- 270 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ABSORBE ETMEK
OLAYLARI ABSORBE ETMEK
İnsan zekâsının en büyük dezavantajı sürekli yeni bir şeyler öğrenerek kendisini yeniliyor olmasıdır.
Yeni öğrendiğimiz şeyler arasında olumlu gelişmeler olabileceği gibi, olumsuzluklar da yer alabilir.
Bütün bu deneyim ve tecrübelerin toplamının adına edinilmiş ya da
öğrenilmiş alışkınlıklar diyoruz.
Olumlu deneyimlerimiz, olumsuz deneyimlerimiz kadar hayatımızı etkilemez. Çünkü insanın fıtratında yerleşik olan, olumsuz deneyim ve tecrübelere daha bir meyilli olmasından kaynaklıdır.
Çok güzel şeylerden kendimize mutluluk çıkarmazken, en küçük olumsuz ya da kötü
şeylerden büyük mutsuzluklar üretmeye çalışırız.
Yaşamımızda önemli yeri olan insanlardan birinin hayatımızdan
çıkması ve ya bizlere yanlış yapması hayatımızda onarılması mümkün olmayan kronik yaralar açmasına vesile olurken, hayatımıza olumlu yönde katkısı olanların, güzellikler katanların yeri daha az olur.
Mağdur edilen, hele de iradesi daha güçsüz duygusal biri ise, tamamen yelkenleri
suya indirerek, kendisini stres denen canavarın ellerine teslim eder.
Bir örnek:
Diyelim ki sevdiğiniz sizi terketti? Duygusal iseniz yaşanan bu olayı; dünyanın sonuymuş gibi strese girer büyük bir panikle karşılarsınız dolayısıyla, yaşamın her evresinde size eşlik eden korku ve panik, genelde yanlış yol göstericiler olduğundan, kişinin sağlıklı kararlar almasına da engel olur.
Kişi sağlıklı bir yargıyla hareket edemeyeceği için de terkedilmisliğin ezikliğini yüreğinde hisseder. Dolayısıyla her vesilede depremin artçı sarsıntıları gibi tekrar tekrar yıkıp geçer.
Tabi yaşanan bu süreç asla o duygusal kişinin yararına olmaz. Psikolojisini kaybederek yanlışa üstüne yanlış yapması kaçınılmaz olur.
Sizin bu duruma düşmenize yol açan kişi ise, iradenizin zayıflaması sebebiyle, istediği şeylere çok daha rahat kavuşmuş olur.
Duygusunu kontrol altında tutmayı başarabilenler ise; muhtemelen bu gibi bir durumla karşı karşıya kalmasını, yasamım gerekliliği olarak algılayarak, öfkesini kontrol altında tutup, terkedilmenin sebeplerini irdeleyerek kendisinin de hatalı olabileceğini görecek. Mesela, terkedilmenin kabul edilebilir bir yanı olabileceğini kabulleneceği gibi, sorunun neden ve niçin zuhur ettiğini sorgulamış olacak.
Dolayısıyla bu yargı sürecinde kişi terkedilmenin kendinden kaynaklı olabileceğini de göz önünde bulundurarak, kendisinde bulduğu yanlış davranış ve ya eylemleri değiştirerek bundan sonraki süreçte daha olumlu adımlar atarak "hem mağdur edilen, hem de mağdur eden" sıfatıyla karşı karşıya kalmadan, kazan kazan yöntemiyle, hem kendisinin hem de partnerinin kazanmasını sağlayacaktır.
Yine de terkedilmiş olmak, terkedilenin aklının bir yerinde kayıtlı duracaktır. Böylece aksi bir davranış karşısında, kişide depresyon çanlarının çalması için bir rüzgârın esintisi bile yeterli olacaktir.
Siz özünde zor olan bir hayatla mücadele ederken, diğer taraftan da benlik saygısını etkileyen bir kriz içinde mücadele ediyorsunuz diyelim.
Kendinize şunu sorun; “Ben bu krizden nasıl bir çıkış yolu bulabilirim?”
Önce sağlıklı düşünüp düşünmediğinize karar verin.
Sevdiğim kişi, beni hangi fiziksel ve ruhsal ortamda terketti?
Bütün bu yaşananlarda benim katkım ne düzeydedir?
Hata benden kaynaklıysa kendimi değiştirmek için hangi gayret içine girdim?
Birileri yanı başımda iken ben yalnız olduğumu savunuyorsam,
partnerimi de yalnızlığa itmiş olabilir miyim?
Her zaman eşim ve ya partnerimle ilişkilerimde perspektif bir
değerlendirme yaparak adil olabildim mi?
Bütün bu soruları kendinize sorarak hem depresif davranışlar
sergilemekten kurtulacak, hem sağlıklı kararlar alacak, hem vicdani rahatlıkla çok daha mutlu olacaksınız.
Unutmayın ki bir yerden bir yere gittiğimizde derelerin tepelerin
düzlüklerin olduğunu görür ve biliriz.
Gittiğiniz bu yolda engeller, taşlar varsa ve gerçekten sizin hedefe ulaşmanızda engel teşkil ediyorsa ve siz de o hedefe ulaşmakta kararlıysanız, o zaman yolunuzdaki bu taşları kaldırmalısınız.
Bütün bunları yaparken amacınıza ulaşmanın tek yolunun “POZİTİF DÜŞÜNCE” olduğunu unutmamalısınız!
“Kendinizin ya da bir başkasının fikrini değiştirmenin tek yolu vardır; o da cesarettir!”
“Bütün bunları pozitif düşünce gücüyle yapabileceğinizi unutmayın!”
“Yaşamınızın başkaları tarafından yönlendirilmesi ve yaşamınızı etkilemesine asla izin vermeyin!”
“Doğru ve yanlışların hayatınıza etkilerini sadece sevgi
penceresinden baktığınızda sağlıklı görebilirsiniz.
“SADECE SEVGİ.”
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.