- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Cıvata
Daha önce görev yaptığım şehirde iş arkadaşımızdan köy senedi ile bir kaç arkadaş arsa almıştık. Gelişmekte olan yerde olduğundan mahkemeye verip tapusuzdan tapu çıkardık. Almamın nedeni daha sonra değerlenince satarak birikim sahibi olmaktı. Oğlum evlenmiş, aldığı arsanın üzerine elbirliği ile bir ev yapmaya karar verince daha önce aldığım arsayı satmaya karar verdim. Başka türlü yapmamız olanaksızdı. Yine o zaman aynı işyerinde çalıştığımız bir arkadaşımın dayısı hem oto alım satımı hemde emlak işiyle uğraştığından beni ona götürdü. Konuştuk anlaştık,gidip arsanın yerini gösterdim. Tapunun fotokopisini bıraktım. Ne kadar çabuk satılırsa benim için o kadar iyi olacağını söyledim. Merak etmememi söyledi. Bizim oğlanın inşaatı ilerledikçe paraya ihtiyaç duyulmaya başladık. Bir gün emlakcı ile arkadaş çıka geldi. Arsayı 45 bin liraya sattıklarını,onbin lirayı peşin aldıklarını,on bin lirayı ise 10 gün sonra alacaklarını ,kalan kısmının ise aynı gün 5 adet sıra senet verecekleri şeklinde alıcıyla anlaştıklrını söyledi. Sıkışıktık kabul ettik. Satış için noterden vekaletname verdim 10 bin lirayı aldım. Ongün sonra buluşmak üzere ayrıldık. Sıra senetleri kapı cam çerceveciye verecektik. Yani bu da bizim işimizi görecekti. Söylenen zamanda paranın kalan kısmı ve senetleri almak için gittiğimde çilede başlamış oldu. Ha bugün ha yarın vereceğiz derken günler geçmeye başladı.Sabah ilk araba ile gidiyordum akşam son arabayla paramı ve senetlerimi alamadan dönüyordum. İş o kadar ileri gitmeye başladıki,ben alacaklarımı istediğimde adam; "Sakalın çıkmış git tıraş olda gel" diyordu . Tıraş olup gliyordum bu seferde "iyi olmamış git yeniden tıraş olda gel" diyordu. Bir başka gün,"Ayakabılarını boyat da gel" diyor,beğenmiyor "Yeniden boyat gel" diyordu. Beni emlakçıya tanıştıran arkadaşa , ona güvenerek buraya geldiğimi buna bir çare bulmasını istediğimde, daysının bela ve mafya olduğunu kendisinin de birşey yapamıyacağını söyledi. Yaptığım araştırmada arsa 73 bin liraya peşin satılmış bana 45 bin lraya satıldığı söylenmişti. Üstelikte birde komisyon ödemiştim. Günler bu eziyet içinde,belki bu sefer paramı alırım diye gidiyordum ama eli boş dönüyordum. Bir gün asker arkadaşım ziyaretime geldi. “Hayrola senin bir sorunun var galiba, çok durgun ve düşüncelisin?” dediğinde olayı olduğu gibi anlattım. “Gün doğmadan neler doğar alırsın inallah!” dedi. Ertesi günü ben yine ilk arabayla alacağımı almak ümidiyle yine gittim. Yine yazıhanenin bir köşesinde beklemeye başladım. Adamın hiç umurunda değilim. Bir müddet sonra içeriye iriyarı iki adam girdi. Biri kapıyı tuttu diğeri masada oturan adama yaklaştı, “Mekan sahibi senmisin?” diye sordu. Adam lakayıt bir çekilde, “Benim, bir sorunmu var ?” Dedi. Gelen adam, “Bak şu amcanın gevşek cıvatasını sıkmıyormuşun” dedi. “Sana ne!”dedi ama demesiyle birlikte öyle okkalı bir osmanlı tokadı yediki oturduğu koltuktan sırt üstü düştü. Kalkmasıyla masanın çekmecesine sarılması bir oldu. Gelen adam çekmeceye öyle bir tekme vurduki adamın parmakları çekmeceye sıkıştı. Koltuğuna otururken pamaklarının acısından kıvranıyordu. “Aç lan çekmeceyi bakalım ne varmış?” dedi. “Yok abi ne olacak birşey yok” dedi. “Aç ulan yoksa kafanı patlatırım,aç lan!” Mekan sahibi ufuldayarak çekmecesini açtı. Gelen adam elini çekmeceye soktu ve silahı çıkarıp masaya koydu. “Bunumu alacaktın it! hadi al bakalım ne yapacaksın?” Mekan sahibi hıkmık etsede adam, “Al ulan şu silahı!..” mekan sahibi, “Yok abi yanlış anladın” dediysede gelen adam belinden silahını çıkarıp mekan sahibinin kafasına dayadı, “Al lan şu silahı it.Yoksa kafana sıkacağım” diye bağırdı. Ben tüm olup biteni donmuş gibi izliyordum. Mekan sahibi silahı almak için elini silaha uzatınca adam masanın üzerindeki büyükçe cam kültabağını kaparak mekan sahibinin eline öyle bi vurdu ki mekan sahibi acısından kendini koltuktan dışarı attı. Elini tutarak ağlıyor, inliyordu. Adam duvarın dibinde inliyen adamın yakasından tutup duvara dayadı. “Ulan it, kendi halinde adamı bulunca erkekliğin kabardı dimi? Hani senin dayılığın,erkekliğin nerede kaldı köpek!..” Mekan sahibi hem ağlıyor hemde, “Yok ağam yanlış anladınız...” “Ne yanlış anlaması it ... Otur şuraya ve beni iyi dinle bir defa söyliyeceğim.ona göre... Arsayı 73 bin tl ye peşin sattın. Üstelik bu garipten birde komisyon aldın .. Şimdi, kalan 63 bin tl ile aldığın komsyonuda peşin vereceksin.” “Şu anda yok ağam. Birkaç gün içinde ben kendim götürüp vereyim.” Adam bana döndü, “Bak amca bir kaç gün sonra diyor ne dersin?” diye sordu. “Gününü koyalım” dedim. “Duydunmu köpek!” “Tamam abi iki gün sonra. Abim bir yer desin oraya ben götüreceğim” dedi. “Ne dersin amca?” “Salı günü sanayideki lokantada saat 10 da dedim.” “Duydunmu it!” “Tamam ağam,tamam.” “Bak bir daha bizi buraya getirme.. Eğer tekrar gelirsek ailecek boğazda içkili alem yaparız bilmiş ol. Tamamı lan?” “Emrin olur ağam.!” “Şimdi bizim yövmiyemiz,iki kişiyiz iki bin tl. Bin tl de aracımızın yakıt parası, sökül ulan üç bin tl yi.” “Emrin olur ağam !..” Adamlar kapıdan çıkarken bana döndü, “Asker arkadaşının çok selamı var amca” dedi. “Aleyküm selam,sizde çok selam söyleyin” dedim. “Hadi amca sende artık dön evine.” Bana onca eziyet yapan emlakçı söylenen gün ve saatde paramı bir tamam getirdi. Ve benden tekrar tekrar özür diledi. Bir eli dirseğine kadar alçılıydı.
Kamil ERBİL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.