- 360 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
HAS İĞDE
Veli Amca, eşi Gülsüm Teyze ile birlikte yaşıyordu. Veli Amca emekliydi. Çocuklarını okutup büyütüp yuvalarını kurmuştu. Çocuklar evlenmişler, mutlu bir yaşamları vardı. Herkes şen şakraktı. Ailecek akşam çayların yudumluyorlardı. Herkes eşine: “Güzelim, canım, birtanem, fıstığım…” diye iltifat ediyordu. Veli Amca ise eşi Gülsüm Teyze’yi “Cevizim” diye severdi. Günlerden bir gün tatlı bir sohbetin ortasında Gülsüm Teyze: “Herif! Ayşe Hanım’a gittim, bize Has İğde ikram etti. Has İğde çok faydalı ve dertlere devaymış. Ben Has İğdeyi çok seviyorum. Bana Has İğde alır mısın?” dedi. Veli Amca: “Ne demek ‘Cevizim’, hemen alırım” dedi. Ancak zaman zurhetti, Veli Amca Has İğde almayı unuttu. Aylar geçmesine rağmen Has İğde alınmadı. Gülsüm Teyze, karakteri icabı bir talebini ikinci kez kesinlikle tekrarlamazdı. Aylar geçmesine rağmen Has İğde alımı hâlâ yapılmadı. Fakat Gülsüm Teyze, Has İğdeyi her zaman kocasına ima ediyordu. Veli Amca ise her nedense eşinin ima ettiği bu talebe kayıtsız kalıyor ve duymazdan geliyordu.
Veli Amca’nın bir market sahibi arkadaşı Yusuf Bey vardı. Günler, aylar geçti bu sözlerin üzerinden eve hâlâ Has İğde alınmadı. Veli Amca aylar sonra eve dönerken market sahibi arkadaşı Yusuf Bey’in oradan geçiyordu. Veli Amca: “Şu bizim Yusuf Bey’in marketine bir uğrayayım.” Dedi. Markete uğradı. Yusuf Bey ile çay içtiler. Muhabbetin dibine vurdular. Market sahibi Yusuf Bey: “Yeni ürün Has İğde getirdim. Bildiğin gibi Gülsüm yenge Has İğdeyi çok sever.” Dedi. Market sahibi Yusuf Bey’in bu sözleri üzerine Veli Amca’nın kafasında şimşekler çaktı, bir ter bastırdı, terledikçe terledi ve sarardı. Yusuf Bey: “Veli ne oldu?” Dedi. Veli Amca: “Yusuf abi yok bir şey. Bana beş kilo Has İğde ver, okkalı olsun.” Dedi. Yusuf Bey: “Veli, beş kilo Has İğde çok değil mi? İki kişi bu beş kilo iğdeyi ne yapacaksınız” demesine rağmen Veli Amca ne yaptığını bilmiyordu. Ancak ağzından defalarca: “Bana beş kilo Has iğde verir misin? Okkalı olsun” diyordu.
Veli Amca, Has İğdeyi aldı tam marketten çıkarken üst kattaki komşu çocuğu Emre ile karşılaştı. Komşu Çocuğu Emre: “Veli Emmi! Veli Emmi! Sizin evde bir kalabalık var” dedi. Emre’nin evin önü kalabalık sözü üzerine Veli Amca’nın dizlerinin bağları çözüldü. Evine doğru elinde iğde torbası ile yol alırken yol bir türlü bitmek bilmiyordu. Veli Amca, beş kilo Has İğde ile eve geldi. Evinin önünde komşusu Ayşe Hanım ile karşılaştı. Kalbi küt küt atıyordu. Eli ayağı titriyordu. Komşu Ayşe Teyze: “Veli Ağa! Veli Ağa! Başın sağ olsun.” demesi ile Veli Amca’nın aldığı Has İğde torbası evin içine dağıldı ve her yer iğde oldu. Veli Amca baktı ki Gülsüm Hanım evin ortasında boylu boyunca yatıyordu. Gülsüm Hanım’ın başucunda bir tabak, tabağın içinde ise biraz Has İğde vardı. Bu durum karşısında Veli Amca bir daha yıkıldı ve çöktü oraya. Yerinden saatlerce kalkamadı. Ömür boyu boyunca hiç Has İğde yemedi…
Veli Amca bir arazi aldı, orayı Has İğde bahçesi yaptı. Bahçede öyle iğde oldu, öyle iğde oldu ki o civarda Bahçenin Has İğdelerinden yemeyen kalmadı. Ömür boyu boyunca hiç Has İğde yemedi ama bahçenin Has İğdesini Ayşe Teyzenin hayrına ömrü boyunca yedirdi. Veli Amca, her hafta Cuma günleri eşinin mezarına giderek ona dualar eder ve Kur’an okurdu.
Hayattayken kadir kıymet bilmek erdemdir...
07.12.2022
Yozgat