Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Ali Rıza Navruz DELİBAN
Ali Rıza Navruz DELİBAN

"Dağlara Git" Dedi İçımden Bir Ses

Yorum

"Dağlara Git" Dedi İçımden Bir Ses

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

339

Okunma

"Dağlara Git" Dedi İçımden Bir Ses

’DAĞLARA GİT’ DEDİ İÇİMDEN BİR SES

Ali Rıza Navruz
----------------
“Dağlara git” dedi içimden bir ses! Başka bir ses: “Dağlar ki; sana hayatın gerçeklerini fısıldarlar” dedi. Bunun üzerine ben de kalktım üşengeç ruhumu bir kenara bırakarak yürüdüm dağ yamacı yoldan. Dedim ki dağlara dönüp: “Dağ yürümezse abdal yürür…” Dilime de bir şiir düşürdüm; ooh ne âlâ: “Kalbime benzer taşları/ Heybetli öter kuşları/ Göğe yakındır başları/ Benim meskenim dağlardır.” Halimi önceden bildirmenin faidesi olur belki diye düşündüm de... Şimdi şöyle sağıma bakıyorum dağ, soluma bakıyorum dağ! Kimisi kaz dağı kimisi koz, kimisi palanı dökmüş kimisi sütü. Üzerlerinde de bir beyazlık, bir ayazlıııııık sormayın gitsin! O beyazlık itinalı bir şekilde örtüyor dağın üzerini ki; dağ üşümesin! Sanki beyaz battaniye mübarek… Derken efendim; başımı biraz daha kaldırıp göğe bakıyorum sonra; eh, umutlu/bulutlu cinsinden bir gök kubbe!

“Kırık”, “kıvrım” ve “yanar.” Herhalde bu çeşitlerinden dolayı dağ tekillikten çoğu zaman kurtularak çoğul olmuş ve o şekilde kullanılmış: “Muhabbeti gören gönül ayrılmaz/ Yol ver DAĞLAR ben sılama varayım” denmiş türkülerimizde. Ağrı kesici niteliğindeki bir şarkımızda Haluk Levent ne diyordu: “Dağlar, dağlar geceleri benim için kim ağlar/ Ben bu gece ölmezsem/ Ölmem, ölmem hiçbir vakit…”

Ağlamaklı lacivertlerin en koyusuna yükselen bir yer kabuğunun adına dağ dense de birçoklarına göre yol kesen harâmidir. Onu aşmak, varılacak yere ulaşmak büyük çaba ve sabır gerektirir. Engeli gören ve onu aşamayan, alır eline silahını ve başlar avaz avaz bağırmaya: “Dağlar seni delik deşik delerim…” Dağlar; ovada zulme karşı savaşanların sığınağıdır bir yerde. Onu zâlimin kucağından çeker alır kendi kucağına; elden korur, yelden korur. Ve şöyle seslenir müşfik bir edâ ile mazluma: “Başına bir hal gelirse canım/ Dağlara gel dağlara/ Seni saklar vermez ele canım/ Dağlara gel dağlara… ”Dağların şöylesi böylesi olur da büyülüsü olmaz mı? Elbette ki olur. Olur, da gider Thomas Mann’a ve onun kaleminden bir çağ romanı oluverir. Castorp’un yalın ruhuna bir değişim geçirtir yedi yılda eminim.

Acaba diyorum bir deliban şair olarak; kıvrılan yollarından geçip çıksam bu dağların zirvelerine, göğüslerine sığar mıyım ki? Korkup fırtınalardan dört büklüm olduğumda gelin anam olur mu ki bu dağlar? Yoksa “dağlar dağlar mı beni, gören ağlar mı beni?” Şimdi bu durakta biraz durup onlara şairce sorular yönetmeliyim:
Ağrılı yanına kim ola merhem?
Hem merhemin ola, hem dermanın hem.
Ben kadar garipsen, söyle de gelem,
Gariban yanımız yansın mı dağlar?

“Gariban yanından ve şairin yüzünün gözyaşına kanmasından bana ne ki” dercesine surat asmaya başladınız biliyorum yanı yanasıca dağlar… Nuh’un oğlu "Ben, beni sudan koruyacak bir dağa çıkacağım" demişti de babasına, ona da yüz vermemiştiniz hani… Ey dağlar! Yüce Allah Kitab-ı Kebirinde der ki: “Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık kılmadık mı? (Nebe:6,7)” Elbette biliyoruz, yeryüzü beşiğinin birer çivisiniz siz. Hatta biliyoruz ki: Yeryüzünde insanlar sarsılmasın diye(Enbiya 21-31) yaratıldınız. Ama ne olursunuz ey dağlar; bu kadar dik başlı olmayın. Üzerinizden yol isteyene yol, belinizden bel isteyene bel verin artık! Âşık Kerem sizlerden yol alamayınca; “sizde benim gibi yanasınız” dedi de, işte o yüzden; hâlâ sol yanınız yanık… Efelenmeyin ne olursunuz dağlar! Sonuçta sizler de yaratıksınız bak!“ Davut’la birlikte tespih etsinler diye” buyruk altına alınmadınız mı? Yine Yüce Rabbimiz buyuruyorlar ki: ”Ey Muhammed, sana dağların kıyametteki durumunu sorarlar, de ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak! (Tâ Hâ:105)

Ey dağlar. Sizlere her baktıkça müzeyyen geçmişime ait pek çok iz, hem de geleceğime ait yol haritası buluyorum. Acıdan kalkıp acıya varma çabasında olan DELİBAN’lara da yol vermen dileğimdir…
Hem “hangi dağın bir kenarı yol değil” ki?

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
"dağlara git" dedi içımden bir ses Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz "dağlara git" dedi içımden bir ses yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
"Dağlara Git" Dedi İçımden Bir Ses yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL