Gelirini Üçe Böl!
Eskiden bazı büyüklerimiz şöyle derdi: Bir kazanırsan üçe ayıracaksın; birini yeme içme için, diğerini acil ve zor zamanlar için, üçüncü parçayı ise tasarruf amacıyla biriktireceksin.
Örnek açıklama: Aylık geliri 6 bin lira olan kişi 2 bin lirayı boğazına harcamalı, 2 bin lirayı acil ihtiyaçlar için saklarken son 2 bin lirayı ise tutumluluk göstergesi olarak biriktirmeli!
Sosyoekonomik açıdan son derece zor zamanları yaşamaktayız. İşçi, memur, emekli, dul ve yetim günde bir öğün aş bulabildiğinde bayram etmekte. Bir kişinin çalıştığı en az 5 ila 10 kişilik kalabalık ailelerde durum içler acısıdır, maalesef!
Mülk evin, ek gelirin yoksa ve tutumlu da değilsen dünya senin için çok dar ve aydınlıktan fazla karanlık, karamsarlık var.
Hemen her şeyin fiyatının arttığı ve insanların alım gücünün azaldığı zamanda ve mekânda ucuzlayan tek şey pamuk ipliğine bağlı insan hayatıdır zira çağımızda insanları çitin öte tarafına göndermek için her gerekçe vardır.
Eskiden güç bela emekleyebilen emekli artık soluk bile almakta zorlanmaktadır, maalesef!
Ortalama insan ömrü, bilhassa ülkemizde, pek fazla olmayıp bunu uzatabilmenin hiçbir formülü, yolu bulunmamaktadır.
Yüksek dâhil eğitim öğretime yirmi yıl, iş bulabilen ya da kurabilen çalışma hayatına yirmi beş yıl harcadığında yaş gelir altmışa! Emekli olabilmek dâhil tüm bunlar herkese nasip olmaz kuşkusuz!
Genelde ömrümüzün üçte biri ‘mutfak, banyo, tuvalet’ üçgeninde yaşanmakta olup yine ömrümüzün üçte biri okumakla ve son üçte biri ise çalışmakla geçmektedir.
Bu üç birlik kuralına sadık kalmak üzere aylık gelirin her ne olursa olsun onun da üçte birini yeme içme için, diğerini acil ve zor zamanlar için, üçüncü parçayı ise tasarruf amacıyla biriktirmeye çalışmak elzemdir.
Lüks, israf, tantana ve gelirinden fazla harcama yaparak yaşamak yoksulluk ve sefaleti çabuklaştırarak dengeleri bozar, huzur bırakmaz hatta yuva yıkar.
Aile, toplum ve ulus olarak dara düşmemeye çalışmalı, zor zamanlara hazırlıklı olmalı ve ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. Buna mecburuz hatta mahkûmuz.
Akıllı, dengeli, tutumlu insanların sayısı arttıkça aile, toplum ve ulus huzursuzluk, mutsuzluk ve karamsarlıktan aşırı etkilenmez. Yokluk, yoksulluk ve sefalet onulması güç yara, sancı ve hüsrana yol açmaz.
İnsanımız iyi, güzel ve güçlü yaşamayı hak etmektedir. O hâlde bunun için her tür olumsuzluğa duçar olmaktan sakınalım!
03.12.2022