Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız
@ummuhanyildiz
VİP ÜYE

DENİZ SESSİZLİĞİNDE

1 Aralık 2022 Perşembe
Yorum

DENİZ SESSİZLİĞİNDE

13

Yorum

21

Beğeni

0,0

Puan

2059

Okunma

DENİZ SESSİZLİĞİNDE

DENİZ SESSİZLİĞİNDE

Artık Kasım’ın son günleri ve ben güneşi özlüyorum, kuşların cıvıltısını da...

Toprak güneşle sevişmediği zamanlarda değişimin gerekli olduğunu hatırlatarak üstündeki canlılarla konuşmuyor. Aynı zamanda sözlerin sessizliğe ihtiyacı olduğu hissini uyandırıyor!

Mutlak bir sessizlikle beraber içimde hafif ürpertiler yaşarken bir taraftan da sahil boyunca uzanan denize bakıyordum. Yaz- kış demeden uzun yolculuklara direnen ruhu gelgitlerde dalgalanıyor, kış aylarında daha da kabararak taşkınlık gösterebiliyordu.

Gözüme ilk çarpan kabarıp beyaz köpüğe dönmüş suları altını üstüne getirip av peşinde koşarken, neşeleriyle avaz avaz hep bir ağızdan bağırarak türkü söyleyen deniz kırlangıçlarıydı. Denizin üstünde yükselip alçaldıkça göğü de gösterişli sahnelerinin içine katarcasına birbirleriyle dans ediyorlardı.

Sesleri kendine özgü orkestraya dönüşerek yeryüzünün en tatlı müzikaliyle bütünleştiği duygusal ve eğlendirici sahne gösterisini ortaya çıkarıyordu. Olduğum yerde büyülenmişçesine bakakalmıştım. Hepsinin de beyaz sırtları pırıl pırıldı. Küçük kanatlarıyla sürüler halinde suya alçalmaya başlamışlardı. Su kabarcıkları da soluğunu tutarak kırlangıçlarla adeta oynaşıyordu. Yaz aylarında insanların gördükleri çarşaf gibi serili durgunluğa bakarak iç geçirdikleri " ey deniz, sen ne sütlimansın " diyerek seslenmelerine gerek duymuyordu sanki.

Denizin canı acır mıydı acaba diye düşünmeden edemedim. Ya da can acıtır mıydı? Hiç de bile değil diyerek başımı sallarken kendimi de düşündüğüme inandırmak istiyordum. Ama dilediği an hırçınlaşabilirdi. Ayrıca tiz çığlıklarını koyuveren martılar olmadan rüzgârla birbirlerine dolanıp bütün olgunluğuyla sevebilirdi. Hem de içinde gezinen balıkları, üstüne konan kuşları, süzülüp giden kayıkları, vapurları, yatları da. Dahası koynundaki köhne limanlarını da...

Gövdesini iki yana kayalıklara çarparak savrulsa da eğilip büküldüğü yalvardığı bugüne kadar görmedim.

Kasım’da ağaçlar ve sarmaşıklar kurumuş yapraklarını dallarından silkeliyor, çiçekler ve tüm bitkiler de. Hepsi hüznünü başka bir boyutta yaşarken yapraklar kokularını yeşilden turuncuya, turuncudan kan kırmızı renge çeviriyor, üzerlerini değiştirirken giydikleri ateş renklerin içinde sessizce derinden derine kendi dillerinde bağırıyorlar, birbirlerinden etkileniyorlar. Kim bilir belki de başka bahara görüşmek üzere birbirlerine umut aşılıyorlar, binlerce acılı çığlık atında doğanın gözleri yaşlarla doluyordu.

İçimde adeta seyir yaşıyor, bütün bu seremonide aklıma gelen bin bir düşünceyi hiç durmadan yarıştırıyordum.

Zaman aleyhime işlerken Kınalı Ada yönüne kıyıdan daha da uzaklara doğru uçup giden deniz kırlangıçlarına bakarak el salladım.

Kuşlar insanlarla kucaklaşabilirler miydi!
"Saçma şey, kendine söylediğine sakın kulak asma Ümmühan." Silkinip kendime geldiğimde bu kez etrafımdaki ağaçlarla birleşti bakışlarım. Durup birisine arkamı yasladım. Derin bir sessizlik oldu. Sanki birbirimizi anlıyor gibi onların da benim de bakışlarımız nemliydi.

Doğayı cezbeden insanın güzelliği nesnelerde değildi. Güzellik, insanın davranışındaydı. İç güzellik yoksa, yüz güzelliğindeki geçicilik matlaşıp sönükleşiyor, iç dünyaya ulaşmıyor, duygu ve davranışlar hepten sıradanlaşıyordu.

Selamsız, sabahsız mutsuz bir ses insanın içini kemirirken, allak bullak hâlde dört bir yana yaprak misali dağılmaz mıydık? Farkımız neydi diğer canlılardan?

Kalbim yerinden çıkacak gibi hızlı hızlı atmaktaydı, yorulmuştum tüm olanlardan sonra.
Kuşlarsa birbirleriyle konuşmalarını sürdürüyordu.
Deniz, yağmur başladığında "ne kadar da seviyorsun beni, hayatım" diye sesleniyordu.
Hanımeli göğe doğru uzandığı sarmaşığına "sevgilim, bahara kadar bekle beni, gençleşip geri dönmeme izin vereceksin değil mi?

Yağmur habercisi sonbahar adım adım ilerliyor, kışa Aralık açıyor, ağaç yaprakları sararmasını sürdürüyor, rüzgâr upuzun gövdesini dağlara bırakıyordu.

Fakat bütün bunlar olurken, insanların ruhları gençleşmiyor, aksine etrafına karşı katılaşıp, göz çıkarırcasına her şeyde kusur arıyor, yapısı gereği hırçınlaşıyordu.

Dahası, birbirlerini üzmeye devam ediyorlardı.

Ümmühan YILDIZ

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Deniz sessizliğinde Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Deniz sessizliğinde yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DENİZ SESSİZLİĞİNDE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
3.12.2022 14:03:30
Güzel yürekli arkadaşım, kalemini ve seni okumayı çok seviyorum.

Uzaklardan selam olsun.

İçten sevgimlesin
karasahin 64
karasahin 64, @karasahin64
2.12.2022 16:18:42
Dün akşam yemekte yazını Yıldız ablana okuduğumda " çok beğendim, sanki kendimi tek başına doğada kuşları seyrederken buldum" dedi.

İnsanı hep içine çeken güzel ruhunu ve karşı tarafa yansıttıklarını biliyorum. Ondandır, iş hayatındaki yılmayan azmini, aldığın riskleri, olmaz ya da içinden çıkılmaz birçok işleri çözümle neticelendiren, etrafındaki kişileri teşvik ederek ulaştığın başarıda onların da pay almasını sağlamana tanıklık ediyorum. Dahası varlığınla güven duyanların olduğuna da. Öte yandan alışmışız her yıl üst yönetimden sana hitaben bizleri de bilgilendiren teşekkür ve başarı yazılarını okumaya.

İsterdim ki herkesin etrafında senin gibi birileri olsun. Doğadan enerjisini alıp etrafına sevgi ve saygıyı bulaştıran, kıdem ve kademeye bakmayıp onlarla diyaloğunu tevazuyla kuran, gönüllere ulaşan birleri olsun isterdim.

Kitap çıkarman için sponsorların hazır, senden haber bekliyorlar. "Zaman bulamam, işimi aksatırım" diye kendi hayatını erteleyen çok ama çok güzel kardeşsin sen.

Abin olmaktan gurur duyuyorum.

Murat Ballı
Murat Ballı, @muratballi
2.12.2022 06:23:32
Roman gibi , çok çok güzeldi yüreğinize sağlık
Dilek pınarı
Dilek pınarı , @dilekpinari
1.12.2022 20:46:46
Bu nasıl bir yetenek...
Çıkıyorsunuz dışarı ve en ince detayıyla doğayı kelimeleri konuşturuyorsunuz .
Hep gıpta ederim böyle gözlemci insanlara ve sonra yazıya dökenlere.
Eksik olduğum bir meziyet. Ben çıkınca hiç bir şey görmüyorum. Bakmak ve görmek çok ayrı şeyler.
Sevgili Ümmühan gıptayla okudum
Ve kutluyorum
Sevgiler olsun.
Murat Ercan (Uluhan)
Murat Ercan (Uluhan), @muratcercann
1.12.2022 19:51:58
Artık Kasım’ın son günleri ve ben güneşi özlüyorum, kuşların cıvıltısını da...
Yüreğine ruhuna sağlık etkili çok güzel bir yazıydı.
Kutluyorum var olsun kalemin.
Selam sevgi saygımla..
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
1.12.2022 18:54:10
10 puan verdi
Nerden aklıma geldi, bu iki kitap.
Biri Guy de Maupassan (imla eksiğimiz için özürler)
Diğeri bizim Rahmetli Mahmut Yesari.

Biri Sosyal Romancı.
Diğeri Natürmort.

Sizinki yürek işi.
Sözcüğün görüntüye dönüştüğü yerde.
Denizde
Deniz ve biz.
Boyut algımız altüst.

Bir martının süzülüşü kaç biçimde söylenir?
Ya sonsuz kargaşadaki ahenkli ritim?
Ah Deniz.
Birbirimize benzeriz.
Benzersiz ikiliyiz.

Çok saygımla Şairim.
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
1.12.2022 18:20:51
10 puan verdi
Bir anlamda doğayı konuşturan, akıcı bir dille ve harika duygularla yazılmış muhteşem güzellikte bir paylaşımdı, gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
Gönlünüze ve kaleminize sağlık diliyorum.
En içten selam ve saygılarımla.
Esenlikler dileğiyle.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
1.12.2022 18:16:29
10 puan verdi
Her mevsimin güzelliği insanların yaşamına yansımalı hüznün bile güzelliği vardır ve bir ömür gibidir mevsimler çok anlamlı bir yazı okudum kutluyorum
hüzünlükent
hüzünlükent, @huzunlukent1
1.12.2022 18:11:23
Uzun çok uzun zaman oldu gelemedim
Deftere

Her canlı mevsimi gelince vedâ eder
Ama mevsimi gelince yeniden merhabâ der

Ben insanlara gözlerimi kapattım
Mevsimi gelir mi bilmiyorum ama

Sevgilerimle
DADAŞIM
DADAŞIM, @dadasim1
1.12.2022 17:48:43
Bir zamanlar ne kadar çok büyümeyi istiyorduk. Doğa bizimdi içiçe idik o yayla senin bu deniz benim, der gezer tozardık. O zamanlar halimizden hiç memnun değildik açıkçası içimizden ne kadar çok hayıflanırdık. Şehirde olalım işimiz gücümüz olsun diye kendimizi paralarken geriye dönüp baktık ki mazi kaybolmuş gitmiş. Şimdi iş yerinin sandalyesine mahkum olmuşuz. En azından yüreği güzel kardeşimiz var arada sırada nerede o eski günler dedirten yazılarla bizi mutlu ediyor. Saygılarımla selamlıyorum hayırlı akşamlar
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
1.12.2022 17:47:29
sorry :(

Ümmühan Yıldız tarafından 1.12.2022 17:56:20 zamanında düzenlenmiştir.
Ağaçların efendisi
Ağaçların efendisi, @agaclarinefendisi
1.12.2022 17:47:18
10 puan verdi
Derin anlam içeren tam bir anaç olgunluğu içinde kaleme aldığınız yapıcı onarıcı arzularla dolu itidal tavsiye eden değerli yazınızı okudum kaleminiz yüreğiniz zeval, dert görmesin.Sonradan pişmanlık duysak da Bazan hırslarımız ve nefsimiz dostlarımızı kırmaya kadar varabiliıyor ne yazık ki . Ama sonuçta insanız ve hata yapmaya programlıyız .
Ben şahsım adına hatalarımla birlikte kırdığım insanlardan özür dilerim.
Aslında zikrettiğiiniz gibi,
doğayı dinlesek en büyük eğitimi onlardan alacağız da. Kendimizi yormuyoruz galiba. Benzetmeleriniz, mahir kaleminizin zekanızla kucaklaştığı olağaüstü bir makale çıkarmış. Teşekkürler. Selam sevgi ve saygı ile...
Etkili Yorum
HERFE
HERFE, @herfe
1.12.2022 17:10:58
10 puan verdi
Doğadaki ahenk biz insanlarda yok maalesef, biz birbirimizi üzmeye, kırmaya kurgulanmışız galiba..

Betimlemeler ve akıcılık muhteşemdi her zamanki gibi...Kaleminize sağlık.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.