Ahh benim kelebek kulaklım
Alışveriş için dışarıya çıkmıştım. Kapımızın önünde daha önce hiç denk gelmediğim bir tatlı kedicik. Yanına yaklaşıp sevmek istedim. Tüm vücudunu bir anda toplayıp büzüştü. Benden korktuğunu hissettim. Giriş kapısını aralık bırakıp iki kat yukarı çıktım. Dün akşam için hazırladığım yemeklerden kalanları plastik bir kaseye koyup tekrar aşağı indim. Seslendim ’’pisi pisi’’... Kaçtı kedicik. Elimdeki kaseyi oracığa bırakıp markete doğru yürüdüm. Döndüğümde kase devrilmiş içindeki yiyecekler tamamen bitmişti. Kaseyi alıp merdivenlerden çıkarken kediciğin apartman boşluğunda olduğunu fark ettim. Hava soğuktu, akıllım benim dedim içimden.
Eve girip erzakları dolaplara yerleştirirken bir taraftanda kediyi yanıma nasıl alabileceğimi düşünüyordum. Rahatlıkla bakabilirdim ona, tabi ailem bunu asla kabul etmezdi.
İki hafta içerisinde sıklıkla görür oldum onu. Her gördüğümde besliyordum, susuz bırakmıyordum. Bana alışmıştı, artık kaçmıyordu . Aramızda tarifi imkansız bir duygu bağı oluştu. Öyle güzel bakıyordu ki gözlerimin önünden bir türlü gitmiyordu sureti.
Ancak benim birkaç günlüğüne evimden ayrılmam gerekiyordu. Aklımda kedicik... Ne yapsam diye düşündüm durdum. Komşumuz Nermin abla tek başına yaşıyordu. Koskoca ev. Ona bir arkadaş tavsiye edebilirdim. Ya da hiç olmazsa ben dönene kadar göz kulak olmasını rica edebilirdim. Bir paket kedi maması alıp Nermin ablanın kapısını tıklattım. İçeri buyur etti hemen. Oturup kahvelerimizi içerken durumu anlattım. Sevindirdi Nermin abla sağ olsun. Evde bakamasam da aç susuz bırakmam dedi. Buna da şükür dedim ve gönül rahatlığıyla ayrıldım oradan. Arada bir Nermin ablayı telefonla arayıp yokluyordum. Her şey yolundaydı.
Tekrar evime dönerken sokakta kediciği aradım bulamadım. Nermin ablanın ziline basıp bekledim. Kapı açıldı. Allahım çok güzel bir duyguydu bu. Kedicik evin içindeydi, beni gördü tanıdı hemen. Kulaklarını hızlı hızlı tıpkı bir kelebek kanadıymış gibi çırpıyordu. Öyle hoşuma gidiyordu ki kulaklarını pır pır titretişi. Kuyruğunu havaya dikmiş, ucu hafifçe içe doğru kıvrık. İç sesim konuşup duruyordu. Bir de miyaww demesin mi? Yani kedi bu tabi ki miyavlayacak ama ilk defa sesini duydum... Uzun uzun tatlı tatlı miyaww da miyaww.. Ah benim kelebek kulaklım özledin mi sen beni. Valla ne yalan söyleyim ben de çok özledim. Ve kendine güvenli bir yuva bulduğu için çok ama çok sevindim.
Sonraları sık sık kelebek kulaklımı ziyarete gittim. Ona bir tırmanma duvarı aldım. Malum Nermin abla arada şikayetleniyordu. Koltukları sandalyeleri tırnaklıyor diye. Arada bir kimsecikler olmadığında onu alıp kendi evime götürüyordum.
Sırtüstü yere yatıyor karnını açıp sevdirmek istiyordu kendini bana. Tabi ki bu benim için büyük bir zevkti.
Yine bir gün uygun bir zaman aralığında evine aşığını alan çapkınlar gibi gizlice eve getirmek istedim onu. Nermin ablaya uğradım. Kelebek kulaklım beni kapıda görür görmez yanıma gelirdi. Ancak ortalıkta görünmüyordu. Nermin ablaya sordum "’ En son mamasını yiyordu. Hadi sen bir kahve yap bize ben de kurutma makinesine battaniye atmıştım onu çıkarıp hemen geliyorum ’’ dedi.
Alışmıştım kediciğin ayaklarıma sürtünmesine. Çok garip oldu içim. Kahveleri yaparken bir taraftan etrafa bakıp duruyordum. Tam da o an bir çığlık.
Banyoya doğru koştum hemen. Nermin ablanın eli ayağı titriyordu. Ben de gözlerime inanamadım. Kurutma makinesi içindeydi kedicik. İlk şaşkınlığı atlatıp hemen çıkardık onu. Ağzından kan gelmişti. Yaşıyordu ama... Tüyleri tiftik tiftik olmuş ve vücudu aşırı sıcaktı. Hemen bir taksiye atlayıp veterinere götürdük. Doktor da çok şaşırdı, ilk defa böyle bir durumla karşılaştığını söyledi. Kediye serum bağladı. Ateşi varmış tam 42 derece. Hayatımda çok az şeye bu denli üzülmüşümdür. Birkaç güne kendine gelir diyerek reçete hazırlayıp eve yolladı bizi.
Nermin abla bu olaydan sonra kediyi evde istemediğini söyledi. Kelebek kulaklımı ailemin istememesine rağmen ben aldım.Gece hiç uyumadım ona bir şey olacak korkusuyla. Bir süre hareketsiz, sakin öylece kaldı.
Ertesi gün tıkır mıkır bir sesler... Yastıkları tırmalıyor. Günaydın güzellikk dedim ona. Yine kulaklarını kelebek kanadı gibi çırpıp duruyor.
Çok şükür. Dimdik kuyruğunu hiç yere düşürmüyor.
EbruAsya//
YORUMLAR
Rû //
teşekkür ediyorum çok.
sevgilerimle
Bir kediye takılacak en güzel isim.
KELEBEK KULAKLIM
Koca bir yürekten şırıl şırıl akan
Sevgi seli..
Ve...
Üzücü bir durum mutlu bir final.
Ne de güzel anlatmışsın.
Bu yazıdan almamız gereken çok
Ders var.
Hem insanlık hem yazarlık adına
Tebrikler.
Selam ve sevgiler...
Rû //
çamaşır kurutma makinesine nasıl ne ara girdi hiç farketmemiş Nermin abla. neyseki kurtuldu.
ziyaretin için teşekkür ediyorum selamlarımla abi
Her gün bu da mı oldu dediğimiz şeyler oluyor
Sahte doktordan sonra
Bu da çok ilginç
Geçmiş olsun. Insallah toparlar kendini
Dua ile
Rû //
teşekkür ederim sayfa ziyaretinize iyi dileklerinize..
selamlarımla Kadir bey.