- 203 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FAZIL SAY.
FAZIL SAY KİMDİR?
Fazıl Say, 14 ocak 1970 yılında Ankara’da doğdu. Babası, yazar ve müzikolog Ahmet Say, annesi eczacı Gürgün Say’dır.
Fazıl Say, dudak damak yarığı ile dünyaya gelmiş bir çocuktu. Bebeklikte geçirdiği bir ameliyatla yarık dudağı dikildi. Doktorunun üflemeli çalgı çalması önerisi üzerine melodika üflemeye başladı.
Üç yaşındayken obuacı Ali Kemal Kaya ile ritmik jimnastik ve işitme alıştırmalarına, bir yıl sonra Mithat Fenmen’den piyano dersleri almaya başladı.
Fenmen’le 8 yıl boyunca, piyano, solfej ve teorinin çalıştı; ayrıca besteciliğe özendirme çalışmaları ve konser podyumlarına ısındırma amaçlı küçük dinletiler gerçekleştirdi.
1982 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’na girdi. Üstün Yetenekli Çocuklar için düzenlenen ’Özel Statü’ olarak nitelenen hızlandırılmış yoğun eğitim çerçevesinde eğitim görerek bu kurumun piyano ve kompozisyon bölümlerini bitirdi. Konservatuardaki öğrenimi sırasında Kamuran Gündemir ile piyano, İlhan Baran ile kompozisyon çalıştı. Gündemir, yorum kavrayışı gerektiren yapıtlar üzerinde üst düzey bir değerlendirme ortamı yaratarak öğrencisini yetiştirmiş, İlhan Baran ise ona kompozisyon eğitiminin temeli olan teknik donanımları kazandırmıştır. Donanımların başlıcaları armoni, kontrpuan, form bilgisi, analiz, enstrümantasyon, orkestrasyon, antik modlar, Türk Müziği makamsal ve ritmik sistemleri, caz armonisi ve stil araştırmalarıdır. İlhan Baran, ayrıca çağdaş müzik stilleri çalışması için Ertuğrul Oğuz Fırat’tan yararlanılmasını istemiş ve Fazıl Say, üç yıl Fırat’dan ders almıştır.
1987 yılında konservatuardan mezun oldu. Mezuniyetinin ardından DAAD (Alman Akademik Değişim Servisi) bursuyla Almanya’ya gitti ve Düsseldorf’taki Robert Schumann Enstitüsü’nde ABD’li piyanist David Levine’in öğrencisi oldu. Dünyanın önde gelen Schubert yorumcularından olan Levine, "Yaratıcı Yorumculuk" açısından örnek bir piyanisttir. Fazıl Say, piyanist kimliğiyle onu örnek almıştır. Say, Düsseldorf Müzik Yüksek Okulu’dan konser piyanistliği diploması alarak 1991’de mezun oldu.
Fazıl Say, 1992’de Berlin’e giderek 1995’e kadar kariyerine Tasarım Sanatları ve Müzik Akademisi’nde öğretim üyesi olarak devam etti. 1994’te Leipzig’de yapılan Avrupa Genç Konser Solistleri yarışmasına katılarak birinci oldu. Ardından 1995’te New York’ta yapılan kıtalararası yarışmanın da birincisi olarak konser kariyerine başlayan sanatçı, New York’a yerleşti.
1997’de çellist Gülyar Balcı ile evlenen Say’ın; bu evlilikten Kumru adında bir kızı oldu (2000). 2002’de İstanbul’a taşınan çift, 2004 yılında boşandı.
Beş kıtada konserler vermeyi sürdüren ve yirmi uluslararası ödülle onurlandırılan sanatçı yılda 120-140 konser vermektedir. New York Filarmoni, St. Petersburg Filarmoni, Amsterdam Concertgebouw, Viyana Filarmoni, Fransa Ulusal Orkestrası, Tokyo Senfoni gibi orkestralar eşliğinde dünyanın en ünlü şefleriyle konserler veren sanatçı; 2007 Floransa Festivali’nin kapanış konserinde Zubin Mehta’nın yönettiği Floransa Orkestrası ile 20 bin kişi tarafından izlenen bir açıkhava konseri vermiştir.
Fazıl Say, piyanistliğinin yanısıra bestecilik yönünü de geliştirmiş, oratoryolar, piyano konçertoları, çeşitli formlarda orkestra, oda müziği ve piyano eserleri, şan ve piyano için çok sayıda şarkı bestelemiştir. En önemli eserleri arasında "Nazım” ve “Metin Altıok Ağıtı” başlıklı oratoryolar, 4 piyano konçertosu, Zürih Üniversitesi’nin siparişi üzerine “Albert Einstein”’ın anısına yazdığı orkestra eseri, Mozart’ın 250. doğum yılında Viyana’daki Kutlama Komitesi’nin siparişi dolayısıyla bestelenen “Patara” adlı bale müziği ile İstanbul Senfonisi adlı eseri vardır.
Sanatçının Türk saz şairi Aşık Veysel’in “Kara Toprak” adlı halk şarkısından esinlenerek bestelediği piyano parçasını da içeren aynı başlıklı CD, 2005’te Amerika’da bilboard listelerinde 6. sıraya yükselmiştir. Diskografisinde bulunan albümlerden “Nazım”, “Harem’de 1001 Gece”, “Pictures” adlı albümler en çok ilgi görenlerdendir.
Sanatçı, 2007 yıllarının sonunda yabancı bir gazeteye verdiği demeçlerle Türkiye’de gündeme geldi. Say, AKP iktidarını açıkça eleştirmiş, Cumhuriyet’in temel niteliklerinin tehlikede olduğunu, bundan endişe duyduğunu söylemiştir. Say ayrıca müzik eğitiminin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önemsenmediğine vurgu yapmıştır. 2007 yılı sonunda ayrıca bir ödül kazanmıştır.Fazıl Say, 2008’de Avrupa Birliği tarafından “Kültür Elçisi” unvanıyla görevlendirilmiştir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.