BÜYÜKLERE MASALLAR

• 28 Kasım 2022 Pazartesi 10:35:08

Köyün meydanında çok değerli bir ağaç vardı. Bu ağacın adı hayat ağacıydı. Bu ağaç hayatta olduğu müddetçe köylüye bir zarar gelemezdi. Köylünün yaşam kaynağı da bu ağaçtı.

Birgün düşman köyün casusları bu ağacı öldürmeye karar verdiler. Baltalarını kuşanıp ağacı kesmeye yeltendiler. Köylü bunları görünce onları linç etti.

Başka birgün kesim motorlarıyla gece geldiler ama bu sefer de gürültü köylüyü uyandırdı ve yine başaramadılar. Bir başka gün de gece sessizce testerelerle geldiler ama bu sefer de ağacın etrafında köylüler nöbet tuttukları için muvaffak olamadılar. Ağacın tek dalına zarar veremeden birçok teşebbüste bulundular ama olmadı. Başarılı olamadılar.

En sonunda bilge bir insandan akıl almaya karar verdiler ve o bilge de bu ajanlara zafere ulaşacakları bir yol öğretti. Ağaca yakın bir yer kiralayıp köylülerden biriymiş gibi göründüler. Onlarla iyi geçinip güvenlerini kazandılar. Bir yandan da bir tünelle ağacın köklerine ulaşıp köklerini kesiyorlardı. Asit ve tuz dökerek kökleri kurutuyorlardı.

Birgün ana köklerin kesimi bitince tüneli doldurup yeryüzüne çıktılar. Ağaç günler içinde kurumaya ve ölmeye başladı. Köylüyle birlikte yas tuttular ve içten içe ağacın yok oluşunu keyifle seyrettiler.

...

Bir medeniyetin, bir ulusun; tarihi, geçmişi, kültürel ve bilimsel birikimi, değerleri, inancı ve sosyolojik yapısı o ulusun ve medeniyetin köküdür. Her millet geçmişinden ders çıkararak geleceğe yürür. Geçmişle yani kökle bağ ne kadar güçlüyse gelecek de o kadar yeşerir, o kadar çiçek verir ve o kadar meyveyle donatır kendini. Kökler ne kadar sağlamsa dallar da gövde de yapraklar da meyveler de çiçekler de o kadar sağlıklı, guclu, bereketli ve saglam olur.

Bu yüzdendir ki bu aziz milleti topla tüfekle ordularla yikamayacagini bilenler yıllardır altımıza tüneller oyuyor ve ulusumuzun geçmişiyle, tarihiyle, değerleriyle, inancıyla savaşması için binbir film ceviriyorlar. Bunu yapmaktaki gayeleri bu ulusun kökleriyle bağını kesmek ve bu aziz milleti sinsice yok etmektir. Bunu bazen devrim maskesiyle yaptılar, bazen yenilik dediler, bazen kalkınma dediler, bazen özelleştirme dediler, bazen yatırım dediler, bazen yeni düzen dediler, bazen inkılap dediler, dediler de dediler. Her zaman bu operasyonu meşru gösterecek bir kamuflaj giydirdiler sinsi planlarına. Düşünün; bugün bizim kadar geçmişiyle savaşan, ecdadına söven kaç millet biliyorsunuz?

...

Bizler de birgün uyanacağız ama ağaç çoktan ölmüş olacak. Bugün birçok dalının kuruduğuna da şahidiz üstelik; Millet olma özelliğinizi kaybettik. Topraklarımızı kaybediyoruz. Kültürel bir dezenformasyon, ahlaki bir çöküntü içindeyiz. İnancımızla değerlerimizle savaşıyoruz, geçmişimize sövüyor atalarımızı inkar ediyoruz. Ekonomimiz tamamen yabancı sermayeye teslim. Yerli yatırımlarımız peşkeş çekildi. Kendi vatanümızda köleleştirildik. Bir kısmımız müslümanlık adına arap, bir kısmımız çağdaşlık adına batılı oldu. Özbenligimizi yitirdik. Ana köklerimizi kestiler.

Yakında hayat agacimiz devrilip gidecek. Biz kumar ve dedikodu masalarında "al kızı ver papazı" derken, birgün bir bakacagiz; papazı bulmuşuz.

Bizi birbirimize düşürenler; tünel kazıp köklerimizi kesenlerdir. Onlardan hayır gelmez. Gelmedi, gelmeyecek. Yüzümüze güldüklerine, bize benzediklerine bakmayın. Ağaç kuruyunca defolup gidecekler ama bizim gidecek bir yerimiz yok.

...

Bir psikologa bile gitseniz sorunu bulmak için çocukluğumuza yani köklerinize gidersiniz. Ordaki arızalı koku tamir etmeden yukarıdaki dal iyileşmez.

...

Esbab gayb alemindedir. Biz şehadet boyutunda sadece sonuçlara şahitlik ediyoruz.
Sebepleri irdelemek yerine sonuçlar üzerinden kavga ediyoruz. Oysa ki biz gayba da iman edenler feraset ve basiretimiz sayesinde gizli niyetleri dahi görmeli ve tedbir almalıyız. Bu hayat ağacımızı müdafaa etmemizin tek yoludur.

"Birbirinizle çekişip durmayın yoksa devletiniz gider" diyen Allaha emanet olunuz.

Unutmayın;
HER AĞAÇ KENDİ KÖKLERİ ÜZERİNDE BÜYÜR...
Zeytin ağacı elma vermez.
Her millet farklı bir ağaç gibidir. Zeytin ağacından elma almayı ummak ahmaklıktır. Zeytin ağacı zeytin verir, elma ağacı da elma verir. Zeytin de Elma da değerlidir. Ikisinin de tadı guzeldir ve vitamini de gereklidir. Tıpkı her milletin farklı özelliklerinin insanlık için bir zenginlik ve gereklilik olduğu gibi. Biz insanlık birgün tevhidi kuracağız ve tüm dünya halkları birlik içinde kardeşce yaşayacağız. Buna iman tevhide imandır. Tevhide iman Allaha imandır ve bu imanın ve iddianın ispatı da bu uğurda mücadele etmektir.

Yaşasın Tevhid.
Kahrolsun Tefrika...