- 1468 Okunma
- 1 Yorum
- 5 Beğeni
Şeytanın Avukatı (Devil's Advocate) Film İncelemesi
ŞEYTANIN AVUKATI (DEVİL’S ADVOCATE) FİLM İNCELEMESİ
Yıllar öncesinde seyrettiğim etkileyici, konusu ve özellikle başrol oyuncularının performansı açısından eleştirmenlerden neredeyse tam puan almış olan ve tekrar izlemeyi düşündüğüm başarılı bir filmdir.
Ben de afişini gördüğümde bu isimde bir şiir yazmak istedim.
THE DEVİL’S ADVOCATE – Şeytanın Avukatı (1997),
dünyaya şekil ve yön veren kişilerin ya da gizli örgütlerin dünyanın milenyum sonrası geleceğine bakışını yansıtıyor.
Film aynı zamanda tüm semavi dinlerin Şeytan’a yönelik duruşlarını da sorguluyor. Semavi dinlerin şeytan hakkında söyledikleri karşısında Şeytan’ın kendisini nasıl savunduğunu gösteriyor. Diğer taraftan Şeytan ve insan arasında geçmesi muhtemel bir hesaplaşmayı çok başarılı bir kurguyla aktarıyor.
Şeytan’ın Avukatı oyunculuk ve senaryo açısından ulaşılması zor bir zirvede duruyor. Bu filmi seyrettikten sonra Al Pacino’nun oyunculuğuna hayran kalmayan var mıdır bilemiyorum.
30 Ocak 1997 Yapımı
(Sinemada / 2s 20dk / Fantastik)
ORİJİNAL ADI : THE DEVİL’S ADVOCATE
(ŞEYTANIN AVUKATI)
OYUNCULAR: Al Pacino, Keanu Reeves, Charlize Theron
YÖNETMEN :Taylor Hackford
Senarist Jonathan Lemkin, Andrew Neiderman
FİLMİN KONUSU:
Avukatlık mesleğinin vicdandan yana olmadığı zaman neler olabileceğini anlatan bir sinema filmi.
Al Pacino (John Milton) filmde bir avukatlık şirketi olan kötü adamları kurtararak büyük paralar kazanan bir adamdır.
O aslında insan kılığında Amerika’nın belki de en büyük avukatlık şirketinin yöneticisi olan Şeytan’dır.
Keanu Reeves (Kevin Lomax) ise girdiği hiçbir davayı kaybetmeyen hırslı, başarılı ve yetenekli genç bir avukattır.
Şeytan bu avukata reddedemeyeceği kadar büyük rakamlar teklif ediyor ve onu kendi şirketinde avukat olarak işe alıyor. Küçük bir bölgeden New York’a taşınan bu avukat ve eşi için hayal bile edemeyecekleri karmaşık ve karanlık günler başlamak üzeredir.
Al Pacino ile yolları kesişince vicdanından yoksun bir avukat olup yükselmek mi , yoksa vicdanı olan sıradan bir avukat mı olacaktır.
Avukat Keanu Reeves, işinde başarılı olmayı o kadar ciddiye alır ki müvekkillerinin suçlu olduğunu bilse dahi onları adaletin elinden kurtarmayı başarır.
Sonradan öğrenileceği gibi Kevin, Milton’ın yani Şeytan’ın oğludur. Milton; Kevin’ın annesinin söylediğinin aksine onları sonradan bulmadı… En baştan beri Kevin’ı hayatının her alanında gözlemliyordu.
Şeytan, Kevin’ı şirketine davet etmek için olgunlaşmasını ve daha da çok kibirlenmesini bekliyordu.
Şeytan aslında inanılmaz sabırlı bir yaratık.
Kevin, Milton’ın sunduğu hayatın cazibesine kapılmış giderken ilerleyen zamanlarda eşini ihmal etmeye de başlıyor ve eşi de bu duruma haklı olarak tepki vermeye başlıyor.
Ama para, cinsellik ve şöhretle zehirlenen Kevin’ın onu anlaması mümkün değildi.
“Eğer bir kadın sözle konuşuyorsa size derdini anlatıyorsa korkmayın. Bu size güvendiği içindir. Ama eğer kadın susuyorsa işte o zaman korkun çünkü artık size inanmıyordur.”
Eşine inancını kaybettiği için artık savaşmayı bırakıyor.
Zaten bir süre sonra hastanede intihar ediyor.
Filmin en vurucu sahnesi olan final bölümünde Şeytan tüm açıklığıyla Al Pacino’nun muhteşem oyunculuğu ile ortaya çıkıyor. Kendisi hakkında söylenenlere karşı sunduğu tezler de ortaya konuyor.
Bu sahneler de iki bölüm halinde film incelemesi olarak aşağıdaki linkten izlenebilir.
FİLME AİT BİR YORUM
Rahatlıkla bir başyapıt diyebiliriz.
Mükemmel mesajlar veriyor.
İnsanlar ikiye ayrılır
1- Allaha uyanlar
2- Şeytana uyanlar
Hangisine uymak isterseniz tercih özgür iradenizle size bırakılmış. Şeytanın cennetten kovulma sebebi ilk insana secde etmeyip kibir göstermesiydi ve onun en sevdiği günah kibirdi.
Şeytanın "KİBİR BENİM EN GÖZDE GÜNAHIMDIR" sözü biz müslümanların düşünce yapısıyla da uyuşmaktadır.
Çünkü yaratıcımızın en sevmediği günah kibirdir.
Film hem replikleri hem kurgusu hem senaryosu hem de oyunculuklarıyla muhteşem ötesi bir kaliteye sahip ve finali anlamında mükemmel bir son vuruş yapan bir BAŞYAPIT tır.
’’Kendine bu kadar güvenme evlat. Ne kadar iyi olursan ol, asla dikkatleri üstüne çekme. bu en büyük hatan olur. Her zaman küçük görünmek zorundasın. Sessiz ol, küçük adam ol, aptalı oyna, istenmeyeni, saf görünen zeki ol. Mona lisa’nın eteğindeki el benim. Ben bir sürprizim evlat, geldiğimi asla görmezler. Sende eksik olan bu.’’
Film insanın yaradılış gayesini ve şeytanla neden mücadele edilmesi gerektiğini mükemmel sorguluyor. İyilik ve kötülük arasında çıkmaza düşenler bu filmi mutlaka izlemeli.
’Günaha açılan kapı; büyük, geniş ve cezbedicidir’
repliğini içinde barındıran çarpıcı film.
DETAYLI FİLM İNCELEMESİ
PART 1
youtu.be/G01XZW4m3cc
PART 2
youtu.be/4Q_DqHhxinU
KAYNAK:
sinemasayfam.com/2020/08/09/seytanin-avukati-film-incelemesi/
YORUMLAR
ŞÜKRÜ ATAY
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım.
Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Esenlikler diliyorum.