- 290 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Avucumda Hüzün Sıcaklığı
Avucumdaki çay bardağının sıcaklığını hissettiğim güzel anların birinde sohbet son demlerinde nefesleniyordu. Benimse yine gözlerim uzaklara dalmış,denizi ve güneşin onda eriyişini izliyordum. Bir an ufuk çizgisine ulaştığımı ve tüm kırılmışlıklarımı ordan aşağı attığımı hayal ettim, kendimi ufuk çizgisinde izledim. Bu kadar kolay olabilse bazı şeyler diye tercüme edildi verdiğim soluk. Çayımdan bir yudum daha aldım çay bardağı hala avucumdaydı.
Bir yanımız masmavi deniz, diğer yanımız yemyeşil doğa manzarası. Seyredaldım el sallayan bulutları, gidiyorlardı çok imrendim onlara.
Bulutlar, ah onlar ne güzel de salınarak geçiyorlar üzerimizden son kızıllıkta öylece. Benim de bir bulutum olsaydı, ben de gitseydim onunla ne olurdu ?
Sonra bir anda döküldü dudaklarımdan:
"Keşke herkesten saklanabileceğim bir bulutum olsaydı."
İçimdeki ses sızmıştı bir cümleye, tutamamıştım dilimi. Sessizlik sanki iki parçaya bölündü, sessizlikten öncesi ve ondan sonrası. O ise açık kahve gözlerine sapladığım dikkatimin farkında değil gibiydi. Ama yaşama tutunan bu cümle, onu da dalıp gittiği orman manzarasından uzaklaştırdı. Gözleri bulutlara yönelirken kaşlarının arasında bir anı can çekişmeye başlamış gibiydi. Açık kahve gözlerine bir tutam kızıl süzüldü.Öylece baktı, hiçbir kelime atmadı kendini dudaklarından. Sarı uzun kirpikleri teselli eder gibi birbirlerine sarıldılar, derin bir nefes aldı sadece.
Ve böylece başladı sessizliğimiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.