- 267 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yerleşiksizlik
Yerleşiksizlik tuhaf bir duygu… oysa insan dünyada da yerleşik değildir, nihayetinde göçer gider .. coğrafyanın nesnelerin bilindik - ezberlenmiş olması bu gerçeği değiştirmiyor .. yine de de “konar göçer topluluklar gibi olmak” yabancısı olduğum bir duygu ..bizim toplumuzda bir yerde kök salan kişi o yerle bütünler kendini.. “Ben” der “şu kadar zamandır buradayım..buranın yerlisi sayılırım … tanığıyım bu coğrafyanın değişiminin” ..diğeri ise eğretidir. hep diken üstünde gibi olması beklenir ..Ne yapıp edip “ev “ almadıkça sürer bu eğretilik..
Düşünüyorum bir yandan dünyayı gezen gezginlere imrenip öte yandan yerleşik yaşamla bir yerde kök salmaya kalkışmak çelişki değil mi?
….Konfor alanımızı terk etmek bir bakıma hiç bilinmedik yerler , güzelliklerin keşfine giden yollara düşmek değil midir ?
-
Bugün inanılmaz yağmur altında arabamızla neredeyse adım adım ilerleyip semt pazarına gittik . Yağmur duraksayarak izin verdi alışveriş yapmamıza … Hatta -her nedense huzur bulduğumuz -o sahildeki mekana gidip çayımızı dahi içtik .. hemen yanımızda yaz boyunca yatlarda kaptanlık yapan şimdi ise amatör balıkçılık yapan iki denizci ile sohbet ettik . Batı Toroslarda son yörüklerden olduğunu söyleyen parakate yaparken tatlı tatlı denizi balıkçılığı anlattı ve bir ara dedi ki “ biz karada yapamıyoruz. Karada insanlar kavgacı , sıkıntılı, sorunlu .. stresli …tekneye binip denize açıldın mı her şey geride kalıyor .. misss gibi denizdesin .. “
…
Oysa deniz, yerleşik olmayan bir yaşam sunuyor sevenine . İster büyük ,ister küçük olsun bir türlü evlere sığmayan insan her şeyle vedalaşıp çok daha küçük , çok daha sade bir yaşamın başrolünü kapıyor hayattan… bilemedim cancağzım ..
Bildiğim ise bu “garip” yerleşiksizliğimizin dünyada da yerleşik olmadığımız gerçeğini bir kez daha hatırlatması oldu ..