- 287 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KARA KAPLI DEFTERİMDEN NOTLAR (9)
Sonra dedim ki kendi kendime, "Tamam, bugün de ölmeyeceğim, yarın için söz veremem ama."
Aynaya bakınca veya fotoğrafımı görünce anlıyorum gerçeği ve diyorum ki, "Yahu ben niye uzatmışım ki bunu?" Sakalı kendime yakıştırdığım için değil, iki güne bir sakal tıraşı olmamak, tembellik edip kesmemek için bırakıyorum. Bana sorarsanız hiç de hoşuma gitmiyor. Tıraş olmayı da sevmiyorum, yıllardır her şey yordu zaten beni. En çok da insanların nankörlükleri. O da ayrı mevzu.
Aynaya bakınca yüzüme uzun uzun baktım ve dedim ki kendi kendime "Ne olmuş bana böyle yahu? Yüzüm Türkiye haritası gibi olmuş. Demek ki bu tren yolun yarısını geçmiş, son istasyona doğru hızla yol alıyor." Bırakayım dedim şu tembelliği, madem kirli bir adam değilim, bir lekem de yok şöyle yüz kızartıcı cinsten, öyleyse keseyim şu kirli sakalımı, kandırayım kendimi, gençleştim diyerekten edeyim motive, yüzüm gözüm çıksın ortaya. Psikolojik motivasyon dışında sakal kesmek bir işe yaramasa da kendimi daha zinde ve biraz daha genç hissediyorum. Gerçi hiç bir problemim yok yaşımla ilgili. Ben zaten delikanlı adamım. İnsanın ruhu genç olmalıdır, yaşama sevincini daima hissetmelidir, sağlığın en değerli servet olduğunu bilmelidir.
Yaşamak kadar ölmek de çok zor arkadaşlar. Meselâ o tetiğe basmak hiç de göründüğü gibi kolay değil. Ya da yüksek bir yerden atlamaya karar vermek. Ölemediğinde canı çok acıyor insanın. Bir kaç kez denemiştim de ordan biliyorum. Zamanla da erteliyor insan ölmeyi.Yoğun bakımda zaman hiç geçmiyor, her tarafında alet edevat, cihaz bağlı. Kalkamıyorsun bile yerinden. Tuvalete bile gidemiyorsun. İşerken bile acı çekiyorsun,çünkü sonda bağlı. Acısı da saatlerce dinmiyor.Her tarafına iğneler batıyor, her saniye hissediyorsun bu acıyı. Ben şuna benzettim sonda takılıyken, uyuşturmadan ameliyat ediyorlar ve gece gündüz bu acıyla yaşıyorsun.Yemek de yiyemiyorsun, yasak zaten. Kollarında serum bağlı. Bir hemşire geliyor, iğne yapıp gidiyor. Bol bol uyuyorsun, uyanıyorsun, gecen gündüzüne karışıyor, sabah hiç olmuyor. Gündüzler gece gibi. Zaman kavramı orada geçerli değil. Hem çok uzun hem çok kısa her şey. Geceyle gündüzü şaşırıyorsun. Ansızın uyanıyorsun, sanıyorsun ki sabah olmuş. Hayır, daha akşam bile olmamış.
En çok da, acıyan gözlerle bakıyorlar sana. Bazıları da moral verecekleri yerde kızıyorlar. "Ölmenin sırası mıydı, el aleme rezil ettin bizi." diye. O anda insanın bir daha öleceği geliyor. Hani elinde silah olsa direk kafana sıkarsın. Ama kolay değil. Hem bu işte ölememek, sakat kalmak da var. Koşullar ne olursa olsun her zorluğa rağmen ayakta kalmalıyız. Hayatta tekiz, özeliz, çünkü bir eşimiz, benzerimiz yok. Bu bize yaratıcının güzel bir lütfu, bir jesti, bir hediyesi. Öyleyse yalnız değiliz. Onun için de sığındığımız en güvenilir liman yaratıcımız ve bizler sadece ona el açar, yardım isteriz. Bu da aslında bir nevi psikolojik motivasyon olsa da insana çokça da huzur veriyor. Aklıma gelmişken belirteyim, insan sevdiği işleri yapmalı, sevdiği müzikleri dinlemelidir. O ne der, bu ne der diye düşünmemelidir. Çünkü hiç kimse robot değildir.
İnsanın en büyük dostu yine kendisidir. Yoktur ondan başka bir sırdaşı. Allah’a da dua ederiz, konuşuruz onunla ama o hep sessiz kalır, cevap vermez, o zaman anlarız ki sesimizi yine biz duyarız. Bu dünyada anneler ölümüne sever evlatlarını. Ben başka da yürekli insanlar tanımıyorum. Hiç kimse bir başkası için canını vermez. Anneler istisnadır. Babalar da demek isterdim ama canını verecek baba da çok nadirdir. Ben meselâ, eşim kadar bu yürekliliği gösteremem. O bunu evlatları için yapar. Öyle olmasaydı ikide bir benimle tartışmazdı onları korumak içgüdüsüyle. Yalan yahu bu dünya. Sevgiler, aşklar filan yalan. Ben bir annenin sevgisinden daha içten, daha samimi, daha yüce ve anlamlı bir sevgi tanımam. Hiç kimse kimseyi kandırmasın, menfaatler çatıştı mı hiç kimse hiç kimseyi tanımaz, dakikasında bırakır gider.
Orhan Veli demiş ki bir şiirinde;
"Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak."
Vecdi Murat SOYDAN
21 Kasım 2022, Isparta
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.