ÇEHRE (Makale/ ve Öyküleme)
ÇEHRE
Çehre durmayınız... Asla çocuklarınıza /Çocuklarımıza ÇEHRE DURMAYINIZ ve durdurtmayınız.
Aşağıdaki resmi, S.Çetinkaya yazar arkadaşımdan aldım ve bir eğitimci gözüyle uyarlayarak paylaşmayı istedim.
Bunun için,sen sen ol asla çocuklara,hele-hele küçük yaştaki çocuklarımıza, yüksek sesle bağırmayacağımızı vede çehre durmayacağımızı,durulmaması gerektiğini vurgulamak istedim.
Sebebine gelince; İlköğretmenliğim süresince bir müfettişe ne yapmamız gerektiğini sorduğumda, "Yaramaz çocuklara ben çehre durardım" yanıtını aldığımda oldukça hayıflanmış,hatta isyan edercesine karşı durmuştum.
Çünkü, ÇEHRE DURURSANIZ ...Çehre görürsünüz.Gün gelir karşılığını alırsınız.Onlar büyüdüğünde sizi tanımaz,saygısız tavırlarıyla her karşılaşmalarınızda karşılık görürsünüz.
Gün gelir aracınızı çizer,evinizin yanından geçerken bile evinizin camlarını bir taşla indirebilir belkide.Bunu böyle uzatabiliriz.
Kız çocukları için ise daha da vahim sonuçlar doğurabilir.Çünkü kız çocukları aynı zamanda Geleceğin Temel Taşları, öğretici anaları,bilginleri,öğretmenleri,doktörları,mühendisleri,yada ne bileyim pilotu vb. Meslek grubundan,yada ev hanımı,hanımcığı,çocuklarını yetiştirmede ilköğretmeni,öğreticisi olduğundan.
Onun için her karakterimiz çatıkaşlı olmak veya çehre durmak olmamalıdır .
Bunun içindir ki,geri dönütlerimiz bu ve buna benzer olaylarla,durumlarla karşılaşmamalıyız.Velhasil ÇATI KAŞLI VEYA ÇEHRE DURMAMALIYIZ.
Bunun içinde bir örnekle, örneklendirmek istiyorum...
Günün birinde , şehrin göbeğinde ilköretimin sekiz yıl olduğu yıllarda...
Okullar tatil olmuş,tatil zili çalmış,bizde evlerimize dönerken - araçlarımızla binerken...birde ne görelim...okul bahçemizin kenarlarında park halindeyken çizilmiş araçlarımızı gördüğümüzde,sağa- sola bakınarak...acaba kim- kimler yaptı diye şaşkın şaşkın bakınırken, az ileride 7-8 kadar 7.8. sınıf Öğrencilerde bize doğrubaktıklarında da ( B.K) Arkadaşım kim yaptı bunları der demez...,"yanınızdaki Yalçın Öğretmenimizin de arabası çizik ise veyahut başka birşey varsa arabasında gidip, Sanayide yaptırırız" Dediğinde öyle sevinmiştimki.Ki o güne değin ve o günden sonra da daha bir dikkatlı bir şekilde,,,,her zaman sevgiyle,hoşgörüyle ÇEHRE DURMADAN yanaşmı,ş onlarla bu şekilde iletişim kurmuştum Dostlar.Gerek Liselerde görev yapttığım(Gİ), gerek Öğretmen olduğumda,gerek Müd.V, Gerek Halk Eğitimi M.Müd.V., Gerek Okullardaki Müd.Vdkilliği ve Müd.Yardımcılığı görevlerimde de , öğrencilerime de hep sevgi ve saygı çerçerçevesi içerisinde asla ÇEHRE durmadan iletişim kurmuşumdur DOSTLAR.
Ha birde, " itaat et rahat et" ( Y.B) öğretmenimden / arkadaşımdan da esinlenerek, bu sözün altından kalkarak, yani bu sözü hiç aklımdan çıkarmadan da hem aileme(Eşime) de , sevgi ve saygı çerçevesi içerisinde, bazı şeylere( maddi- manevi) ,her türlü olumsuzluklara göğüs gererek de anlayışı içerisinde oldum.
Kendi çocuklarımı da aynı şekilde...hiç çehre durmadan,kızmadan, sinirlenmeden, bu kız çocuğu, buna göre davranmalıyım diye de değil, ileride iyi bir insan olmayı yeğlediğim için hep SEVGİYLE, ÇEHRE DURMADAN yaklaştım onlara...ki Onlar iki kız çocuğum da doktor . Diğeri de ne olursa olsun ileride iyi bir insan olacağına inancım tamdır.
Öğrencilerimde aynı bu şekilde yetiştirdiğime inanıyor, onlara da güvenim tamdır diyorum.
Her çocuğum/öğrencilerim , aldıkları öğretimleri yanında eğitimlerinde de öyledir. Asla saygıda kusur etmezler her karşılaşmalarımızda da bunu gözlemlemişimdir...benim derdim hep ağaç dikmek,bir fidan yetiştirmek idi emelim...onlara esastan can suyu vermekti sadece.Ama gördüğümde / gördüklerimde bir değil, onlarca hatta yüzlerce öğrenci yetiştirdiğimi anladım. Canı gönülden geri dönüt aldığımda.
Onun için gönlüm rahat,vicdanım rahat emekli OLSAM da...bu Dünyadan göçsem de.
Ki, elbet bu Dünyadan göçeceğiz elbet bir gün...o zaman mezar taşımın başucuna geçip,yada ne bileyim fizandan bir elham ile 3 üç kuluellahu’yu okuyacaklardır umarım.
Selamlar,Sevgi ve Saygılarımla.
29.11.2922 Burdur
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.