- 302 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SAÇ
Anneannemde birkaç gün kaldıktan sonra evimize döndük. Babaannemin kapıyı açar açmaz attığı çığlık hâlâ aklımda.
Neye bu kadar kızdı hiç anlam veremedim. Günlerce annemin başının etini yedi. Neymiş, anneannem saçımı kesmiş! Saçıma kına yakmış!
Anneannem kına yakarken, saçımı keserken ne dedi, beni nasıl ikna etti, bilmiyorum. Oysaki onlar turuncu saçımı çok beğenmişlerdi.
Babaannem o kadar tepki gösterdi ki sarı saçımın turuncuya dönmesi, uzun saçımın kesilmesi, herhalde dünyada başıma gelecek en kötü olaydı. Halbuki her bayram elime kına yakardı.
Saçımı eskisi gibi süsleyemediğine mi, doğduğumdan beri uzattığına mı, ondan habersiz kesildiğine mi kızdı, hâlâ neye kızdı bilmiyorum. Saçımın renginin bozulacağını söyledikçe üzüldü. O üzüldükçe, ben de üzülmeye başladım. Dünyanın en kötü şeyiydi herhalde turuncu saç.
Saçım uzadıkça, kendi kesti bu sefer. Kınalı kısımları yavaş yavaş temizledi. Hep rengi bozuldu, eski sarılığında değil diye söylendi durdu. Anneanneme her gidişte tembihledi beni: Sakın saçına dokundurma!
Bizde her yaz kaplıcaya sülalece gitme, orada saça kına yakma adeti vardı. Üniversiteye kadar hiçbirinde saçıma kına yaktırmadım. Söz verdim ya!
Aradan yıllar geçti. Dünyaya beş yaşındaki çocuğun gözüyle bakmıyorum artık. Şimdi karnı yemeğe, ruhu sevgiye aç çocukları gördükçe üzülüyorum. Küçük yaşta hayatı omuzlamak için çalışmak zorunda kalan, istismar edilen çocuklara üzülüyorum.
Keşke tüm çocukların başına gelen en kötü şey, kesilen saçları olsa.
#dünyaçocukhaklarıgünü
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.