- 272 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANDIRILMAK
Bakın bugün ne yaptım arkadaşlar?
Bu yazımı okuduğunuzda nasıl bir kişiliğe sahip olduğumu az çok anlayacağınızı düşünüyorum.
Bugün bulunduğum yerin pazarıydı. Genelde sebzelerin ederi hemen herkeste aynı oluyor düşüncesiyle pazarı turlamadan herzamanki aldığım kişiden kilosu yirmişer liradan domates ve salatalık aldım.
Biraz öteye gidince baktım insanlar salatalık tezgahının önüne yığılmışlar. Meğer salatalıklar benim aldıklarımdan daha güzel, hemde oniki lira. Bir kilo da oradan aldım. Doğru önceki aldığım adamın yanına.
Ben sizin devamlı müşterinizim, bana salatalığı çok pahalı vermişsiniz, aldatılmayı, kandırılmayı asla tahammül edemem, alın malınızı, verin paramı geri dedim.
Adamcağız hiç itiraz etmeden paramı geri verdi.
Geçen günkü "dört erkek" yazımdaki dördüncü erkek vardı ya hani borçları karşılığında kendisini Azerbaycanlı bir kadına satan. Aynısını O’na da yaptım.
Hem Facebook da, hem üyesi olduğu Edebiyat Defterinde, hem Antoloji com. da, hem akraba ve köylülerine rezil rüsva ettim.
Kimsenin yüzüne bakacak durumu kalmadı şimdi. Sosyal medyadan eli ayağı kesildi.
Yok öyle insanları kandırmak ve suçunun cezasını çekmemek. "Ben aleviyim, elime, dilime, belime sahip çıkarım" deyip de alevlerin yüz karası olmak.
Bana bulaşan insanların yüz kere düşünmesi gerekiyor bir zarar verecekleri zaman.
Davamda haklıysam eğer, kendimi asla ezdirmem. Gözüm çok karadır. Kolay kolay yılmam ve yıkılmam. Acılar beni iyice perçinledi artık.
Benim yaşadıklarımı yaşayıp da içine atan, paylaşmayan kadın arkadaşlarım varsa eğer, onların da paylaşmalarını isterim. Namusun sadece kadınlara tapulu ve iki bacak arasında olmayıp beyinlerde olduğunu öğrenmesi gerekiyor bu toplumun.
Deşifre edilmeyen, cezasız kalan her suç katlanarak büyümeye devam eder, tepeden aşağıya kandırılan ve kandıranlarla dolar taşar ulusumuz. Siz iyi anladınız onu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.