- 320 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TEVAFUK
TEVAFUK
Tevafuk, iki şeyin birbirine uygun ve denk gelmesi demektir. Hususen tesadüfe yer verilme ihtimali olmayan ve arkasında İlâhî bir kasıt ve iradenin varlığı hissedilen denk gelmelere tevafuk denir. Kuranı kerimde tevafuk olan birçok ayetleri görmemiz mümkündür. En çokta Allah lafsında görülür. “Allah” lafzı mükerrer olarak geçmektedir.
Bu lafızlar, her sayfada ya alt alta ya karşılıklı sayfalarda üst üste ya da bir yaprağın iki sayfasında sırt sırta gelerek ya da sayfalar arasında birbirine tevafuk etmektedir. Rab, Kur’an ve Resul kelimelerinde de aynı tevafuk olduğu gibi, daha başka tevafuk çeşitleri de vardır. Tarihte ya da şöyle ifade edelim: İslam tarihinde tevafuk olan bazı olaylar vardır. Yusuf’un kuyuya atılması, yolcunun çıkarıp mısıra götürmesi, Züleyha’nın gömleğini yırtması, Mısır’a sultan olması, terli gömleğini babasına göndermesi, Yaşadığını babasına gömlekle müjdelemesi ve Yakub un gömleğini yüzüne sürmesiyle gözlerinin açılması, Yusuf’un kokusunu doya doya içine çekmesi bunların hepsi bir tevafuktur. Yusuf’un gömleği sırtından çıkarması kokusunun kaybolmadan babasına ulaşması hepsi bir mucize mesabesinde tevafuktur. Sezar’ın oğlunun öldürülmesini önceden bilmesi güvendiği korumasını oğluna tahsis ettiği korumanın oğlunu öldürmesi hep tevafuka taalluk eden olaylardır. Tevafuklar bitmez Allah daha nelere denk getirecek bilemeyiz.
Tarihte de böyle Tevafuk olan olaylar çoktur. İlk demokrasi dönemi Başbakanı Menderes idam ediliyor. İki arkadaşıyla. Yani durum vahşet ve cinayet. İhtilal ve muhtıralarla altı kez gidip yedi kez gelen pozisyonuna düşürülüyor siyasilerimiz. Tesadüf eseri gidip gelmediler. Onlarda bir tevafuka istinaden gidip geldiler. Turgut Özal geldi baskıyı halkının üzerinden bir nebzede olsa kaldırdı. Hatta zehirlendiği iddia ediliyor. Bazıları direniyor, bağırıyorlar, boş tenekelere vuruyorlar ama nafile! Be kardeşim yukarıda tevafuktan bahsettik başınıza gelecek sünnet çocuğunun korktuğu gibi korkup kaçmayın o sizden hızlı koşar sizi bulur. Hâlbuki olacak mutlaka olacak.
Devrim arabasından beri bir hayali olan birisi geliyor sanayileşmeyle ilgili önemli hararetli konuşmalar yapıyor: Kendi uçağımızı, tankımızı, arabamızı, silahımızı kendimiz üreteceğiz diyor ve herkes tarafından gülerek alay ediliyor. Bugün devletin bir gayesi var. Türkiye’yi lider ülke yapıp montajdan kurtarmak. 29 ekimler bir tevafuktur. Uğraşmayın TOGG geliyor; asla bunu yapamazsınız başaramazsınız terennümleri yükseliyor. ‘’Biz dağlıyız, zihnimizden heykellere bağlıyız’’. Diyen zihniyet yırtınıyor. Mabadınızı da yırtsanız bu iş olacak debelenmeyin. Dağa çıkıp haykırsanız da birlik olup camlardan tencere çalsanız da bu iş olacak. Sizin bütün sesinizi gece yarısı verilen bir sela keser ve sesiniz hiçbir işe yaramaz. Olacak kardeşim bu iş olacak mabadınızı da yırtsanız olacak. Yahu olacak; debelenmeyin. Olacak. Ey millet uyanın, ot tıkayın şu çanların ağızlılarına, bu iş olacak! Analar ah analar; neler doğurur neler?
Bir siyasi kimlik şöyle diyordu, yaşlanmış haliyle, dizlerinden yürüyemez, konuşurken bile dilinin kelimeleri birbirine eklediği o yasaklı dönemlerinde bir şey söyledi! Öyle bir şey söyledi ki; kimse anlayamadı onu! Kimileri” yazık ki, bunamış” dediler. Kimileri “iyice bunalmış baskıdan, yasaktan” dediler büyük dahi öyle demiyordu. Yusuf’un kokusunu duyuyorum” diyordu. “Yusuf gömleği çıkarmış! O kokuyu alıyorum. Yusuf geliyor sanki” diyordu.
Dünya beşten büyük diyen birisi geliyor. Beş yiğit aranıyor diye haykırıyor. Devrimi yeniden yürüteceğiz diyordu. Ne tevafuk ki Cumhuriyetin kurulduğu gün. Devrimin (İKİNCİ MODELİ TOGG) banttan iniyordu. İnecek yırtınmayın. Olacak boşuna mabadınızı yırtmayın, acısını boşuna çekmeyin. Ne yaparsanız yapın bu millet size artık pirim vermeyecek. Yakıtını içinden çekip yolda kalması gibi bir ihtimalinizde yok. Zira elektrikle çalışıyor. Yakıtını koymamak gibi bir lüksünüz de yoktur. Bakın bu araba benzinli değil elektrikli.” 29 ekimler bir tevafuktur uğraşmayın. İsmini TOGG koyduk ki; bizim vatana, millete, tarihimize olan sevdamız daima büyük ve karnımız TOGG tutar.
Müteaddit defeler söylendi. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Bizim gözümüz aç değil TOGG dur. Kimsenin elindekinde, huzurunda gözümüz yoktur. Parolamız TOGG Dur, 15 temmuz bizim için dönüm noktasıdır. Vatana ihanetimiz yoktur. Milletimizi çok severiz. Bayrağımıza sarılıp kefen diye giyeriz. Biz başkalarının cazını mazını bilmeyiz, türkülerimizi çığırırız. Milletimize hıyanet, vatanımıza ihanet bilmeyiz. Biz başkalarının türkülerini ezberlemeyiz. Çünkü bizim Türkiye’mizden başka türkümüz yoktur. Onu çalar onu söyleriz. Nağmelerimiz bir uçtan bir uca yankılanır. Dışarıda atılan yalancı yemlere aldanmayız. Bizim Her türlü yeme kumpasa karnımız TOGG dur. Bu gelişme tesadüf değil tevafuktur. Haydi hayırlı olsun. Tesadüf diye bir şey yoktur. Her şey tevafuktur. Çünkü Allah’tan izinsiz saman çöpü bile deprenmez, deprenirse de Allah’ın izniyle deprenir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.