- 1081 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
""pembemsi ömürsüzlük....
yüzüm yok dediğim bir bakışın tekrarıyla tekrarlarken düşlerimi hala niye demekten vazgeçemiyor dilim.
biliyorum çok uzaklarda ya da fazlaca yakınlarda nefes alışlardan bazıları bana ait.
belki de beni hiç tanımamış bir serçenin buz güveninde beklediği kırıntılar kalemimde şekillenip harflere dönüşüyorlar.
lakin ısrarcı bir mırldanış süzlüyor nota yerine sayfalara. çocuksu ama ısrarcı bir akılda kalış mırıldanıyorum yazdıklarımda.
beni bekleyen serçenin varlığını mühümsemiyorum gibi görünmek yaşamımın tek anlamıymış gibi inci kolyem elimde tesbih Yaratıcımın önünde düşüyorum dizlerimin üstüne.rol yapamamanın acizliği vuruyor dilime.yalvarıyorum.
korkudan değil bu titreyiş. bir yerlerde benim için kanat çırpan serçemle karşılaşmak ihtimali ürkütüyor beni.
kendi irkilişlerimden kelebekler peydah oluyor. inadına pembemsi bir ömürsüzlük serpiyorlar başıma.
bazen gök gürlüyor bakışlarımda.şimşeksiz çatallarla ağlamak ne zordur aslında. aslı olmayan haykırışlar fırlatılıp bir sandığın dibine sanki gömülmüşçesine yok sayılırken an gelip tek temiz kalan ipeğinin onlar olduğunu farketmek...
benim küçük serçem dik kayalıkları terkettiği andan beri caddelerde bekledi beni.
sonra görmezden gelişime inanıp gitti birgün.
yolun kenarına ekmek ıslatan kişiye sevdalandı zamanla.
ama hiç bir zaman elimde ekmekle o yolun kenarında görmedi beni.
belki de bu en iyisi...