- 275 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Okunmayan Mektuplar
Güzel bir dosta bu mektup
Birazcık huzur, biraz esinti ama Güneş tepede, en tepemizde kavurucu sıcaklar yani... Şimdi bir damla suya ihtiyacım var hayallerim için, bu yüzden yanımdasın. Dünden kalma kelimeler... Yarım ve boşlar... Her şey boş aslında. Sana sık sık mail atacağımı söylemiştim ve okunmayan mektuplar silsilesinden ibaret hepsi, belki hiç okunmayacaklar ve bir süre orada bekledikten de sonra otomatik silinecek umutlar gibi... Edebiyat yapmıyorum ben, yo hayır hayır. Benim en yakın arkadaşımsın sen dünden kapımı aralayan, öyle kal değerli ve mistik ve umutla baksın gözlerin yarınlara; çünkü ben öyle yapıyorum. Yarınlar umuttur, bilinmez, tüm gerçekliği onlar söyler bize çünkü, çünkü kader de gerçektir bu hayatta. Gözlerimi açtım ve karşımda maviden boyanmış evler ve gökyüzü ve deniz ve yıldızlar... Bunlar bana hep umut fısıldadı. Umut dedi yarınlara dair, umut... Herşey aşkla başlamadı mı sence de bu dünyada? O koca bir nefreti söndürebilir ve ateşle heryeri cayır cayır yakabilir, işte benim umuda karşı hissettiklerim ve anka kuşu gibi göklerden süzülüşüm... Evet anka kuşu, hem ta*ptığım hem de korktuğum... ve kendimi en çok ona benzettiğim... Ateşlerimden kül olurum ben ve yeniden doğarım hem de bambaşka kırk ve çok daha güçlü ve savaşçı bir kimlik. Bazen çok konuşurum ama bilirim ki susunca içim yanacak çünkü ben ateşten doğdum. Kuşlar var masmavi gökyüzünde dolaşan ama hiçbiri anka gibi değil. Gelecekten umutluyum ben çünkü herkesin kurtuluşu kendi içinde ve biliyorum ki birgün kendimi bu hayattan tamamen kurtaracağım çünkü hiçbir zaman sıradan olmadım biliyorum ki senin de içinde koca bir anka. Biliyorum çünkü gözlerindeki o ışıltıyı gördüm ve yeniden şahit oldum bana bakan o pırıl pırıl gözlerine. Sana bakınca koca bir güç görüyorum alev alev yanan. Ben de küllerimden doğdum kim bilir senin kaçıncı doğuşun gibi. Bu zafer bizim, hadi kutlayalım öyleyse. Bir de derinlik var gökyüzünde ve karanlıkta baktıkça içine çeken çektikçe iyice yanan ve yandıkça kül olan. Ateşin rengi simsiyah kırmızı bir yanılsama. Bu yüzden karanlıklar karadır işte. Yıldızlar rengini verir belki de karanlığa, bundandır yıldızlar göründüğünde heryerin karanlık olması; hem de ışıl ışıl yanarken heryer...Kuş cıvıltıları.. Belki de en çok buna özenirim çünkü benden asla bu huzur verici sesler çıkmayacak sadece bir ankayım neşeli bir musikinin bir melodisi değil. Bunlar okunmayacak mektuplar serisinden, biliyorum okunmayacak ama sık sık yazıyorum işte. Yazmak sisteme karşı çıkmaktır bence, sen okuma sistemin parçası olmak istiyorsunduır belki de ama ben yazacağım sana hem de çok sık. Mesela yurt dışında da yazacağım 40 yaşında da ama şimdilik hoşçakal, şimdilik bunlar benden sana dökülen satırlar. Onlara iyi bak.. :)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.