- 287 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
TUHAF KİRACILAR
"Tuhaf kiracılar" diye bir filim izledim.
Hem çok güldürdü,hem de çok düşündürdü.
Sizlerle de paylaşmak istedim arkadaşlar.
Seneler önce eşini kaybeden,hali vakti ve yaşı yerinde emekli bir doktor ve komşusu tatile çıkmaya karar verirler.
Doktor valizini hazırlar,arabanın bagajina koyar,kendisi de ön koltuğa oturur.Biraz hareket edince arka koltukta üç genç kadını farkeder, komşusuna durmasını söyleyip arabadan iner; "Sadece ikimiz gidecektik,kavlimiz böyleydi,beni kandırdın"deyip valizini de aldıktan sonra evine döner.
Evini temizletmek için gazete ilanından bir kadını arar.
Eve genç bir kadın gelir.Evi çok geniş,çok düzenli,kendisi de çok titiz olduğu için kadına habire "ona dokunma,bunu elleme" diye tembihlemeye başlar. Kadın "bana hangi odayı vereceksiniz"?diye sorunca anlaşılır yanlış kişiyi aradığı.Gelen temizlikçi değil,kiralık oda arayan bir ögrencidir.
Yanlışlık olduğunu,odasını kiraya veremeyeceğini,gitmesi gerektiğini söyler.Öğrenci kız ne kadar yalvarsa da ikna edemez,dışarı çıkıp biraz uzaklaşınca da birisi önüne geçer, kirasını ödemeden kaçıp gittiği için kızı tartaklamaya başladığı esnada emekli doktor arkasından yetişir imdadına, kıza kıyamaz odasının birini verir ve birlikte baba kız gibi yaşamaya başlarlar.
Öğrenci, öyle hayat doludur ki,sabahları derse giderken "dönüşte şuraya gideceğiz,geldiğimde hazır ol" diye tembihleyip hergün değişik yerlere götürür emekli doktor olan ev sahibini.
Birbirlerine iyice alıştıkları ve hayatı monotonluktan kurtulduğu anda artık ayrılması gerektiğini söyler öğrenci.Buna çok üzülen adam; "gitmesen olmaz mı?"dediğinde ona bir öneri getirir.
"Evde iki tane daha oda var,onları da kiraya verirsen kalabilirim"der.
Gazeteye ilan verirler,müracaat edenlerle görüşür,konuşur,aralarından karısıyla ayrı yaşayan,beş yaşlarında erkek çocukları olan bir avukat, bir de kadın psikolog seçerler.Artık dört kişi paylaşmaya başlarlar evi.
O titiz ev sahibi,tuvalette sıra bekler,buzdolabında yer bulamaz,geceleri sesten rahatsiz olur yaştığını,yorganını oradan oraya taşır,bakar olacak gibi değil toplantı yapıp kurallar koyar,hepsi de kurallara uyarlar.
Öğrenci, bir erkek arkadaşı olduğunu,onlarla tanıştırmak istediğini söyler.Kabul ederler.Hepsi birlikte akşam yemeğine oturduklarinda,artık kendisini kızın babası gibi hisseden ev sahibi gence sorular sorar, sorulardan rahatsız olan genç evi terkeder,kız da buna çok üzülür.
Bir ara evde avukatın çığlığı duyulur.Bir bakarlar ki evde bir yılan dolaşıyor.Meğer kızın sevgilisi,kaçak vahşi hayvan ticareti yapıyormuş,"yaptığım kasaları koyacak yer bulamadım,geçici olarak uygun bir yere koyar mısın?"diyerek kızcağızı kandırmış.Kız,evdekilere haber vermeden böyle birşeyi kabul ettiği için çok üzgün olduğunu, mahcubiyetini belirtse de,ev sahibi hemen buna bir çare bulmalarını ve daha sonra da hepsinin evini terketmelerini söyler.
Avukat,bunun kanuni suç olduğunu anlatır.Gece, kasaları komşunun arabasının bagajina yükleyip uygun bir yere taşırlar ve polise ihbar edip genci yakalatırlar.
Avukatla psikolog, birbirlerinden hoşlandıkları için bir ev satın alıp birlikte yaşamaya karar verirler.Öğrenci kız da başka bir ev kiralamaya çalışırken,onlara çok alışan,artık yalnız yaşayamayacağını anlayan ev sahibi emekli doktor, hepsini tekrar arar bulur,arada bir gittiği daha geniş ve bahçeli evine götürür,hovardalığa son vermek isteyerek randevusunu iptal eden komşusu da onlarla birlikte yaşamaya karar verir.
Ağaçlarla dolu olan yemyeşil bahçede piknik ve güzel sohbetlerle son bulur filim.
Ben de içimden;
Keşke, hali vakti yerinde olup da yapayalnız monoton bir hayat sürenlerin hepsi deneseler bunu diye düşünürken bulurum kendimi...
YORUMLAR
Bu filmi ben de izlemiştim canım harika bir filmdi Adam o kiracılar sayesinde yaşama sevincini kazanmıştı. Ve onları kaybedince daha iyi anladı değerlerini .
Sevgi Umut
Katkın için teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.
Güzel bir film özeti izledim ve bu filmi seyredeceğim .kurgusu güzelmiş.
Keşke gerçek olacak kadar iyi insanların çok olduğu toplumlar olsa ama maalesef keşkeler yoktur.
Kaleminize sağlık.