Prometheus grubunda aşağıdaki yazıya katılıp katılmadığımız soruldu.

"Beyin sonradan oluşuyorsa eğer, oluşmadan önceki hareketlerimizi  sağlayan ne olabilir acaba o zaman "diye sordum ben de.

Soruyu soran saygıdeğer Erol Güldürsün Beyin yanıtını aşağıya ekliyorum;

Sevgi Hanım, aslında beyin her memelide var. Kedilerde de var, sincaplarda da. Ancak beynin ön tarafı zaman içinde insanda fazladan gelişerek düşünen beynimiz olan alnımızın hemen arkasındaki çıkıntı (prefrontal korteks) oluşmuş. Düşünmeyi burası sağlıyor. Ancak gerek insanda henüz düşünen beynin olmadığı zamanlarda, gerek diğer memelilerde bahsettiğiniz eyleme bugün iç güdü diyoruz. Yani gerek iç güdülerimiz gerekse beyin sapından gelen talimatlarla ilkel insanlar bunu yani beyin olmadan daha doğrusu düşünen beyin kısmı olmadan eylemde bulunuyorlardı. Mesela gözümüze doğru bir taş gelirken, gözümüz zarar görmesin diye gözkapağımızı kapatmaya yönelik eylem, biz düşündüğümüz yani gözüme taş geliyor dolayısıyla göz kapağımı kapatmam lazım diye düşündüğüm için değildir. Bunun kararını beyin sapımız verir. Nitekim, diğer hayvanların da gözlerine doğru bir hareket yaparsak onlar da göz kapaklarını kapatırlar. Görülüyor ki bunun için düşünmeye gerek yoktur. (Tabii ki, kendi isteğinizle gözünüzü kapatmayı kastetmiyorum, haberiniz olmadan olan kapatmaları kastediyorum). İşte bunun gibi, aç kaldıkları zaman, susadıkları zaman, tehlike anında kaçmak gerektiğinde bütün bunlar düşünmeye gerek kalmadan içgüdü denilen eylemlerle insanın düşünen beyninin ve hayvanlara kazandırılmış görünüyor. Yani sorunuzun karşılığı içgüdü, dürtü, refleks gibi mekanizmalarla oluyor diyebiliriz"

Bu cevap da benim aklıma; düşünmeden,sorgulamadan biat eden yığınları getirdi.

Bu yığınları meydana getiren nedenlerin de, kendini sorgulatmayan dinler olabileceğini  düşündürdü. 
Dinlere ve dincilere biat etmek yerine, bilime  yönelmiş olsak tüm insanlar olarak, hepimizin beyni gelişerek evrimini tamamlayacak, daha iyi anlaşacaķ, sorunlarımıza  kalıcı çözümler bulabileceğiz galiba...

Ne dersiniz?