SONBAHAR SOĞUKLARI
SONBAHAR SOĞUKLARI
Memleketimin Yazı bir başka,Güzü bir başka Kışı bambaşka..!
Benim için Yetmişli yıllar gerçekten zor yıllardı..! Her şeyden önce yokluk vardı insanlar kıt kanaat geçinsede şikayet yoktu yüzünde mutlaka tebessüm vardı, yüzü gülerdi.. kendi eker, biçer gücünün nisbetinde verim alır Allah bereket versin derdi.. Evinde ne buzdolabı, ne çamaşır makinası ne TV ne bilgisayar vardı..! Kalorifer devlet dairesinde bile yoktu.. Lüks avizeler, bilmem ne kaplamalı duşakabinler vs.
Televizyon yoktu.. cızırtılı altı büyük pille çalışan Radyo ve Gazetelerden başka (belki haftada bir o da magazin sayfaları içindi..!) O kadar bilgiden yoksunduk ki kara cahildik..! Ama cahilin önde gideni de olsak keyifler gıcırdı..!
Dışarıda Güneş kendini gösterse de Güz soğukları kendini hissettirir kimi evlerde güzine sobalar yerini çoktan alırdı..Kırağı düşmüş bir Kasım sabahında güzine sobanın yanlarından duman vererek üzerindeki güğümün fokurdaması bile anlamlı idi.. Anamın yufka ekmeğin içine tereyağı sürüp sobanın üzerinde kızartması ve mutfaktan seslenişi sanki kulaklarımda..
- Ekmek kokusu geldi yakmayın haa..
Sucuk, salam, teneke peyniri bizim için çok lüksdü..Anamın sarı kızı sayesinde çanak peynirimiz, sütümüz, yoğurdumuz olurdu soframızda yumurtamız eksik olmazdı..
O kızarmış ekmeğin kokusunu almamış, belki de kümeste elleriyle almadığı yumurtanın tazeliğini hissetmemiş, çanak peynirinin tadına varmamış torunlarımın sadece ve sadece Okul kantini ve alış veriş merkezlerinde yedikleri el kadar sandviç ve pizzalar onlar için ne büyük bir zevk ve iştah..! İşte o zaman onlar için çok üzülüyorum o lezzetlerden ne kadar uzak kaldığımızı düşünüyorum.
Dışarıda Sonbahar soğukları..!
Sobamız gürül gürül yanıyor.. Bacım elinde maşa kestane çeviriyor. Yanan kestane kabuklarının kokusu bile başka..! İçeride huzur var babamın gülümsemesi her şeye bedel.. anamın..
-Kızım sobanın üzerine biraz kolonya dökte koku gitsin.. demesi ile odayı limon serinliği kaplardı..ve sonra uzun kış gecelerine hazırlık hikayeler, masal provaları yapılırdı.. Şimdilerde
Hasta, ne yedüğü belirsiz, saçma sapan zihniyetlerin ortaya attığı tv dizileri, sinama filimleri ve tahrip olan, gelecekten ümidini kesmiş zedelenmiş genç beyinlerin yerine.. ufku geniş, zengin, tahrip etmeyen o hikaye ve masalların içinde kaybolurduk..
Dışarıda Sonbahar soğukları..
Sabahın ayazında yollara düşerdik..soluğu ya Uğur Özen’in ya da Aleattin’in fırında alırdık makinalardan uzak elde yoğrulan bol tırnak atılmış pideler ve uzaklardan duyulan mis kokular.. ya o lezzetler..valla çay bile farklı , Peynir bile farklı kokardı..!
Dışarıda Sonbahar..
İnanın içeride huzur, mutluluk vardı..!
Kara cahildik ama Bugünün Öğretmeni, Profesörü, Valisi, Hakimi olduk..Huzur ve Mutluluk ülkemin en ücra köşesinde bizi çağırıyordu..
Huzur ve Mutluluk temennisiyle..
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.. 28-10-2022
Ömer ÜNAL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.