- 226 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EMİN
====================EMİN===================
Seni yaratmasaydım alemi yaratmazdım hitabına mazhar Hazreti Muhammed Aleyhisselam gönüllerimizin sevgilisidir. Hatırına alemler yaratılan bir peygambere ümmet olmak ve ona tabi olmak, onu gönüllerimizde taşımak bizim için bir şeref meselesidir. O sevgiliye tabi olan yolunu kaybetmez.
Hayatını onun yaşam şekline göre ayarlamak her inanana itibar ve şeref verir. İyi bir insan iyi bir Müslüman olmak istiyorsak hayatımızı ona göre şekillendirmeliyiz. Onu sevmeyi, hayatımızda örnek almayı hedeflemeliyiz. Gerçek huzur ve mutluluğu arıyorsak yapmamız gereken şey Allah’a Kuran’a ve Peygamberimiz Hazreti Muhammed’e itaat etmemiz gerekir. İşte o zaman gerçek huzur ve mutluluğa kavuşuruz. Sulha ve felaha çağıran bir ümmetin yaşantısı içinde olma gayretimiz olmalı. Huzura ve felaha çağıran bu davet bitmeden tükenmeden bizi günde beş kez çağırmakta.
Cahiliye döneminde peygamberlik gelmezden önce Muhammed-ül Emin diye hitap edilen, bu övgüye layık olan peygamberin ümmetiyiz. Ne kadar şükretsek azdır. Emin bir kul. Güvenilir bir kişi. Babasının (‘’Abdullah’’), Annesinin (‘’Amine’’) İkisinin anlamlarını birleştirdiğimizde (EMİN KUL) anlamı çıkıyor. Emin, herhangi bir konuda tereddüt ve şüphesi olmayan, güvenilir, inanılır, itimat edilir kişiye denir. Allah’ın emanetini taşımada en emin olandır. O düşmanının dahi kendisinden emin olduğu kuldur.
Zamanın cehalet önderi; Ebu cehil emin ismini koyarken bilseydi herhalde koymazdı. Gerçi Allah emin koymuş onun koymaması bir anlam ifade etmez. “Eğer ben emin isem, emin suçlu olmaz. Emin olanlar Allah’ın emin olduğu kişi ile eşleştirilirler. Emin olanlar Allah’ından emin olanlardır. Ancak Allah’ında yok olanlar Allah’ından emin olma seviyesine ulaşır. O zaman da onun cüz’ ü olan bütün müminler O’ndan emin olurlar.
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl, Muhammed ’siz muhabbetten ne hâsıl. Yani muhabbet bazılarının bildiği gibi değil ilmi bir mevzu. Muhabbet güzel olunca ona doyulmaz. Muhabbet birlikteliğinde zaman nasıl geçer bilinmez. Akıp giderde kimse fark etmez. Gül kokan yerde mutlaka gül vardır. Dedikodusuz, fesat sız meclislerde de gül kokusu mutlaka odayı kaplar. Muhammed’in olduğu yerde mutlaka muhabbet vardır. Sevgi Ona olan iman ve sarsılmaz sadakattir.
“Ey peygamberim sana biat edenler Allah’a biat etmişlerdir.’’ Buyuruluyor. Peygamberimizin hürmetine yaratılan muhabbette kendisine çok güzel yakışırmış. Büyük küçük kim seslense bütün vücuduyla sesin geldiği yöne dönermiş. Vücut dilini çok iyi kullanırmış. Zira peygamberimizin hali beşerin mükemmeliyetinin üstünde bir haldir. Peygamber kemâl noktasında en yüce hâldedir. Allah’ın ahlâkıyla ahlaklanmış, isim ve sıfatlarıyla bezenmiştir.
Hak mutlak birliktir. Durum böyle olunca Rabbinin ahlâkıyla ahlaklanan herkesin yöneldiği şeye toptan yani cem halinde yönelmesi gerekir. Efendimizde her hal en üst seviyesinde tezahür etmiştir. Yaşlılara merhameti hat safhadadır. Eksiklik haşa Allah’ta değil kendimizdedir. Onun için yaşlıların tevazusuna Allah’ın ihtiyacı yoktur. Zira onların kendilerinin tevazuya ihtiyacı vardır. Bir yönü ile bir şeyle diğer yönüyle de başka bir şeyle uğraşmaktan sakınır. Her yöne de tam bir huzur ile döner. Halka döndüğünde de Hakk’a dönmüş gibi döner. Hal ehli büyüklerimizde merhamet hat safhadadır. Peygamberlerde bu daha sonsuz şekilde tezahür eder.
Taife seferinde düşman teslim olacağı anda savaşı durduran resulü ekreme derler ki tam teslim olacakları zaman neden savaşı durdurduk; diyenlere o mübarek şehirde açlıktan ölenler var onların vebalini alamayız diye uyarır. Aişe validemizin deveye hırçın davrandığın görünce; merhamet etmeyene merhamet edilmez diye ikaz etmiştir =============Devamı gelecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.