Bencil kimse devamlı kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını düşünmeye ayıracak vakti yoktur.
DOĞAN KAN
DOĞAN KAN
@dogankan

SİZ DE SEVİN SEVİLİN

26 Ekim 2022 Çarşamba
Yorum

SİZ DE SEVİN SEVİLİN

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

341

Okunma

SİZ DE SEVİN SEVİLİN

Samsun Atakent’te sahile yürüme mesafesinde oturuyorum. Yazın, sıcak havalarda alırım yanıma sandalyemi, deniz kıyafetlerimi, deniz havlumu, giderim sahile, uzanırım kumsala, boşaltırım içimi Karadeniz’in soğuk sularına.
Dalgalar sahile vurdukça içimi ferahlatır. Denizi seyrettikçe sıkıntılarımdan uzaklaşırım.
Dalgalar ruhuma adeta terapi yapar. Tüm dertlerimi benden alır beni uzaklara götürür. O zaman yüküm hafifler. Geçen pazar günü canım çok sıkıldığı için attım kendimi sahile yine denizi seyrediyorum. Aklıma, geçen yaz yaşadığım bir olay geldi.
Benden biraz ileride dört veya beş genç aralarında şakalaşarak denizde oynuyordu. İçlerinden biri az sonra kıyıdan açık denize doğru yüzmeye başladı.
Karadeniz sanki genci çağırıyordu. Henüz on dakika olmamıştı ki genç birden denizde kayboldu. Deniz yarılmış sanki genci içine almıştı.
Gençlerin arasındaki neşe, yerini telaşlı bir bekleyişe bıraktı. Haberi duyan sahile koşuyordu. Bir anda yüzlerce insan kıyıya doluştu. Balıkadamlar ve sahil güvenlik botu denizi taramaya başladılar.
Kıyıya iki tane ambulans geldi. İnsanlar ellerini alınlarına siper ederek meraklı bakışlarla ufka bakıyor, denizden gelecek güzel bir haberi bekliyorlardı.
Yaklaşık yarım saatin sonunda, bir külçe gibi çıkardılar yirmi beş yaşlarındaki genci denizden. Gencin yüzüne baktım, yüzü kâğıt gibi bembeyazdı.
Herhangi bir yaşam belirtisi yoktu. Ölümün yüzü ne kadarda soğukmuş meğer.
Genci kıyıya yüzükoyun taşırlarken ağzından burnundan sular akıyordu.
Hemen ambulansla Fakülteye götürülen genç kurtarılamamış, boğulduğu için hayatını kaybetmişti.
Gencin annesi, babası ne kadar üzülmüştür.
Acaba bir sevgilisi var mıdır? Varsa o da ne çok üzülmüştür. Dünyası başına yıkılmıştır. Ailesi, arkadaşları artık ona seslenemeyecek, onunla gezip dolaşamayacaklar.
Can sıkıcı bir durum, o günden sonra Atakent sahilinde bir daha denize giremedim. Kumsalda oturup Karadeniz’i seyrettim. İçimi denize döktüm.
Zaman zaman denize seslenip “Karadeniz, uçsuz bucaksız dibi görünmez deniz, ne çok insanın canını aldın.” Dedim.
Bu pazar günü içimde darlıkla bir bankın üzerinde oturmuş, kumsaldan dalgaları seyrediyorum. Denizden esen rüzgâr yüzümü okşuyor. Martılar denizde çığlık atıyor. Bir karga “neyin var” der gibi havada süzülüp yakınıma kondu.
Beni seyretmeye başladı. Bende bir hareket göremeyince sekerek yanımdan uzaklaştı. Ucundan ısırdığım simit parçalarını küçük küçük kopararak kumun üzerine serpiştirmeye başladım.
Süzülerek gelen güvercinler simit parçalarını toplamaya başladılar. İçlerinde evcil olduğu anlaşılan kahverengi bir güvercin, benimle arkadaş olmak ister gibi ta ayaklarımın dibine kadar sokuldu.
Yerden simit parçalarını gagaladıkça bana daha da yaklaşıyordu. Güvercini sevmiştim.
Benden uzaklaşmasını istemiyordum. Bu isteğim fazla uzun sürmedi. Saçı başı dağının, başında yumru gibi şişlik olan hırpani görünüşlü, kırk yaşlarında bir adam, kendi kendine konuşarak bana doğru yaklaşıyordu.
Dünyanın yükünü o değil de, sanki dünya onun yükünü taşıyor gibiydi. Adam güvercinlere yaklaşınca kuşlar kanat çırparak yanımdan uzaklaştılar. Keyfim kaçmıştı.
Adama da bir şey söylemedim. Peşinden bakmaya devam ettim. Adam kimseyi umursamadan kendi kendine konuşmasına devam ediyordu. “Kim bilir adamın ne derdi vardı ki hayat onu bu hale getirdi?”
Son zamanlarda; çarşıda, pazarda kendi kendine konuşan insanlara sıkça rastlar olduk. Sebebini hiç düşündünüz mü?
Acaba ekonomik sıkıntılar mı insanları bu hale getirdi? İnsanlar sevgilisinden ayrılınca mı akıllarını yitiriyorlar? Hayat zaten çok kısa, hiç bu kadar üzülmeye değer mi?
Geç olmadan siz de sevin, sevilin. Sizi sevenlere, size değer verenlere sıkı sıkıya sarılın. Hayattayken, birbirinize onu ne çok sevdiğinizi söyleyin.

25 Ekim 2022 / Samsun
Doğan KAN

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Siz de sevin sevilin Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Siz de sevin sevilin yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SİZ DE SEVİN SEVİLİN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.