Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
Zarif oğlu
Zarif oğlu
@zarifco-lu

Evrensellik ve Anlam Arayışının Son yüzyılı

21 Ekim 2022 Cuma
Yorum

Evrensellik ve Anlam Arayışının Son yüzyılı

7

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

636

Okunma

Okuduğunuz yazı 21.10.2022 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Evrensellik ve Anlam Arayışının Son yüzyılı

Kıblesi haz diyarlarının müptelası olan bir insanlığa doğru akıyoruz. Kıblesi dedimse bir kadim öğretinin kavramsal yanılgısına düşmeden değerlendirme yapmamız gerekir. Evrensel değerler silsilesinde yüce değerlerin belki de mihenk taşı olabilme haizine sahip bir misyon kast ettiğim…
Evrensel insan ve anlam arayışı için geç kalınma çağına girmekte olduğumuzu düşünüyorum. En modern, ileri, gelişmiş ve konfor seviyesinin belki de insanlık tarihi boyunca çıkamayacağı kadar yüksek rütbeli bir pozisyonda olduğu aşikardır. Modernizenin bu kadar ilhak ettiği bir dönemin evrensel insan tiplemesini bu denli aşağı çekebileceğini aslında kimse yordama gereksinimi duymuyor olsa gerek. İlkel insan davranışlarının tekrar baş gösterdiği, ahlakın ilk çağ seviyesine döndüğü, ben merkezciliğin Kohlberg’in teorisyen sayfalarından fırlayıp hayatın akışında kendine yer ettiği günlerin tazeliği içerisindeyiz.
Hedonizm in insan denilen karmaşık varlığın kör noktaya karşı kurduğu tuzağın meyvelerini bu kadar hızlı alabileceğini kimse tahmin etmemişti. Yarım asırlık serüvende kitlesel zihin göçlerinin kaybı oldukça büyük, misyonunu eritme ve yeni bir put kalıplaştırma serüveni çoktan baş gösterdi. Dijitalleşmenin bireyselleşmeyi demlediği, bireyselleşmenin hazzı körüklediği ve hasat vaktine yakınsa nur topu gibi bir hedonizmin ortaya çıkması şunu kesinleştiriyor ki yakın çağın kazananı şimdilik sekülerizm.
Evrensellik tabirinin bütüncül duruşu üzerinden modernitenin tahribatının onarılmasına gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Birçok sebebin arka arkaya sıralanması, evrensellik ve anlam arayışını sekteye uğratan birkaç sebepten bahsetmenin tam da yeri…
Ayrıştırıcı unsurların bireyselleşmeye teşviki, payına düşen ahlakın faydacı gözlüklerle yorumlanması, yaratılışın gayesinde insanın heybesine doldurduğu ötelerin kadim bildirilere karşı kaybedilen hassasiyetler, çevre bilinciyle aşılanan diğerkâmlık öğretisinin kendi kabuğuna çekilmesi adına ortaya atılan dürtüler ve konfor için geliştiren çağdaşlık algısının insanın işini kolaylaştırma yerine insanlığın işini zorlaştırma yolunu tercih etmesi sadece aklıma gelen birkaç unsur...
Yukarı da saydığımız unsurları çoğaltabilir belki insanlık tarihine göz attığımızda kitabeler dolusu sebepler yazılabilir. Yüzlerce yazılabilecek bu nedenlerin çok az kaynağı olduğu göze çarpıyor. İnsanı anlam arayışına iten, sorumluluk dürtülerini vicdan üzerinden muhasebe ettirmesine ön ayak olan ve kıdemli yaşam düsturları ile arasına mesafe koymaması gerektiğini her fırsatta hatırlatan bir olduğu var o da “mesuliyet”
Yıllar boyu bu kavramsal olgunun taşıdığı terbiye metoduyla insan hizaya çekildi. Hizaya dedimse hastalıkları tedavisi de denilebilir. Bir toparlanma, sirkelenme ya da tazelenme imgelerini kulağının dibinde haykıran bir şeyler mutlaka buldu.
Her çağın kendi içinde kurguladığı sorunlar ve metotlar olduğu gözlemlenir. İnsanlık yaralı da olsa sanırım bu sorunsalları bir şekilde aşma mevcudiyetini kendinde buldu. Lakin bu kez durum başka insani varlığını geliştirmeye en müsait ortamın terki, imkanların verdiği gelişiyor olma hissi yani teknolojik gelişmelerdeki baş döndürücü hızın insanı yönün gelişimiyle eş değer tutuluyor olmasının yanılgısı, vicdani muhasebe gerçekliğinin artık bireyci ahlakla telafi ediliyor olma çelişkisi durumlarını bir bakış açısı geliştirebilirsek durumun vahametini anlayabiliriz.
Bir diğer düşünmemiz gereken olgun; durağanlık sorunu, insanın gelişim parametrelerini yitirdiği gerçeği ve mevcut yaşam tarzının çok çeşnili olması, dikkat dağıtıcı bir yaşam fonksiyonu ve fazla oranla zerk edilen yaşam kaygısının entelektüellik baskısı(halk arasında alem ne der söylemi!!!)
Çok uzatmama daha fazla uzatmadan, düşünmeye teşvikin, düşünenler azınlığına birkaç fedainin dahil olma umuduyla iyi düşünmeli yaşamalar diyeyim…

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Evrensellik ve anlam arayışının son yüzyılı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Evrensellik ve anlam arayışının son yüzyılı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Evrensellik ve Anlam Arayışının Son yüzyılı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
22.10.2022 23:14:33
''Dijitalleşmenin bireyselleşmeyi demlediği, bireyselleşmenin hazzı körüklediği ve hasat vaktine yakınsa nur topu gibi bir hedonizmin ortaya çıkması şunu kesinleştiriyor ki yakın çağın kazananı şimdilik sekülerizm.'' Yazının bana göre nirengi noktası burasıdır. Tamam teknoloji her gün her dakika, her saniye bir önceki zamandan ileriye gidiyor, ancak teknoloji ileri giderken, insan sosyolojik ve psikolojik olarak geriye gidiyor, bunu neye dayanarak söylüyoruz, toplumun ruh sağlığı bozuluyor, psikologlara, psikiyatrlara giden insanlar her gün azalmıyor bilakis artıyor. İnsanlar sudan, incir çekirdeğini doldurmaz şeylerden adam öldürüyor... Sabah metro da iki kişiyi kitap okurken görürken on beş kişinin elinde cep telefonu oyun oynuyorlar. Akşam her oda da bir televizyon, herkesin kendine ait dizisi ya da programı, ailenin bir araya gelmesi kırk da yılda bir kere filan, işte öyle... Ve hedonizm peşinde, milli değerlerini, geçmişlerini unutan, sadece yaşadıkları anı var sayan, geçmişi hiç akıllarına getirmeyen, geleceği fazla dert etmeyen ucube nesiller. Küreselleşme denen safsata, emperyalistlerin ortaya attığı bir safsata olsa da karşı koyma konusunda dünya yetersiz kalıyor... Tamamen tüketim üzerine kurulu bir toplum ve de insan. Bir tane tuvalet kağıdı ya da bir paket bisküvi niye alıyorsun, bir paket kağıt mendil niye alıyorsun onar tane yirmişer tane al ki ihtiyacından fazla al ki kapitalist, kodaman, daha da zenginleşsin. İki al bir öde, üç al iki öde, beş al dört öde tuzakları, bitmez bitmez Hocam bunlarda oyun da katakulli de... Daha yazacak çok şey var ama, hayırlısı diyelim... Kutlarım yürekten...
Musa Aslansofuoğlu
Musa Aslansofuoğlu , @musaaslansofuoglu
22.10.2022 21:47:45
Yüreğine sağlık üstad muhteşem bir şiir tebrik ediyor nice şiirler diliyorum.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
22.10.2022 12:47:38
Evet hocam evrensel değer insanlığın ortak aklıdır buluştuğu bilim ve mantıktır kutlarım
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
22.10.2022 12:42:19
Evet hocam evrensel değer insanlığın ortak aklıdır buluştuğu bilim ve mantıktır kutlarım sizi
Etkili Yorum
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
22.10.2022 10:08:01
"Anlaşılmayan ruhlara
deli demek adettir"

Kim ne kadar karşısındaki insani anlayabiliyor. En ufak olaylarda sorunu çözmek yerine birbirimize sırtımızı dönüyoruz. Sohbetlerimiz sosyal medyada kim ne yemiş, ne giymiş, ne içmişle sınırlı. Politik düşüncelerimizi kavga etmeden konuşamıyoruz.

Geçen gün bilgisayarım virüs girdi o esnada toplantıdaydım. Elime not defterimi aldım, yazarken zorlandığımı hissettim. Adeta elimin altında ki hazır kelimeleri arıyordum.

İnsanların kendi kendini geliştirme, beynini düşünerek çalıştırma fonksiyonları elektronik ortamlarda ölüyor. Hazır düşünceyi kopyalayarak kendi düşüncemiz gibi yayma sanatı ön planda...

Saygıyla.

deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
22.10.2022 02:34:51
Yazıdan anlaşılıyor.
Anlam yaşıyoruz gibiyiz.
Aslında biz ölüyüz.
Anlam üretmiyoruz.
Anlamla ilişkimiz, tüketmek.

Modernite çoktan öldü bile.
Kim ağlayacak?

Çok saygımla Şairim.
levent taner
levent taner, @leventtaner
21.10.2022 12:33:17
Hocam, problematiği önemli kavramlara dayandırdığınızı görüyorum, cam gibi şeffaf bir çerçeve çizmişsiniz

Haz, Hedonizm, Sekülerizm, durağanlık, faydacılık gibi kavramlar etrafında olumsuzlukları örmüşsünüz

Diğerkâmlık, kıble, kadim, evrensel misali kavramlarla da olumlu, müspet olana dönük düsturları anımsatmaktasınız

Modern çağ gerçekte, aşkınlıkların erozyona uğradığı, bireyciliğin kutsandığı, maddi üretim/tüketim kalıplarının dışına çıkılmayan yapısıyla insanın buhranlarını açıklayan dinamiklere sahip

Nihayet
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.