- 479 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HALİK BİLİR (LEMOS- ESENTEPE-KÖYÜNDE İÇME SUYU MÜCADELESİ)
125- HALİK BİLİR
(LAMOS (ESENTEPE) KÖYÜNDE İÇME SUYU MÜCADELESİ)
Aklıselim insanların yaşam süresince aldığı her nefes bin bir çeşit hikayeleri barındırır hava zerreciklerinde. Bu seferki hikayemiz Lamos-Esentepe Köyü sakinlerinin yüzyıllardır sürdürdüğü “Su Savaşı”n konu etmekte.
Lamos/Lemos Köyü, Karaman- Sarıveliler İlçesinin tarihi süreci antik çağa kadar uzanan ve aynı ismi günümüze taşıyan tek yerleşim yeri. Karamani Türkmenleri, XIII. yüzyılda akın akın Taşeli odağı Ermenek- Kamışlı’ya gelme siyle birlikte Ermenek bölgesinde iskan edilen antik köylerden birisi Lamos’tur. Barcın Yaylasının billur kar suyuyla beslenen Fariske Çayına doğru Zenonopolis <Rsumblado> (Uğurlu Köristanı) antik kentinin batı yamaçlarından başlayarak ulaşan kuru derelerin hançerlediği koyakların oluşturduğu engebeli coğrafik oluşum tepelerin sarma layan ladin, çam, pırnar ve meşe ormanı içinde her daim esintili tepe üzerinde konuşlu kainat güzeli tarihi bir köy. 1300 rakımlı Taşeli yaylakları mümbit ekenek yerleri barındırmanın yanı sıra küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için or manla kaplı mezraları ve bakir doğası çok uygun bir ortam sunar sakinlerine. Bu duruma rağmen yer altı ve üstün den kaynaklı akar suyu olmadan yağmur suyu ve temiz havasıyla sebze, meyve yetiştirlip zirai tarım yapılan verimli toprakların diyarı Lamos.
Karamanilerin Türkmen Beyi Mahmud oğlu Burhaneddin Emir Musa Paşa Beğ, Lamos’a bu özelliklerinden dolayı özel bir önem atfederek kendi adına 1340-1344 yılları arasinda Emir Musa Paşa Beğ Camii ve Paşa Zaviyesin yap tırır. Lamos yer leşkesine Paşa Beğ Camii ve Paşa Zaviyesinin yaptırılmasıyla birlikte köyün sağlık lı içme suyu soru nu ortaya çıkar. Karamanilerin Beyi Burhaneddin Emir Musa Beğ sadakayı cariye türü eserin su sorunun çözümle mek için bu dönemde Lamos’un mezrası olup günümüzde Sarıveliler/ Uğurlu Köyü sınırları içinde kalan ve Zenono polis’in (Rsumblado) batı yamacında bulunan Susanlı (Sinan Gediği) bölgesinden, 7 Km. lik mesafede toprak üstü ark kanalla Lamos’a su getirterek çözümlemeye çalışır(*). Ayrıca Beyler Beyi Emir Musa Paşa Beğ, Lamos’un İkioluk mevkisinden de temin ettiği içme suyun yer altından künkler içinde camiye kadar getirtir. Ne yazık ki, toplum bi reyleri arsız nefsine uyarak sadakayı cariye eserler ile vakıflara ait taşınmazları zaman içinde amacından saptırınca hayratların hayrı kadük kalıyor.
Esasında Lamos Köyü sakinlerinin içme ve sulama su sorunu sanki kaderi. Köy sınırları içinde coğrafik yapısından ötürü kendiliğinden çağlayıp coşan kaynak suyu bulunmamakta. Köy sakinlerince yıllar içinde yer altında su ara mak için bilek gücüyle açılan hendeklerin uzunluğu Ankara’ya ulaşacak boyutta. Ayrıca hayır sever şahsiyetlerin sondajla su aramak için yaptığı denemeler de başarısızlıkla sonuçlanır. Fariske Çayının yatağından arazi sulama suyu temin etmeye rakım farkından dolayı ekonomik güçleri yeterli gelmemekte. Devlet eli, yardımı da uzanmadığı için bu proje rüyaları süslemekten, hayallerde yaşamaktan öteye geçemiyor. Akıp giden yıllar içerisinde köye yakın yerlerde imece usulüyle yer altına bilek gücüyle kazma, kürekle açılan hendeklerden (Kanal) temin edilen su saye sinde Aşağıpınar, Yukarıpınar, Çiçek Muğarı ve Kerimepınarından köyün su ihtiyacı karşılanmış. Ninelerimiz bu çeşmelerden Bayram Namazından önce Zemzem Suyu niyetine güğüm ve bakraçlarını doldurduğu aşikar. Geçen süre içerisinde köyün nüfusu artınca bu çeşmelerin suyu yetersiz kalır. Bunun üzerine köyün Avgın, Karagoz mev kile rinde ekenek tarlalarında açılan yer altı hendeklerinden sağlanan su, köy içinde dört noktada konuşlanan umumi çeşmelerden verilerek içme suyu sorununun bir nebze çözümlenmesi sağlanmış. Ancak ülke genelinde refah düzeyinin artmasıyla birlikte köyde elektrik enerjisi kullanılmaya başlaması sonucu her hanenin mutfak musluklarından da sınırlı zamanda içme suyu akar olmuş.
Lamos- Esentepe köyünde yaşayan kişiler her nefes alışta su savaşın sürdürür. Köy sakinleri 1960’lı yıllarda Kasım oluğu mevkisinde imece usulüyle iki yüz metre den uzun yer altı kanalı açarak sulama suyu aramış. Kanalın başu cuna kazma, kürekle on beş metre derinlikte kuyu açılmış. Bu kanaldan temin edilen sulama suyu, köyde zirai dev rimin, değişimin başlangıcı olduğu bir gerçek. Köylülerin Kasım oluğu mevkisinde su araması konusu, eli nasırlı kişilerin toplumsal amaç uğruna aylarca meccanen çalışmasına dair birbirinden özel hikayeler saklar belleklerde.
Lamos Köyü sakinleri yıllar içerisinde dut dalıyla su arayan simsarlardan medet u marak bu kişileri bahar ve yaz ayları boyunca en güzel şekilde bakıp besleyerek misafir etmiş, fakat yinede çözüm bulamamış. Lamos- Esentepe Köyü, 2011 yılın da hükmü şahsiyetin kaybederek Göktepe Belediye Başkanlığı sınırlarına ilhak edi lince Belediye Başkanlığı köye altı KM. mesafedeki Hacalardı mevkisinden içme suyu getirir. Sulama suyu temini için DSİ yetki lileri köye 2012 yılında sunni gölet inşaa eder. Geçen zaman içerisinde Hacalardı’ndan içme suyu pompalayan siste min enerji maliyetinde afaki artış görülür. Böylece hanelere tahakkuk ettirilen su faturaları ödenemez meblağlara ulaşınca köyde su kesintileri yine yaşanmaya başlar. Özellikle yaz aylarında köy nüfusu artınca su sıkıntısı yaşanır. Musluklardan su yun akmadığı günler geri gelir. Nihayet 2020 yılından itibaren Lamos-Esentepe halkı hayır sever Konya/Beyşehirli iş adamı Ömer Yapıcı’nın ekonomik ve lojistik katkıları sonucu tarım arazilerin sulamak için gölet ten plastik borularla su alınarak köyün mümbit arazilerine kapalı devre su verilmesi sağlanır. Kamu kuruluşlarının yapması gereken yatırımı Ömer Yapıcı gerçekleştirir. Bin bir umutla tedarik mali yeti çok ekonomik olan yepyeni içme suyu kaynakları aranmaya başlanır.
Misak-ı Milli sınırları içinde yapılan savaşlar sona erip, emperyal güçler ve maşaları 9-Eylül/ 1922 y. da denize dö küldükten sonra Cumhuriyetimizin yağız Türkmen yiğitleri savaş meydanlarından baba ocağına döner. Ailesinin günlük rızkını, nafakasın temin için yalın ayak, aç susuz kara sabanın sapına yapışır. Savaşın yaraların sarmak için bakir toprağa dört elle sarılır. Bu genel durumdan Lamos Köyünde ya şayan Türkmen sakinleri de etkilenir. Nüfu sun artmasıyla birlikte köy genelinde mevcut ekenek tarlaları yetersiz kalır. Mevcut tarlalardan bakımsızlık, gübre sizlik ve doğa şartlarından yeterli ürün alınamaz. Kıtlıktan kursaklar yine aç kalınca taş basılır. Dünya genelinde görülen 1929 ekonomik buhranı yoksulluğun tuzu, biberi olur. Kara sabanla sürdürülen zirai tarıma doğa şartları pek elvermediği için genelde küçükbaş (keçi) hayvancılıkla geçimin sağlayan tekerleğin değmediği bölge de konuş lu Lamos Köyü sakinleri açlık ve kıtlıkla cebelleşir. Lamos’un ileri gelen saygın kişileri köy sınırları içinde tarıma el verişli meradan, orman içinden yeni ye ni tarım alanları açılmasın önerir. Nitekim köye ait mera konumunda olan Beş tekneli Ellezboğazı, İkiolukbaşı ve Kurşun atıldığı, Kükreyen ardı, Üçtaş mevkileri 1934’lü yıllarda Köy İhtiyar Heyeti kararıyla ekenek tarlası yapılmak üzere tüm ha nelere paylaştırılır. Her hane şahsına isabet eden alanın ormanlık vasfını bertaraf edip ekenek tarlası haline getirme işin kendi imkanlarıyla yapar. Köy Muhtarlığı kararıyla İkioluk mevkisinde bulunan mera paylaştırılırken Hüsam Çelebi torunu Gedik Abdurahman’ın oğlu Etli Abdullah Yılmaz’ın (Dedem) köy muhtarı olduğu bilinmektedir. Beş tekneli mevkisi de aynı dönemde paylaştırılmış olması kuvvet le muhtemeldir.
Osmanlı İmparatorluğu Padişahı II. Mahmut ( 1808-1839) devrinde 1831 y.da yapılan nüfus sayımı verilerine göre, Ermenek/ Lamos Köyü sakinlerinden Hüsam Çelebi, beş oğluyla Muharrem, Osman, Abdullah, Ahmet ve Süleyman özü Türkmen kökenli bir aile olarak ikamet etmektedir. Ataları Buhara- Horasan’dan Anadolu’ya Karamanilerle bir likte ulaşıp Taşeli Ermenek Lamos’a yerleşmiş. Hüsam Çelebi ailesinin en büyük evladı Hacı Muharrem (Eşi: Zeliha) yirmi beş yaşında bir eryiğit. Lemos köyünün köklü sülalelerinden “Muharremğiller”namını Hüsam Çelebi oğlu Hacı Muharrem Ağa’dan almakta. Hacı Muharrem’in de üç erkek evladı var. Bunlar TatAhmet (Yıldız), Hacı Hasan Hüse yin (Korkmaz) ve Deli Osman (Baş tuğ) soy isimiyle soylanır.
Hüsam Çelebi oğlu Aza Osman’ın beş kızı, bir oğlu (Köy sakinlerinden Osman Akın’ın babası Mehmet, Mehmet Ak baş’ın anası Fadime, Mehmet Okumuş’un anası Ayşe, Hüseyin Baştuğ’un anası Fatma, Bahri Can’ın anası Zahide ve Hacı Muharrem Yıldız’ın anası Emine) var. TatAhmet, amcası AzaOsman’ın kızı Emine’yle evlenir. 01-O7-1885 tari hinde ilk çocukları dünyaya gelir. Oğluna babasının adı Muharrem ismin verir. Ancak Muharrem’in dünyaya gelişi üzerinden altı ay geçmeden annesi Emine vefat edince öksüz kalır. Babası TatAhmet akrabası Arslan-Ünzüle kızı Şerife ile yeniden evlenir. Bu izdivaçtan da; Ali Yıldız, İbrahim Yıldız, Abdullah Yıldız, Havva Baysal ve Zeliha Baştuğ isimli beş evladı daha olur.
TatAhmet oğlu Hacı Muharrem, dayısı Mehmet Akın ve teyzeleri (Fadime Akbaş, Ayşe Okumuş, Fatma Baştuğ) göze timi ve hamiliğinde çocukluğun geçirir. Medeni cesareti yüksek, gözü kara genç bir yiğit olarak yetişirken zaviye ve medreselerde eğitimin tamamlar. Cumhuriyetin kuruluşun takiben Lamos Köyünden Abdurahman Mutlu Ağanın torunu ve Ali Ağa- Ayşe kızı 1903 doğumlu Meryem’le 1924 yılında evlenir. Bu izdivaçtan ilk çocukları Süleyman ol mak üzere sırasıyla Ali Yıldız, Emine Kurt, Sultan Keskin, Ahmet Yıldız, Osman Yıldız dünyaya gelir. Hacı Muharrem Ağa torunu ve Tat Ahmet-Emine oğlu Hacı Muharrem (Yıldız) tüm dünyalık birikimlerini çok çalışarak toprakla haşır neşir olarak kazanır. Ramazan aylarında Konya’nın Kulu, Cihanbeyli ve Ankara’nın Haymana, Antalya’nın Gazipaşa, Alanya ve Gündoğmuş ilçelerine bağlı köy camilerinde imamlık/ Hocalık yaparak nafakasın temin eder. Böylece sof rasında ekmeği aşı eksik olmayan ve pekmezi ekmeğine denk hanereisi olarak yaşamın sürdürür. Sofrasında yiye cek ekmeği, içecek suyu olması, köy yaşamının günlük işlerinde çok büyük kolaylıklar sağladığına memnuniyetle şahit olur.
Lamos Köyünde 1934’ lü yıllardan sonra meralar paylaşılırken Beştekneli Ellezboğazı mevkiside köy sakinleri arasın da taksim edilir. Meşe ve çam ağaçlarıyla çevrili olup tüm yüzeyi çakmak taşıyla kaplı, yer yer çayırlık, sulak ve baha rın ekim zamanında bataklık olduğu için tarım alanına dönüştürülmesi büyük emek ve zaman istediğinden Köy sa kinlerinin “Çingen Çayırı” olarak tanımladığı takribi 40 dönümlik sahayı köyden kimse almak istemez. TatAhmet oğ lu Hacı Muharrem, gözü nü karartarak ve medeni cesaretin toplayarak bu yere talip olur. Hüsam Çelebi torunu Ab durrahman’ın oğlu köy muhtarı ve emmizadesi Etli Abdullah’tan bu yeri ister. Köyden başka isteyen olmadığı için muhtarda gönül huzuruyla akrabası Hacı Muharrem’e verir bu yeri. TatAhmet oğlu Hacı Muharrem Yıldız, kardeşle ri Ali, Abdulllah, Zeliha, Havva ile Emmileri, dayısı Mehmet, teyzeleri Fadime, Ayşe, Fatma’nın yanı sıra eşi Merye’ min akrabalarından baldızı Fadime Alağ, Hacı Kerim Mutlu ve tüm hısım, akrabaları ve onların çocuklarının yardı mıyla araziyi orman dan temizleyip ekenek tarlası haline getirir. Yardımlaşmanın ve hatır bilmenin geçerli olduğu yıllar olduğu için tüm hısım ve akrabarının yardımı ve emeğiyle tarlaya kendi imkanlarıyla su hendeği açar. Temin edilen suyu değerlendirmek için arazisine sebze bahçesi tesis eder. Bu bahçede ve takribi kırk dönüm arazide ya pılan zirai tarımda Lamos Köyü sakinlerinden “Muharremgiller Sülalesi” ile hısım ve akrabalarının alınteri ve el e meği olduğu muhakkak. Akıtılan alın teri ile kaynaşma ve dayanışmanın yadsınması imkansız.
Dedem Hacı Muharrem Yıldız 1962 yılı şubatında Hak’kın rahmetine kavuşmadan önce tüm taşınmaz malların evlat ları Ali Yıldız, Emine Kurt, Sultan Keskin, Ahmet Yıldız ve Osman Yıldız arasında taksim eder. Böylece Beştekneli mevkisinde bulu nan kırk dönümlük araziyi de paylaştırır. Arazinin mütemmimi olan sulama suyu na varis kardeş ler eşit olarak ortak olur. Zaman içerisinde amcalarım Ahmet Yıldız tarla ve su hissesini ablası Sultan Keskin’e ve Osman Yıldız tarla, su hissesini ağabeyi Ali Yıldız’a satar. Yıllar içinde arazide zirai tarım yapılırken bahçesinde seb ze yetiştirilir. Çocukluğumuzun cıvıldayan yıllarını geçirdiğimiz bu mekandaki anılarımız aya yol olur. Geçen sürede bahçe sulamasında kullanılan suyun temin edildiği hendekteki kayıplar sonucu su azalır. Bunun üzerine 1980’ li yıl larda köyde ikamet eden kardeşler babadan kalan mevcut su hendeğin yenilemeyi kararlaştırılır ve bilek gücüyle hendek yeniden açılır. Azalan su debisi çoğalır. Su debisinin artmasıyla birlikte sebze bahçesinin yanına elma, erik türü kapalı meyve bahçesi tesis ederler. İhtiyaç fazlası sudan, tarla komşusu Yusuf Ünlü’de istifade ederek sebze yetiştirirken doğada yaşayan yabani hayvanların da su ihtiyacın da giderilir.
Nihayetinde Hacı Muharrem Yıldız (dedem) çileyle dolu ömrünce aydınlık geleceğe ulaşmak, refaha erişmek için hep çağdaş eğitimi hedef gösterir. Yıllar içinde tüm zorluklara sabırla göğüs gererek cesaretle zorlukların üzerine yürür. Bu uğraş sonucu edindiği kazanımları, Sıratı Müstakime kadar Amel Defterinin açık kalma sın sağlayacak bir hayratın anahtarı olur. Tabiki 1934’li yıllarda bu bakir arazinin tarıma elverişli hale getirilmesi ve yer altından su yun çıkartılması esnasında yardımcı olan Muharremgiller Sülalesi yarenleriyle tüm hısım, akraba ve can dostları unutmamak gerekir. Cümlesini rahmet ve minnetle anarız. Ruhların şad olsun.
Sadakayı Cariye türü hayrat bir eserin vücut bulması, toplumun yararına sunul ması için öncelikle; *Çok değerli bir varlığın olması, *Bu değere toplumun hayati ihtiyaç duyup kalben istemesi, *Varlığın sahibinin diğerğam olup hayrat etmesi, *Bu varlık değeri toplumun hizmetine sunabilecek ekonomik bir gücün olması gibi etkenlerin Hak yoluna evrili potada erğimesi gerekir. Bölgemiz yerleşim yerlerin den Sarıveliler İlçe merkezinde, Ermenek’te ya da Güneyyurt Beldesinde su, Lamos-Esentepe’deki kadar değerli, aziz olmayabilir. Zira bu yerlerde bastığın her karış topraktan su fışkırmakta. İhtiyaçtan fazla su, derelerde çağlayıp coşmakta. Lamos- Esentepe Köyünde ise, yaşayan her nesil yüz yıllardır mutlaka yeterli suya kavuşma savaşı verdiği için aziz olan suyun değeri iyice artarak katmer lenmekte.
Lemos-Esentepe Köyünde asırlık ahşap karkas Emir Musa Paşa Caminin XVII. yüzyılda tamir edilen yapısı 1977 yı lında yıkılıp betonarme olarak yenisi inşa edilir ken Babam Ali Yıldız, halalarım Emine Kurt, Sultan Keskin ve amca larım Ahmet Yıldız, Osman Yıldız müştereken Uğurlu Köyü sınırları içinde Söğüt kuşağı (Çağla yan deresine yüz metre mesafedeki düzlük) mevkisinde dedeleri TatAhmet’ten ve raseten babalarına intikal eden tarlayı, Uğurlu kö yünden Sarı Mehmet Özdemir’e satarak bedelin anne-babaları Muharrem-Meryem Yıldız’ın hayrı için camiye bağış lar. Bu tasarruftan alınan feyz dersi evlatları olarak bizlerin unutması asla mümkün değil. Kulağımıza küpe olan hayırlı, diğerğam bir tasarrufun benzerin gerçekleştirmekte Rab’bim bizlere nasip etti.
Beştekneli Ellezboğazı mevkisinde babam Ali Yıldız, halalarım Emine Kurt ve Sultan Keskin’in varislerinin ortak ol duğu yeraltı bahçe suyunu köy için bağışlamamız, arazimizde yeni su araması yapılması için izin vermemiz konu sunda Köy Muhtarı Mustafa Baysal ve hayırsever Ömer Yapıcı’dan teklif geldi. Teklifi kendi adıma tereddüt etme den olumlu cevapladım. Zira büyüklerimden böyle görmüştüm. Dünya malı, dünyada kalacaktı. Kefenin cebi yoktu ki. “Allah rızası için ne verisen (Hayır edersen) elinle, O’da gider dört ayaklı salda seninle” deyişinin mana içeriği nin bilincindeydim.
Köy Muhtarınca istenen suda ve arazide halen hak sahibi olan Muharrem oğlu Ali Yıldız’ın yedi (7) (Süleyman, Fa dime, Yasemin, Rukiye, Berat, Muharrem, Medine) varisi ve Muharrem kızı Emine Yıldız Kurt’un beş (5) (Mehmet, Perihan, Hacı, Rıza, Süleyman) varisi ve Muharrem kızı Sultan Yıldız Keskin’in yedi (7) (Mehmet, Hüseyin, Ayşe, Fa dime, Şerife, Süleyman, Ahmet) varisi olmak üzere toplam on do kuz (19) kuzenin su hakları var. Hayrat işinin ger çekleşmesi için on dokuz varisin her birinin oluru gerekliydi. Varislerden bazılarının bu suya elbette ihtiyacı olabi lirdi. Kişinin ihtiyacı olan bir değeri, kamu, toplum yararına bırakması çok büyük fedakarlık ve cömertlik gerektiren erdemli bir davranıştı. Özü cömertlik ve diğerğamlık olan bu hayrat için amcalarım Ahmet ve Osman Yıldız’ın yanı sıra varisleri kuzenlerim (Gülay, Nuray, Muharrem ve Seçğin) de gözlerini kırpmadan aynı erdemli davranışı göste rirlerdi. Unutmamak gerekirki bu erdemli davranışı toplumun her bireyi göstermeyebilir. Şayet belirttiğim varisler den birisi (Tek kişi dahi) karşı çıksa, suyu hayrat etme projesi çok zor gerçekleşir, diğer on sekiz varisin halishane niyeti, isteği boşlukta kalırdı. Diğerğamlık çok büyük meziyet. Bu karaktere her kişinin erişmesi imkansız. Allah, erşebilenlerden razı olsun.
Hacı Muharrem Yıldız’ın torunu on dokuz varisin her biri atalarından gördüğü, aldığı ders üzerine birbirinden ha bersiz şekilde Allah rızası için, “Dünya malı elimizin kiri, bu dünyada kalır”, bırakıp gidenlerin ruhuna feda olsun inancıyla gözünü kırpmadan, cömertlik ederek tek nefeste, bedelsiz suyu köye hayrat ettiler. Yeraltında hendek/ kanal açılması için ekenek tarlasına izin verdiler. Bu fani alemde canı, malı, ilmi ve güzel ahlakıyla insanlık, toplum için nefsinin esiri olmadan Sadakayı Cariye hayrat yapan mümin insanlar, Allah’ın dostu diğerğam, cömert şahsi yetlerdir. Cömertliğin ve fedakarlığın en yücesini yapanlardan Allah-ü Zül Celal razı olsun. Helali hoş olsun. Gönül leri ferahlatan hayrat suyun her damlasının ecri, Sıratı Müstakime kadar Amel Defterlerin açık eylesin. İnşaAllah suyu bağışla yanların hayrını Halik, sıratı müstakimde mükafatlandıracaktır.
Arazinin ve suyun kanuni mirasçılarının baba ve analarının ruhlarından başlamak üzere dedelerinin, ninelerinin, bu arazide her hangi bir şekilde çalışarak emek har cayıp nefes tüketen tüm hısım, akraba ve Hüsam Çelebi ve tüm evlatları ile oğlu Hacı Muharrem ağadan başlamak üzere Muharremgiller Sülalesinden günümüze kadar geçen sü redeki tüm geçmişlerin ruhları berzahta şad olması için, “İyilik yap denize at, Balık bilmezse Halik bilir” düsturuyla bağış yaptılar. Hatta su aramak için büyük iş makinaları ile en az iki yüz elli metre boyunda ve yer yer en az onbeş metre derinliğinde açılan hendek, Hacı Muharrem Yıldız’ın varislerine bıraktığı arazide açılmıştır. Mevcutta var o lan su çalışmalar sonucu debisi artırılmıştır. Gerçekleştirilen hayratın ecir azameti, Muharrem Yıldız arazisine sınır komşusu olan ara zi sahiplerinin şahsi mülkü tarlasında su aramasına müsaade etmemesi sonucu katbekat arttığı nı göstermektedir. Bu tasarruf sadakayı cariye olarak bağışlanan hayratın önemin kutsiyetin sergilemektedir. En büyük değeri de, suyu kullanacakların kalbi dualarının Rahmanı Rahim tarafından kabul ve makbul olup hak ve e mek sahiplerinin ruhlarının şad olmasıyla kazanacaktır.
Hacı Muharrem Yıldız’ın evlatlarına köyümüzün Beştekneli Ellezboğazı mevkisin de miras bıraktığı tarlada torunla rının rızası ve müsaadesi üzerine hayır sever iş adamı Ömer Yapıcı ve ekibi tarafından gerçekleştirilen su arama çalışması sonucu nu Göktepe Belediye Başkanı Sn. Mustafa Doğan sosyal medyada;
“Açılan yer altı hendeğinden çıkarttığımız su, şimdiye kadar köy adına çıkartılan sulardan fazladır. Bu araziye hen dek vurmaya izin veren Yıldız Ailesi, Kurt Ailesi ve Keskin Ailesi’nin bütün mensuplarına minnettarız. Allah razı ol sun” mesajın paylaşarak memnuniyetin belirtmiştir. Zira bazı köy sakinlerinin bildirdiği üzere bağışlanan su, “Kö yün içme suyu sorununu büyük ölçüde çözümlemiştir.” Diyerek memnuniyetlerin belirtmişler.
Hacı Muharrem Yıldız’ın on dokuz torununun yaptığı bu su hayratı, Konya Beyşe hir Eğirler köyünden (Mahallesin den) “Doktor Mehmet” lakaplı Mehmet-Hanife Yapıcı oğlu hayırsever iş insanı Ömer Yapıcı tarafından karşılanan maddi ve lojistik destekle hayat bulmuştur. Birlikte bir hayır yapılmıştır. Allah razı olsun. Ömer Yapıcı’nın maddi desteğinin yanı sıra bizzat bedeni emeği sonucu Temmuz-2022 ayında mevcut su, debisi arttırılarak köylünün hiz metine sunulmuştur. Beyşehir Eğirler köyündeki tüm rahmeti rahman geçmişlerinin ruhu şad olsun. Lamos’un Muharremgiller Sülalesinden Hacı Korkmaz-Şerife kızı Zahide eşi Ömer Yapıcı, 2021 yılında Lamos’un Belen mevki sindeki merada yüz binlerce lira masraf ederek su araması için çalışma yapmış, olumlu sonuç alınamamıştır. De mek oluyor ki, her iş ve amelde bir hayır, bu hayrın duasından nasiplenecek berzahta ruhlar, canlar var. İşin özü, nasip işi. Nasipte dedem Hacı Muharrem Yıldız’ın gençliğinde yaptığı emeğinden geldi. Yedi ceddinin ruhunu şad eyledi.
Hayırsever iş insanı Ömer Yapıcı’nın Eşi, Hacı- Şerife Korkmaz kızı Zahide Kork maz Yapıcı, esasında Muharremgil ler sülalesinin bir kızıdır. Ömer Yapıcı, Muhar remgillerin damadı, Lamos-Esentepe’lilerin eniştesidir. Allah cümle sine selamet versin. Hüsam Çelebi oğlu Hacı Muharrem Ağa’nın oğlu Hacı Hasan Hüseyin, Beşteknelide su çıkarı lan araziyi varislerine bırakan TatAhmet oğlu Muharrem Yıldız’ın amcasıdır. Köyümüzden 1964’lü yıllarda Konya Saraçoğlu mahallesine göçen Hacı Korkmaz’ın dedesi Hacı Hasan Hüseyin ve babası Molla İsmail Korkmaz’ dır. Molla İsmail Korkmaz, Hacı Muharrem Yıldız’ın kuzeni, emmioğludur. Bu bağ lamda Ömer Yapıcı, hısım ve akrabala rının hayratını ekonomik gücüyle toplumun istifadesine sunulmasına yardımcı olarak hayratı taçlandırmıştır. Yani Hüsam Çelebi oğlu Hacı Muharrem Yıldız’ın torunlarının torunu olan hısımlarıyla müştereken sadakayı cariye bir esere imza atmıştır.
Bu bağlamda Lamos Esentepe Köyünün Beştekneli mevkisinde Hacı Muharrem-Meryem Yıldız tarafından varis lerine bırakılan arazi ve mevcut suyun çoğaltılması için çalışmaya köy sakinlerimizden fikren, bedenen, maddeten ve mini minnacık olsa da kalbi hizmetleriyle iştirak eden hayır sever Lamos- Esentepe sakinlerinin cümlesinden Allah-ü Teala razı olsun. Hayır ve yardımlarını kabul makbul eylesin. Sevdiklerinin ruhlarını berzahta nur içinde şad eylesin. Beştekneli suyunu kana kana içenlere selam olsun.
Kişiyi en iyi Rab’bi bilir, Bir de Kendisi. Diğerğamların bu hayrat tasarrufunu da en iyi Halik bilir. Lamos- Esentepe sakinlerine zemzem şifasıyla hayırlı olsun.
-Yazımın görsel resimde, Dedem Hacı Muharrem, Babaannem Meryem, Babam, Amcalarım ve Halalarım var.
(* -XIII. yüzyıl döneminden Cumhuriyetimizin ilanına kadar geçen zaman içinde “Su sanlı Suyu”nda yaşanan gelişmeleri detaylı şekilde yazdım ve "Susanlı Suyu" i simli yazımı İnternette “Edebiyat Defteri” sitemde paylaştım. Merak edenler bu radan okuyabilir.)
Temmuz- 2022
Süleyman YILDIZ
(Lemos5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.