Biz toplum olarak tüm acılardan bir sonuç çıkarma yerine , kader diyerek geçiştirmeyi yeğleriz zira bu işin kolayına kaçmaktır. Yani aslında sorumluluktan kaçmanın bir versiyonudur kader demek ; diyelim.

Kader Allah demek değildir , yada Allah demek diye kabul etsek te , kader Allah ın kula verdiği akılı kullanma mantığıdır ; ister kabul edin ister kabul etmeyin , Allah insana verdiği akıl ile yaşamasını ve bu verdiği akıl dolayısıyla kulunu ahret günü (Yaşarken değil öldükten sonra ) sorumlu tutacağını emretmiş. Allah ın bu emri hemen hemen yazılı büyük kutsal kitapların hepsinde aynıdır benzer ifadelerle insanlığa tepliğ edilmiştir ( Kuran, Tevrat , Zebur, İncil . Kuranı Kerim de durum aynıdır.

Bir örnek söylem ile bu durumu biraz daha açalım ; Çok değerli bir din adamı , mükemmelde bir insan , yani örnek bir Müslüman diyebiliriz. Köyün birinde imamlık yapıyormuş. Bir gün cuma namazı sırasında , caminin içine dalan bir genç kaçın sel geliyor , köyü alıp götürecek diye bağırır Cemaat namazı bırakır ve kaçmaya başlar , hemen köydeki herkes aileleri ile birlikte gelmekte olan selden kurtulmak için köyü terk ederken , imam efendiye sen duruyorsun hadi çık camiden gidelim diye seslense de !

İmam efendi köylülere bana Allah yardım eder camiyi terk etmem diyerek camide kalır, bir süre sonra köyü ve camiyi sel basar . Yavaş yavaş camide sular yükselmeye başlarken köy dışına çıkmış köy halkının yardımına gelen araçlarıyla kurtarma ekipleri köy halkına sorar köyde kalan biri var mı ?

Köy halkı imam camide kaldı ben çıkmam Allah bana yardım eder diyerek bizimle köyü terk etmedi. Kurtarma ekibi botlarla minarenin yarısına kadar yükselen sulardan imama ulaşır ancak imam bota binmeyi kabul etmez. Gerekçe olarak ta her şeyin Allah dan olduğunu ve kendisine bir şekilde Allah ın yardım edeceğini söyleyerek kurtarma ekibini yardımını ret eder.

Sular yükselmeye devam ederken çaresiz kurtarma ekibi geri döner , ve kurtarmaya yardım için gelen takviye ekibin helikopteri köyün yakınlarına iner , kurtarma ekibi imamın durumu helikopterdeki kurtarma uzmanlarına arz eder , Sular neredeyse minarenin boyuna ulaşmak üzere iken , helikopter havalanır ve minarenin üzerinden aşağıya bir iskele salar , minarenin tepesindeki imam kendisine Allah dan başkasının yardım etmesini kabul etmeyerek ret eder ve ben Allah ın iyi kuluyum bana Allah yardım edecek der. Çaresiz helikopter de geri döner ve sular minarenim boyunu aşarak imamı alır götürür İmam boğularak öldü

Ölen İmam ahret kapısından içeri girerken Kapıdaki melek nöbetçiye burası nere diye sorar Nöbetçi melek bura cennetin kapısı diyerek içeri davet eder ancak imam nöbetçi melek e ben Allaha küsüm cennete gitmek istemiyorum diyerek tepki gösterir , tartışma uzayınca Allah bir melek gönderir git şu imam efendinin söylediklerine cevap ver diyerek . İmam ve melek tartışmaya devam ederken ikinci bir haberci melek i gelir ve imam efendiye

Sen ne istiyorsun diyerek sorar imam cevap verir ben sağlığımda Allah ın emirlerini kullarına anlatırken her şeyin kaderden geldiğini arz ettim , kaderim benim böyle Allah ın bana yardım etmesi gerekirken bana yardım etmedi ve genç yaşımda öldüm ve şimdi buradayım dedi. Melek hemen yanıt verdi evet senin kaderin böyle Allah sana önce bir kurtarma botu gönderdi , sonra bir ekip daha helikopter gönderdi ancak sen minarede beklemeyi tercih ettin başka ne yapacaktık sana nasıl yardım etmemizi bekliyordun tüm Allah ın kulları ile senin farkın ne ki ? İster kabul et ister etme burada da senin için bir ayrıcalık kader asla yoktur . Seni sana verilen akıl ile sorumlu tuttuk ve zorla da olsa buradasın başka şansın yok !!!!

Şimdi kader dediğimiz değerin bir akıl olduğunu ve o aklın kullanılması olduğunu asla unutmayalım zira onun sahibi de vereni de Allah dır . bu kadar acıya zülme kader demek aslında Allah a isyandır . Allah ın hiç kimseye bir kastı yoktur .

Ulusumuzun ve tüm insanlığın başı sağ olsun .


İbrahim Kurt
Antalya-Akseki-Melekler çiftliği