- 585 Okunma
- 6 Yorum
- 10 Beğeni
Karanlığın Gölgeleri
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Karanlığın Gölgeleri
(A)
Gerçeği, karanlığın gölgesine yaslanarak beliren ışıltıda, ışığın vurduğu uzun bir çizgide arayıp durmak. Denizin köpüren dalgalarında, gecenin fotoğrafını çeker gibi, ayın objektifinden yakalamak zamanı. Kapılıp gitmek: taşlara tutunarak süzülüp duran yosunların neşeli dansına. Oradan gökyüzünün maviliğine, dağa, taşa, toprağa; tüm sesine tanık olmak yaşamın. mevsimleri anlayarak ve duyumsayarak değişimi.
Gerçeği, ruhunu görmek pahasına bir insanın gözlerinden tanı(mla)yabilmek ve dokunabilmek yüreğine; ne müthiş bir şey. Oysa gerçek olmayan şeyleri bulmaya ve sahiplenmeye ne kadar meraklıyız.
Gerçek: insanoğlunun yalnızlığının farkında olamayışı; korku içinde bekleyişleri, isteyişleri, delilikleri, tutkuları, unuttukları belki de.
Gerçeği o kadar büyütüyoruz ki gözümüzde, aynı insanları ve nesneleri büyüttüğümüz gibi. Küçücüksün, basitsin, belki de hiç yoksun. Var sandığın her şey bir rüyadan ibaret; bir anlık dalgınlığın içinde unutarak başlıyorsun her şeye. Yaşama derin gözlerle bakarken yoksun işte. Neden, ne diye, ne için çırpınıyorsun? Değişmeyen ve değiştirmeye gücünün yetmediği bir düzenin içinde: (yaşamak ve sadece yaşamak için mi?) Ne yaşadığını ve neden yaşadığını bilmeden, ot gibi.
"İnsanın yaşamının tümü bir arayıştır. Yaşam kendini yeniledikçe, tüm canlılar, doğa ve insan değişmeye ve içinde bulunduğu kaosla boğuşmaya mecburdur. İnsanın içinde bulunduğu şartlar ve koşullar ne olursa olsun bu kaçınılmazdır."
(B)
Yalnızlık, ondan ne anladığımızdan çok, belki de biraz kim olduğumuzla, kendimizi zihnimizde nerede konumlandırdığımızla alakalı içsel (ya da varoluşsal) bir durum. Yalnızlık, birçok kişiye, içinde bulunduğu şartlara ve koşullara göre değişebilir. Bunun içinde; duyarlılık, özveri, mücadele, umut ve bekleyiş gibi bizi tetikleyen unsurlar olduğu kadar, tam tersi durumlar da mümkündür. Düşkünlük, umutsuzluk, korku, çaresizlik ve intihara yönelmek gibi. Birçok şey söylendi ve yazıldı yalnızlık üzerine. Ve daha da çok şey söylenecek.
Ama yalnızlığın içinde bir mucize arıyorsak -ki eğer, orası kesin; içimizde ki, bütün depremlere ve sarsıntılara rağmen, başka şeylerle meşgulken, başka şeyler düşünmek, bekleyişleri anlara yayarak, susmak, bir uğraş içinde olmak ve bunu içselleştirerek, kısaca: (kendimize bile yabancılaşarak, her şeyi normalmiş gibi görmek) semirmek, geğirmek, sevinmek ve gülmek gibi en doğal haliyle kendi kendimizle çelişir ve kendi kendimizle konuşurken buluruz kendimizi yaşamın içinde. Ve bu çelişkiler olmazsa olmazımızdır. Kendisiyle çelişmeyen, yalnızlık ve onun yarattığı farkındalıktan ne anlayabilir? Yalnızken kendini bulamayanlar, kalabalıklara hiç karışmasınlar.
Bana sorarsanız yalnızlık: parıltılı, upuzun bir yol.
(C)
- Çok insan tanıdım. Yapamadığı şeyleri sonradan yaparak onunla mutlu olanları gördüm.
(Özlemek değil miydi mutluluk, bir şeyin yokluğunu?)
- Herkese her şeyini anlatma, birazını da sonraya sakla. Hangi gerçek olursa olsun bu, kendi gerçeğin de dahil buna. Hâla yalnız ve kendi halinde değilsen eğer.
(Sınırı olan hiçbir şeyi sevmiyorum.)
- Gerçeği gördüğün zaman sessizce uzaklaş oradan; sakladığın gerçeğin, bir bakmışsın ki, birilerinin ağzında oyuncağa dönüşmüş ve eriyip gitmiş olur. Al gerçeğini ve çek git. Yalnızız. Bu kadar basit.
(Özgürlük kimseden bir şey beklememektir. Kendinle tanışmadıysan, yalnızsın demektir.)
- Bir süre sonra, yalnızlık denen şey, kendi kendine birden vazgeçilmez bir gerçeğe dönüşüyor. Buna sen bile inanamıyorsun.
(Kalite ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Ama ispiyon ve kahpelik her yerde.)
- Gerçeğin olmadığı yerde akıl, aklın olmadığı yerde gerçek yoktur.
(Yanlışta olsa kendi doğruların olsun. Bilmeme hakkın var ama düşünmeme lüksün yok.)
- Biliyoruz: ’en azından hiçbir şey bilmediğimizi biliyoruz.’ Ama bazılarımız her şeyi biliyor!
(Hiçbir şey sonsuza dek seninle yaşamayacak; bu telaş niye?)
- Yazmak büyülü bir şey, kim diyor yalnızız diye?
(...)
Meriç Aydın
Ekim 2022
YORUMLAR
Oldukça kapsamlı ve nitelikli bir felse kitapçığı okur gibi; takılıp kaldım kimileyin satır aralarında...
Toplumsal ve bireysel yaşama eleştirel bir açıdan yaklaşan; tanıdık, bilindik (!) bakan; ancak hem de, yeni bir perspektifle usumuzu sarsan, bir nebze altüst eden ifade ve söylemlerle tanıklık ediyoruz...
Fakat ben, tırnak içine alınan ifadelerin kim-ler-e ait olduğunu belirtmenizde bir fayda olacağını önermeden, edemeyeceğim.
Çok tebriğim ve teşekkürlerimi bıraktım güne düşen bu öğretici makale için.
Saygılarımla, sayın Aydın.
Meriç Aydın
Meriç Aydın
Eyvallah hocam
Her cümle özlü, her birinden bir yazı kaleme alınır
Kat kat kesmişsiniz yaşamı, nüansları vermişsiniz
"Yalnızlık, birçok kişiye, içinde bulunduğu şartlara ve koşullara göre değişebilir."
Kuşkusuz derim ancak
"Yalnızken kendini bulamayanlar, kalabalıklara hiç karışmasınlar."
Yol gösterici, ışık tutucu, rehber bir ifade
"Çok insan tanıdım. Yapamadığı şeyleri sonradan yaparak onunla mutlu olanları gördüm."
Bana çok uyar şahsen
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hocam
Gün başarınızı tebrik ederim
Selam ve saygılarımla
Sevgiyle kalın, hoşça kalın.