Yusuf
“-Canim bunu yemek istemiyor, anne!
Bugün üşümüyorum anne!
Hayır, korkma hasta olmam anne!!”
“-Tamam kızım, tamam,
Anne olunca anlarsın!.”
Anladım, annemm...
Çocuğun açken, yemek yememeyi,
Çocuğun üşürken, ısınamamayı,
Çocuğun hastayken, sağlıktan utanmayı...
Anladım, annem..
24 ümideydim, sevdim evlendim.
Çok mutlu bir yuvamız varken, bir meyve ile taçlanacaktı mutluluğumuz.
“-Alo Anne, müjde şimdi ben de Anne oluyorum!!”
“-Gözün aydın kızım...”
İçimde bir burukluk, sebebini bilmiyorum...
Ya iyi bir anne olamazsam? diye korkuyorum.
Her gece dua ediyorum, mavi gözlü bir kızım olsun diye..
Minicik koşsun evin içinde..
Koştuğu her yerde çiçekler açsın, baharlar başlasın, etrafa gül kokusu yayılsın...
Karnımda büyüdükçe yavrum, ellerimi açıyorum göğe,
Allah im bir an önce kavuşalım yavrumla..
Acaba kız mı, erkek mi?
Acaba saçları ne renk?
Peki ya gözleri?
Acaba hangi rengi çok sever...
“-Alo Anne müjde bir oğlum olacak...”
“-Gözün aydın kızım...”
Gidip mavi battaniye aldım,
Babası da mavi bir biberon almış..
Günler geçiyor birbiri ardına. 9 ay bitti bile...
“-Alo Anne müjde ben Anne oldum!”
“-Gözün aydın kızım.”
25 imde anne oldum.
Hayatımda varlığımın anlamını 25 imde buldum.
Minicik ağzıyla kocaman ses çıkarttı ilk dakika hâlâ kulağımda...
Etrafa bir gül kokusu doldu.. içime hüzün ..
Verin yavrumu kucağıma, koklayayım cenneti getirdi bana...
Minik gözleri kapalıydı, parmakları ip gibi.
Saçları vardı ama üzüm gibi..
Adını Yusuf koyduk.
Her zorluktan sonra varlığı yükselsin diye.
Yusuf gibi iradeli olsun diye.
Evimizde bebeğimle ilk günümüz,
Mis gibi hazırladığım mavi cibinlik ve boncukları süslediğim beşiğine yatırdım uyuyunca...
Aradan 15 gün geçti. Gözleri masmaviydi.
Saçları biraz dökülüyordu...
Oy benim cennetim, cennet Yusuf’um..
Telefon çalınca irkildim.
Doktor aradı
“-Acil gelin ..
Bebeği de getirin..”
İçime bir kor düştü...panikle babasını aradım.
“-Hasan acil hastaneye gitmeliyiz”...
15 gün önce sevinçle çıktığım hastaneden elim kolum tutmaz halde çıkıyordum...
Yürüyemiyordum...
Allah im ne oldu şimdi?
Geri mi alacaksın benden yavrumu?
“-Alo Anne, anne, anneeee...
Anne bana hiç kalbin durur demedin anne
Bir kere anne olmaya gör
Yavrun olmadan kalbin durur demedin anne...”
Şimdi gözlerime bakamayacak mi?
Koşamayacak,
Yürüyemeyecek,
Oynayamayacak,
Konuşamayacak,
Yemek yiyemeyecek
Cihaz olmadan yaşayamayacak...
Yaşayan bir ölüyüm artık,
“Allah im, ne verdiyse…“Allah’ım, ne verdiysen şükrettik, dert verdin sabrettik.
Varlığına itaat ettik.
Yavruma şifa ver Yarab,
Beni ondan önce alma Yarab
Beni ondan önce alma Yarab
Annesi ölene öksüz,
Babası ölene yetim denir de
Bana ne denir Yarab?
Sen bizi birbirimize bağışla, Yarab!!”
Anne, artık hiç yemek yiyemiyorum,
Sağlıklı olmaktan utanıyorum anneee..
Artık, dört yaşında minik Yusuf’um
Akşama doğum gününü kutlayacağız,
Her yeri süsledik, pasta siparişini verdik babasıyla
Kendisi seçemedi ama farklı baktı diye süpermanli pastayı seçtik...
Keşke sende tadına bakabilsen yavrum..
Ah oğlum, bir kere anne dediğini duysam, annem..
Bir kere sarılsan anne diye,
Bir kere ben bu çorbayı içmem, diye naz yapsan olmaz mıydı?
29 uma geçen ay girdim, bir tane siyah saçım yok artık. Gülümsüyorum aynaya bakarken. Oğluma saçım değil, başım feda olsun diyorum...
Oğlum sağ olsun diyorum,
Boğazım düğümlenirken.
Hazırlıklar tamamlanırken, Yusuf’u uyutayım, Akşama doğum günü partisinde dinlenmiş olsun Kuzum
Bebeğin beşiği çamdan. Ninni ninni
Akşam oldu nihayet, mumları hazırladık
Oğlun üfleyemeyecek belki ama biz babası ile üfleriz..
Yusuf hadi bitanem bak herkes geldi senin yeni yaşını kutlayacağız uyan!
Oğlum hadi aç gözlerini,
Yusuf, neden soğuk yanakların annemm!
Yusuf,
Yusuf,
Yusuuuuuf!!!!!
YORUMLAR
İbret verici hüzün veren duygularla yazılmış bir paylaşımdı, okurken ve sonrasında inşallah kurgudur diye düşündüm öyle olmasını diliyorum.
Şiirleriniz gibi paylaşımınız da çok etkileyiciydi kutluyorum tebrikler efendim.
En içten selam ve saygılarımla.
Esenlikler diliyorum.