AKLINIZ İLE, YÜREĞİNİZİ BİRLİKTE KULLANIN
(YAŞLANMAK KORKULACAK ŞEY DEĞİL)

Belli bir yaş aralığıda iseniz ve sadece aklınızı dinleyen bir kişiliğe sahip iseniz, aklın hükmü size şunları diyecektir!

Ne mi diyecek?

Aklınız size; herhangi bir şeyi gerçekleştirmek için çok yaşlı olduğunuzu söyleyecek!

Aklınız size; hayal kırıklığı yaşayıp, incineceğinizi, kırılacağınızı söyleyecek!

Aklınız; incindiğinizde size yardım edecek kimse olmayacağını söyleyecek!

Aklınız size; boşver. Gereksiz yere, kendini yorma diyecek!

Aklınız size; yaşlı bedeninizin iflas edeceğini söyleyecek!

Aklınız size; belki de aksi bir hareketle, felç geçireceğinizi kötürüm kalacağınızı söyleyecek!

Aklınız size; belki de, elinizde bir bastonla huzurevine kapatılacağınızı ve hiç bir zaman ziyaretçiniz olmayacağını söyleyecek!

Aklınız size; belki de, huzurevine kabul edilmeyeceğinizi söyleyecek!

Aklınız size; çaresizlik içinde, düşük bütçeli sadist, öfkeli bir Suriyeli, bakıcı tutacağınızı ve yemeğinizi yedirirken, bir kaşık ağzınıza götürürken, iki kaşık kafanıza vuracak bir bakıcınız olacağını söyleyecek!

Aklınız size, yine elinizde bir bastonla cami avlusuna gidip, namaz sonrası, ellerinizi gökyüzüne açarak, tanrıdan bir an önce canınızı alması için dualar etmenizi söyleyecek!

*Aklınız size; nihayet, sefil, yalnız, ve korkunç acılar içinde öleceğinizi söyleyecek!

Evet, belli bir yaş aralığındaysanız ve beklentilerinize vazgeçmiş bir şekilde, beynimizin hükmüne uyarsanız, yukarıdaki düşüncelere ve çok daha kötü düşüncelere sevk edecek, belki de on yıllık ömrümüzü beş yıla düşürmesi için elinden gelen herşeyi yapacaktır!

Ne var ki başlı başına yüreğimizi kullanmak da, sadece aklı kullanmak kadar, size kötü seyler yaşayabilir. Melankolik bir kişiliğe büründürür. Duygusal ve hatta özezici bir kişi olup çıkarsınız!

Aklımızın hukmüne uysak olmuyor, yüreğimizin hükmüne uysak olmuyor. Peki bu durumda ne yapmalıyız?

Bu durumda yapacağımız en güzel şey, aklımız ile yüreğimiz arasında güçlü bir köprü kutup, eylemleri analiz ederek bir koordinasyon oluşturmak gerekir. Bu koordinasyon sayesinde, beynin hükmettiği şeylerden yüreğiniz, yüreğinizin hükmettiği şeylerden ise aklınızın haberdar olması sağlanacaktır! Böylece olaylara denge teorisiyle yaklaşım sergileyeceksiniz! Bunu oluşturmanın en güzel yolu ise, kitap okumak, sanatsal etkinlikleri takip etmek ve sosyal aktivetelerin içinde bulunmakla oluşur! Ve böylece, yaşlılığınız anlamlı, keyifli ve güzel geçmesi için, gereğini yaparak, huzur içinde yaşlanmış olursunuz!

Çünkü yaşlanmak, kötü bir şey değil!
Çünkü yaşlanmak, bir nevi olgunlaşmaktır!
Çünkü olgunlaşmamış bir meyvenin tadı buruk olur!
Çünkü bu yüzden, herkes olgulaşmış meyveye rağbet eder!
Çünkü bu yüzden, hayat yaratıcı tarafından "yaşlanmak" için tasarlanmıştır!
Çünkü bu yüzden, "yaşlanmak" korkulacak bir şey değildir!

Efkan ÖTGÜN