- 204 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇELİK ZIRHLI DUVAR..*'
İlkokulda güzel yazı dersleri vardı, hatırlar mısınız? Küçük kareli defterlere yazardık öğretmenin söylediklerini...
Bir karenin içini dolduracak büyüklükte olmalıydı harfler...
Ne kaybolmalıydı çerçevenin içinde harfler ne de taşmalıydı...
Tam kare kadar olmalıydı... Denge kavramını yeni yeni öğrenen minik ellerimizle taşırmamaya çabalardık...
Karenin dört bir tarafında sınırı aşmak yasaktı çünkü. Güzellik, bir kalıbın içinde olmaktı...
Ama ne kadar uğraşsak da kaçaklar oluyordu işte...
Ya "a" isyankârdı o zamanlar ya da "y"...
Harflerin dünyasına, onların özgür ve coşkulu taşkınlıklarına, başıboş yolculuklarına engel olmayı o dönemlerde "öğrenemedik." biz.
Bu bir başlangıçtı oysa fark edemediğimiz. Çünkü yalnızca karenin alt, üst, sağ, sol çizgisini keyfince geçemeyecekti harfler; ama çoğalıp sözcük olacaklar, çoğalıp cümle olacaklardı...
Suyun ağzına gem vurulamıyordu. Harfler kareden hep taşacaklardı işte...
Büyüdükçe ruhumuzun derinliklerinden bir yerde ufkun sınırsız ovalarında gezinen yılkı atlarına muhabbetimiz bundan.
Sınırlı nefes ile sınandığımız hayat yolculuğunda aslolan, kendini bulmana mani prangalarından sıyrılmak ve "başkalarına zararın dokunmamak kadıyla" gönlünün muradınca yol almaktı.
Fuat Oskay
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.