- 605 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ZORBA HASAN (AKRAN ZORBALIĞI)
Yer: Rehber Öğretmenin odası
Zaman: Bir öğlen vakti
Kişiler: Zorba Hasan-Rehber Öğretmen-Enes-Enes’in Babası
Oyun:
Rehber öğretmen odasında oturmaktadır. Öğrenci velisi Zorba Hasan’ın yakasından tutarak-onu zorlayarak- rehber öğretmenin odasına girer.
Rehber öğretmen kapıyı bile tıklatmadan Zorba Hasan’ı zorlayarak paldır güldür içeri giren Öğrenci velisine çıkışır: "Siz de kimsiniz? Sizin bu şekilde odama girmenize izin vereceğimim mi sanıyorsunuz? Derhal çıkın dışarı!" der yerinde şiddetle kalkar velinin üzerine doğru yürür.
Veli Daha sakin: "Bak, öğrencileri neden zorba şimdi belli oldu. Çünkü öğretmenleri de zorba! Bak Hoca’m bu çocuk da tıpkı sizin gibi akran zorbası!"
Rehber Öğretmen duydukları karşında kendisine gelir: "Doğru yahu. Ben neler yapıyorum? Veli haklı. Benim sakin olmam lazım. Öğrencilerin velilerin sorunlarını benim çözmem lazım." der velinin omzuna hafiften dokunur "Haklısınız Beyefendi, zorbalığa şiddete karşıyız biz. Asla müsaade etmeyiz!" der ve yerine oturur.
Veli Zorba Hasan’ın omzundan tutar ve şiddetle silkeler: "Bu gördüğünüz çocuk var ya Hocam, bu çocuk!"
Rehber Öğretmen: "Evet, ne olmuş o çocuğa? O çocuğu neden tartaklıyorsunuz? Bırakın, benim yanıma gelsin." der.
Veli Zorba Hasan’ı tartaklamaya devam eder: "Bırakmam Hoca’m. Benim çocuğuma uyguladığı şiddetin hesabını soracağım ondan!"
Rehber Öğretmen: "Buna izin veremem. Bırakın çocuğu lütfen. Bir sorun varsa biz çözeriz. Siz kendi sorununuzu kendiniz çözecekseniz. Okul niye var, eğitim niye var?"
Veli Zorba Hasan’ın ensesine hafiften patlatır ve Rehber Öğretmene doğru iter: "Bu çocuk var ya Hocam, bu çocuk! Çocuk değil, bir canavar!"
Rehber Öğretmen: "Lütfen öğrencimize o ifadeyi kullanmayın."
Veli: "O da benim çocuğuma şiddet uygulamasın."
Rehber Öğretmen: "Sizin çocuğunuza şiddet mi uygulamış?"
Veli sesini yükseltir: "Tabi canım, haraca bağlamış. Her gün harçlığını elinden alıyormuş. Bir de neden az getirdin diye tokat atıyormuş oğluma!"
Rehber Öğretmen: "Yok canım, öyle bir şey olsa bizim haberimiz olmaz mı?"
Veli: "Sisiz nereden haberiniz olacak? Ancak burada oturun. Akran zorbalığı var mı, yok mu? Umurunuzda mı?"
Rehber Öğretmen sesini yükseltir: "İşimizi sizden öğrenecek değiliz. Gelip söyleseymiş çocuğunuz bize. O söylemezse nereden bileceğiz?"
Veli: "Ailene ve okuldaki öğretmenlerden birine söylersen kafanı kırarım. Okula bile gelemezsin artık. Sokağa bile çıkartmam seni!" diye tehdit ediyormuş. Gözünün üstündeki morluktan anladım şiddete uğradığını. Yine de korkarak söyledi. Düşünün ne kadar korkutmuş, ne kadar sindirmiş çocuğu."
Rehber Öğretmen: "Akran zorbalığı, okul yaşantısı içinde bir öğrencinin/öğrencilerin bir başka öğrenciyi/öğrencileri, tekrarlayan aralıklarla olumsuz etkilere maruz bırakması olarak tanımlanmaktadır. Bu durum, hem zorbalığa uğrayan hem de zorbalık uygulayan çocuklar için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Akran zorbalığında taraflar arasında “eşit olmayan güç ilişkisinin olması”, bu durumun “süreklilik” özelliği taşıması ve “kasıtlı” olarak yapılması söz konusudur. Böyle bir şeye asla müsaade etmeyiz. Çocuğunuz nerede şu an?"
Veli: "Dışarıda, çağırayım mı?"
Rehber Öğretmen: "Evet, gelsin içeri, bir de ona soralım."
Veli dışarıdan çocuğunu içeri çağırır, çocuk içeri girer.
Veli: "İşte Hocam, çocuğun yüzündeki morluklara bakar mısınız?"
Rehber Öğretmen: "Evet, görüyorum. Hasan’ın sana yaptıkları doğru mu oğlum?"
Enes korkar, "doğru veya değil" diyemez. Kafasını sağa sola sallar. Bir yandan da Hasan’ın gözlerinin içine bakar. Hasan gözleriyle ve baş hareketleriyle tehditlerini orada da sürdürür."
Veli: "Görüyor musunuz Hocam. Çocuğu nasıl sindirmiş. Evet, yaptı bile diyemiyor."
Rehber Öğretmen ayağa kalkar veliye: "Bize bu durumu söylemeniz çok iyi oldu. Çocuğunuzun okulda güvende olduğunu bilerek, şimdi gidin lütfen. Olay açık seçik ortada ve ben çocuklarla ayrı ayrı ve diğer çocuğun velisiyle de görüşeceğim. Artık böyle bir şey olmayacak. Emin olabilirsiniz." der.
Veli: " Teşekkür ederim Hoca’m. Size güveniyorum zaten. Hoşça kalın" der ve dışarı çıkar.
Rehber öğretmen: "Enes, şimdi sen sınıfına git. Ben Hasan’la konuşacağım. Sonra seni çağıracağım." der Enes de dışarı çıkar.
Rehber Öğretmen ayağa kalkar, Hasan’ın yakasından tutar: "Sen nasıl el alemin çocuğuna zorbalık yaparsın! Nasıl haraca bağlarsın! Senin kafanı gözünü patlatırım şimdi." der ve sonra seyircilere döner kahkaha atar: "Şiddet, okul koridor ve bahçelerinde asık suratlı bakışlar, kameralar ve öğrencilerin üstleri aranarak önlenemez. Söz konusu bu yöntemlerle okulda önlense bile sosyal hayatta önlemek olanaklı değildir. Şiddeti, eğitim anlayışımızı yeniden yapılandırarak, sınırlandırıcı, yasaklayıcı bir yapı yerine öğrencinin varlığını ispatladığı, ona değer veren, onu önemseyen, onu merkeze alan kısaca onu özgürleştiren bir eğitim anlayışını benimseyerek önlenebilir. Yani, okulda şiddeti önlemenin yolu, öğrencileri daha çok kontrol altına alıcı eğitim sistemi anlayışının yerine daha çok özgürleştirici eğitim anlayışına geçmektir." der ve Hasan’la birlikte seyircileri selamlarlar. Oyun sona erer. Sahnedeyse perde kapanır.
İSMAİL MALATYA 07/10/2022-CUMA-ULUDERE/ŞIRNAK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.