- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İÇ HESAPLASMA VE KORKULARDAN SİYRİLMANİN YOLLARI
İÇ HESAPLASMA VE KORKULARDAN SİYRİLMANİN YOLLARI
Aşağıdaki gibi bir örnek olay yaratalım ve bu örnek olay üzerinden nasıl tutum oluşturur ve yolumuza devam ederiz ona bakalım!
Örnek olay;
Onunla ilgili herşey beni rahatsız ederdi. Acaba iyi mi? Acaba hasta mı? Acaba aç mı? Erken uyudu, uykusunu aldı, dinlendi mi? İlacını vaktinde aldı mı? Diye merak eder rahatsız olurdum. Rahatsız oldukça, daha çok merak eder, daha çok rahatsız olurdum. Ne zaman sorsam, ruhumu okşamak için, iyiyim der, yaşadığı sorunları gizlerdi.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de onu kaybetmekten çok korkardım. Korktukca çılgına döner, kendimi paralardım. Yine birgün; "Zamanımız kısıtlı ve birbirimize uzağız." Diye söylenmesi üzerine, ben de; Zaman dediğimiz o dişliler arasında, sırf zamansızliktan dolayı eriyip gideceğiz. Ve ben seni kaybetmekten çok korkuyorum! Dedim.
Bu söylem üzerine, öyle bir cevap geldi ki, sanki gökyüzünden içime meteorlar yağdı. Soluğum boğazımda düğümlendi. Ve istemsizce buğulandı gözlerimden, yaşlar dudak kenarına ulaştı.
Aynen şunları söylemişti; "yok olacaksa olacaktır zaten. Bunun için korkulmaz ki!"
O anda, bende inanılmaz bir farkındalık yaratmıştı. Yaşamımın odak noktasına koymuş olduğum bu kişi, keskin bir bıçak, gibi soğuk mu soğuk bir ifadeyi bana kullanılıyorsa, ki üstelik de, böyle bir söyleme karşılık kullanıyorsa, benim onda hiç bir değerim yoktur demek!
Sırtını dönüp gittiği anda, herşey bitirebilir bir düşünce yapısı. Peki sen neden bunu yapamıyor ve böyle düşünemiyorsun? Daha öncesinde de benzeri durumlar yaşanmış, benzeri ifadeler için, uyarmiş olmama rağmen bu kelimeyi tekrar sarfetmisti. Ve bu durum, geceler boyu uykusuz kalmama sebep olmuş, gündüzler ise alkolde teselli aramaya başlamıştım. Ama bu kadar keskin, soğuk ve net ifade, beni silkelemeye yetmişti. Bunun üzerine; ben onda ne kadar var isem, o bende o kadar vardır! O, beni ne kadar seviyorsa, bende onu o kadar seveceğim. O, benimle ne kadar ilgili ise, ben de onunla o kadar ilgileneceğim. O. beni kaybetmeyi göze almışsa, ben ge kaybetmesini bilmelecek göze alacağım! Öyle de oldu.
Ve tabii ki, yaşadığım bütün bu olumsuzluklar, iç hesaplaşmalar beni öfkelendiriyor, öfkeme yenik düştüğüm anlarda da, hem kendimi, hem de onu kırıp, incitiyordum. Çok seviyor olmama rağmen, bana karşı yaptığı hatalardan dolayı, affetmem zaman alıyor ve kendimi tüketiyordum.
Bir türlü anlam veremediğim bir gücün, bir etkinin altındaydım. Onun dedikleri, benim için, adeta bir ayet niteliği taşıyor, kendimi bir anlamda esaret altında hissediyordum!
Bazen, bazı durumlar karşısında, davranışlarından dolayı nefret ediyordum. Ki nefrete rağmen onu çok seviyordum.
Ve tabii ki korku; ilişkimiz öyle na müsait bir zaman ve öyle bir ortamda başlamıştı ki, tanıştığımız günden beri, her attığımız adım bana o korkuyu yaşatiyordu. Özellikle de kültürel baskı, bu ilişkiyi her an bitirebilirdi, ki son buluşmamizdaki tedirginlik, bu korkuyu hissetmemi sağlamıştı!
Sanki zamanla kontrol edemediğim bir güç tarafından yönetiliyor, istediğim, arzu ettiğim mutluluğu bir türlü yaşayamiyordum. Sıradan bahaneler ve üçüncü şahıslar üzerinden birbirimize olan güvenimizi dahi yitirecek noktaya gelmiştik!
Peki bütün bunlar sana ne ögretti? Diye sorarsaniz, inanın çok daha fazlasını öğrettiğini diyebilirim.
1- Beni rahatsız eden her şeyin, bana sabrı öğretmek için olduğunu!
2- "Beni terk eden biri, bana nasıl ayakta duracağımı öğretti!
3- Beni öfkelendiren her şey, bana affetmeyi ve şefkati öğretti!
4- Üzerimde gücü olan her şey, gücümü tekrar nasıl geri alacağımı öğretti!
5- Nefret ettiğim her şey bana koşulsuz sevmeyi öğretti!
6- Korktuğum her şey, korkularımın üstesinden gelme cesaretini öğretti!
7- Kontrol edemediğim her şey, evrene nasıl güveneceğimi ve kime inanacağımı öğretti!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.