- 297 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ASLINDA KAT KARŞILIĞI YALNIZLIK MI ALDIK COCUKLARIMIZA??.
ASLINDA KAT KARŞILIĞI YALNIZLIK MI ALDIK COCUKLARIMIZA??.
Sonbahar mevsimsel grip ayı geldi çattı.Sonbaharla birlikte virüs korkusuyla bol hijyenli hayatı pencere camından seyredebileceğimiz maskeli günlere eriştik.Benim zamanımda diyen yaşlıları tebessümle dinlerdim hep ama zamanım gelmiş ben de benim zamanımda demek istiyorum..
Benim zamanımda benim cocukluğumda ne virüs ne maske biliyorduk biz. Hastalanınca nane limon adacayı ıhlamur kaynatırdı anamız. Bir de mis gibi çorbalar öyle paketten çıkartıp yapılan değil tabii. Emek emek yoğrulan dökülen kurutulup elekten gecirdikleri nefis mis kokulu bir tarhana bir de tavuk suyuna çorbalar şifa olurdu.. Bol antibiyotik almadığımız için hastalıklara karşı direncimiz iyiydi.. Öyle özel cocuk doktorumuz da yoktu. Ailecek çok nadiren gittiğimiz bir tek doktorumuz vardı hatırladığım .
Annemiz peşimizden koşmazdı yemek yedirmek için biz yemek piştiğinde sevinçle yemeğe koşardık. Tabletler öyle büyük tv lerden cizgi filmcikler seyrederek yemek diye bir sey zaten hic yoktu..
Bahçeli tek katlı evler vardı.
Mahallenin cocukları bir araya gelir ip atlar, sek sek , istop, beştaş kelime bul oyunları.. Komşular birbirini tanırdı korur gozetirdi birbirinin cocuğunu güven içinde oynardık bahceli çiçek kokulu evlerimizde ..
Zamanla o tek katlı bahçeli evler kat karşılığı verildi müteahhitlere. Kat karşılıģı yalnızlık satın aldık aslında cocuklara..
Susturamadıkca tabletler bilgisayarlar birbirinin aynı tonlarca oyuncaklar döktük cocukların onüne..
Bizim az oyuncağımız vardı ama her seyi oyuncağa dönüştüren gazoz kapakları biriktiren mutlu cocuklardık..Gök yüzünü gören güneşin ısıttığı ağacların gölgesinde serinleyen mutlu cocuklar... Yağ tenekelerine ortanca fesleğen gül çeşit ceşit ciçekler diken onları sevgiyle buyüten sevgi dolu analarımızın çiçek kokusu sinmiş elleriyle sevgiyle yoğrulmuş kurabiyeleri bòrekleri ve nefis yemekleriyle büyüdük . Bu denli rahat olduğu kadar sağliksiz hazır gıdalarla büyümedik. Bayramlarımız çok özeldi hiç bir zaman tatil fırsatı olarak görmediğimiz.. En sevdiğimiz soba üstüne konulan maşanın üstüne konulan kızarmış ekmek kokusuydu sabah yatağımızdan kaldıran..Uzun kış gecelerinde mısır patlatırdık radyo dinlerdik haberler müzikler tiyatrolar.. Arkası yarın adı başlığında tiyatrolar en heyecanlı yerinde kesilirdi bir sonraki akşamda buluşmak uzere..Komşular dostlar vardı ev ziyaretlerine gelen koyu sohbetler yapılırdı gecmiş gelecek hayata dair ne varsa..Sonra tv girdi hayatımıza dar kanapelerde sikışarak siyah beyaz tv lerde gece 12:00 da İstiklal marşıyla kapanan programları soluksuz izlerdik. Zamanla dizi bağımlısı olduk sohbet kahkaha bitti sonra renkli ve simdi kocaman tv ler bilgisayarlar tabletlerle herkes kendi dünyasına cekildi. Cocuklar odasindan cıkmaz oldu.
Şimdi cocukların kıyafetleri oyuncakları bilgisayarları bol kutlamalı günleri her seyi cok ama hiç bir seyle yetinemiyorlar.
Eksik olan ne sizce??
Fahriye Turgut
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.