Biz Sevmeyi, Sevilmeyi Anlayabiliyor Muyuz
İster haklı ol istersen haksız, sevdiğini sandığın kişinin ihaneti hayatını allak bullak ediyor. Aldığın çiçekler, hediyeler, paylaşılan gerçek anlar tarih oluyor. Aynı ortamda canı gönülden paylaşılan her şey unutulmuş, belki küfür eden yahut çaresizlikten olsa gerek ağıtla zamanı dolduruyor.
Aslında insan acı çekmediği hiç bir ilişkide paylaşımın kıymetini anlamıyor. Hani para versen bir yerden sevgi alınmıyor, ilk defa birini görüp paylaşalım desen size delirmiş kişiye bakar gibi bakıyorlar. Sevgi eğer gerçekse, nasıl bu hale gelir ki? Kan bağı bulunan kişi bile olsa iki azılı düşman olmak olası… Aynı evde ve aynı şartlarda yıllarca paylaşmak iki kardeşe yetmiyor. Kardeşle bunlar olurken sonradan tanıyıp, üstelik sevdiğini sandığın kişiden ihanete uğramak normal gibi görünüyor.
Özellike miras konu olunca, sevgi yalan oluyor. Sanki 3.cü dünya savaşı kopuyor. Kimileri ölüyor kimileri hapse düşüyor. Miras kime yarıyor ki? Neden insanlar anlaşamıyor ve orta yolu bulmakta zorlanıyor anlamıyorum.
Kalpte Allah korkusu, Allah’ı kaybetme korkusu ön plana çıksa, kul yerine… Kimseyi seviyoruz diye sahiplenmesek… Nerede görürsek paylaşım olabilse keşke. Bu temenniler yetmiyor anlaşılan. Kişiyi uzun zaman aramasak, başka bir sevgiyi arıyor ve biz seveni kaybederken, o kaybettiğimiz kişide bulduğu sandığı yeni sevginin ihaneti ile kısa sürede karşı karşıya kalabiliyor. Kimse sevdiğini sandığı bir kişiyi kalbinde uzun süre barındırmıyor. Sonuçta sevdiğinin üstüne düşsen olmuyor, her şeyi oluruna bıraksan olmuyor…Hiç bir şey bir kişi de bitmiyor. İnsanlar sevdiğini sandığı, kısa bir pik yapan heyecana kanıyor. Yoksa sevgi insana acı verir mi?
Yaşlanıyoruz… Neler görüp yaşıyoruz. Artık alışagelmiş olayları görmek, bir merminin kalbinizi parçaladığı gibi kısa sürede ölümcül hale geliyor. Bir samimiyet, kalıcı bir sevgi paradan daha önemli hale geliyor. Ancak yıllarca bunu yaşamayan biri için yeni bir arayış ve bunu buldum diyen bir haykırış mümkün mü? Yalnızlaşan bir dünya… Akrabanın aranmadığı, dostluğun kıymetinin bilinmediği, vatan sevgisinin artık unutulduğu… Çölleşmiş bir yaşama gebe oluyor.
Eğer kalbimizde Allah sevgisi varsa, bizi asla terk etmeyen bu sevgiyi samimi yaşarsak biz hiç yalnızım der miyiz? Hiç ölmekten korkar mıyız? Ölüm sevgiliye kavuşma gibi, umudu ve heyecanı hep canlı yaşatır. Ancak, kimse bu sevgiyi aramaz. Yaşadığı hayatın içinde canlı ve dipdiri bir sevgili olmalı ön yargısı bizi hayata ve dünyaya bağlar. Adeta bizim yaşamımızda tanrılaşır, haşa… İnsan inandığı ve iman ettiğini kaybetse ve ihanet ettiğini görse; tatsız, tuzsuz ve ruhsuz çaresizliğe mahkum olur.
Sevdiğini sandığı kişiden boşanmaya çalışan, onun tarafından darp edilen… Adeta işkence haline gelen yaşama dönüşen, bu hayattan kurtulmak için çırpınan isteğe dönüşüyor… Boşananlar, boşanıp da bu sefer başkasının yari olmasın diye ölüme mahkum edilen … Adına sevgi denilerek yapılan boş felsefeleri hayatımızda vazgeçilmez yapıyoruz. Eğer sevgiyi ilahi modda ve yerçekimi üzerine kurmazsak, haram ve günah üzerine tesis edersek… Sonu maalesef çok vahim oluyor.
Allah için sev, sevdiğini sahiplenme… Bırak hayat paylaşabildiğin ölçüde kalsın ne olur. En sonunda öldüğümüzde tek başına giriyoruz toprağa. Bu dünyada sevdiğini söyleyen, vaz geçemem diyenler bile o kabirden kalkıp eve gidiyor. Üç gün sonra yeni bir hayat ve başka sevgileri arayıp buluyor. Bu en masum olanı sonuçta…
Sevmek, gerekli mi gerekli… Bu zor verilen bir karar hatta rastgele yaşanılan bir tecrübe. Sonu pek acı ve arabesk bir çizgide sürüp gidiyor. Herhalde sanal zeka yahut robotlara bu farkındalığı öğretmek ve programlamak mümkün olmayacak. Bu yalnızca yaşayan insanlara ait ve olmazsa olmazımız olacak.
Gerçek manada sevmeyi Mevla bize nasip etsin inşallah. Sevelim, sevilelim hayat bayram olsun… Ne güzel değil mi?
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Dünyevilik hayatı çöle çevirmekte
Sevgi maddesel düzlemde kavrandığında zıddına, nefrete dönüşmesi çok kolay
Ve bir adım atana on adım atan Allah'tan gayrı yok
Dünyalık sevgilerin kazanılması için siz on adım atacaksınız da karşı taraf bir adım atacak size
Ölme eşeğim ölme denir ancak buna
Nihayet hocam
Esaslı bir konuda önemli hususların altını çizmişsiniz yine
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.