Ev'lenmeler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Eskiler evlenip dünya kurarlarmış. Şimdilerde ise evlilikler mürekkep lekesinden ibaret.. Evlilik nedir? Evlilik, eşeyli üreme sözleşmesidir. Umma ile bulmanın çelişmesi, çakışması, çatışması ya da mantık, mantık derken mantı yerine makarna denilen hamur lapasına talim… Durum bu ne yazık ki..
Aslına bakarsanız (hadd-i zatında) cinsellik birey ve toplum açısından bir ihtiyaçtır sadece. Genel anlamda türün özelde ise soyun devamıdır asl’olan. İş uygulamaya (pratik) gelince -işin haz boyutu bir tarafa- birey ve/veya toplum tarafından bolca anlamlar yüklenir. Bol masraflı nişan-düğün törenleri, bol hesap-kitap, kırtasiye işleri falan. Sonrası kıt-kanaat bir geçinme yahut geçimsizlik…
Adı üstünde özel hayat… Ne kadar özel kalınabilir, yaşanabilirse artık.. Elde kalanla yetinmek zorunda olan kişiler… Apartmanlara istiflenmiş hayatlar… Her biri göz önünde olan yaşantılar, yaşanmışlıklar; kaçamaklar, kaçınmalar, kavgalar… Her köşe başında birer kamera; her biri bir veya birkaç vicdanın yerini almış…
Toplumdaki çarpık beklenti; kadının eli ayağı düzgün, erkeğin maaşı dolgun olacak. Ya kadın aynalara küsmüşse… Bir kadının aynalara küsmesi demek, diri diri toprağa girmesi demektir. “Bakımlı kadın güzeldir” sözünde bir parça gerçeklik payı olduğu da bir gerçek.. Ya erkeğin cebi delikse? O zaman gökte aranan kıyamet yere iner. Samanlığın kül olması da cabası..
Birey olmak, olabilmek… Tutucu bir çevrede zor iş.. İlla sürü psikolojisine bağla(n)maya zorlamalar filan. Ele güne karşı ol olabiliyorsan. Akıntıya karşı yüz, rüzgâra karşı yürü… Tükürmek zaten olmayacak iş..
Türkistan’ın (ve dahi Türk Dünyası’nın) pîri Hoca Ahmet Yesevî’nin yadigârı olan Hacı Bektaş Veli’ye sormuşlar: Hatun, eşiniz mi? “Eşim değil, eşitim.” demiş. Kısacası (vel’hâsıl) birey olmak, eşit olmak, saygılı olmak ve sevmek… Evliliğin tuzu-biberi, ilâcı bunlardır.
Sözün özü; sezgi (feraset) sahibi atalar “ev alma komşu al” demişler ya hani.. Onların bu sözünden esinlenerek biz de şunu diyoruz: Eş almayın, eşitlenin.
Aziz Dolu Atabey
azizdolu.wordpress.com
YORUMLAR
Acizane; beklenen, düşlenen, insanoğlunun, diğer yarısını araması ve bütünleşmesi bu dünyada.
Benim bir diğer değişimle ruh ikizine kavuşulması.
Bu özel duruma erildiğinde var gücüyle karşılıklı korunmalı, beslenmeli, ilkesi bu olmalı.
Sadece dürtülerle yola çıkıldığında hüsranla bitiyor beraberlikler.
“Eşim değil, eşitim.” deyişi beni her zaman etkilemiştir.
Yozlaşmış bir konuya değinen yazınızı kutlarım.
Saygılarımla.
Evlilik kutsal bir beraberlik ve yazarın deyimlyle ne güzel sözcüktür eşitim! Her evlilik güzel renkli hayallerle başlar fakat o eşitler farklı anne ve babadan doğdukları için anlaşıyor gözüksekerde aile kültürleri çok farklı olmakla gen durumu şaşırtır adeta, uzlaşan eşitler zıt kutuplar olsada sabrı ilke edinirler bu kutsal yuvayı yürütmeyi yeğlerler. Uzlaşmayan eşitler pamuk ipliğine bağlarlar , matematiksel çarpma ,çıkartma işlemiyle bölerler ;bu kutsal yuvayı! Tebrikler yazarımıza...
Saygılarımı bıraktım...
Oya gedik tarafından 26.9.2022 08:36:32 zamanında düzenlenmiştir.