Büyüdükçe daha çok düşmeyi öğreniyoruz
Gündüzleri sayamıyorum işten belkide. Halbuki gecelerde tartığım gündüzler yere düşürüyor kanatıyor dizlerimi. Her geçen gün biraz daha düşüyorum. Küçükken yürümeyi önce sonra koşmayı düşlerdim, Hiç bir şey düşlediğim gibi olmadı. En basiti sevmek uçmak zanederdim. Annem gibi sevmek uçmakmış meğerse. Yokmuş onun gibi ellerinden tutup seni döndüre döndüre uçurarak sevecek. Belki çocukluğumdanmış bu masum düşüncelerim. Ben büyüdükçe kirlendim, büyüdükçe küçüldüm, kırıldıkça biraz daha güvensizlik yaşadım. Gelecem diyenlere inanıp camlarda bekliyen de benmişim, safmışım, temizmişim, duruymuşum. Şimdi gelecem diyenlere gelme gidicem diyenlere ben yolu gösteriyorum, oturup saatlerce ağlasamda annem gelince gülüyorum, anlıyicağınız onlar üzülmesin gerekirse ben görmez olurum. Kin değil bu yanlış anlamayın sadece kırdıkları hevesimi bı kez daha kırmasınlar diye tedbir alıyorum. O yüzden bazen gidenler gelmek istiyor onada ben izin vermiyorum. Görüyorum insanları tanıyorum da aslında zerresi zerresinde neden bilmiyorum ben sanki bı duvar oluyorum. Dert anlatıyorlar dinliyor gibi yapıyorum aslında dinlemiyorum. Bana gelince asla yakından tanıdıklarıma dert anlatmıyorum. Çünkü çok hatam yüzüme vuruldu. Kısacası yorulsamda kimseyi yormuyorum artık...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.