- 250 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANLAMAK ANLATMAK KABULLENDİRMEK
Güç sahibi olmak ile güçlü olur muyuz? Mevki ve unvan sahibi olmak bizi güçlü kılar mı? Maddi açıdan zengin olması kişiyi güçlü yapar mı? Niye böyle bir soru ile başladım tam olarak kestiremesem de kafamda bazı düşünceler var. Aslında tamda dikkat kesilmemiz gereken yer burası.
Bazı inanan kesim var sadece ibadetle ilgilenir. Bazıları var nunsa nun .mimse mim der başka şeye karışmaz. Çok az bir gurupta basın yayın ve neşriyatla ilgilenir. İslam’ın dünya görüşü ve uygulaması ile ilgilenen çok az insan var ki, onlarında sesi duyulmaz. Bu saydığım gurupların hepsi de kendilerine ışık hızıyla koşarak gelen ölüme yavaş adımlarla yürüyoruz.
İnanç sistemleri kendilerini koruyup geliştirirken bir yandan da genişlemeye ve genişletmeye çalışır. Zaman öyle bir hale geldi: ki iman kor olmuş avuca alınmıyor yakıp delip düşüyor. Müslüman mücadele ruhunu kaybetti. Kabuğuna çekildi. Bir zamanlar siyasi bir lider vardı. Küfür tek millet derdi, evet bütün irili ufaklı küfür ehli birleşti. Türkiye ve Türk insanı üzerine saldırıyor. Nasıl ve neyle yapıyor bunu. Ellerinde olan tüm araçları etkili bir şekilde kullanarak. Basın yayın, neşriyat, makam, mevki maddiyat hepsini seferber ettiler. Bazı basın yayın organları afaki şeyler yazıyor çiziyor, yayınlıyor. Bunu bilerek yapıyorlar.
Bazı kesimler onu öyle büyütüyor ki gündemi onlar belirliyor. Bizim sesimiz çıkmıyor. Çıksa da o gürültüde duyulmuyor bile. Malum görsel medya, basılı medya ve dergilerle her bir köşeden hücuma geçmişler. Biz ise hala kıştan çıkmış yılan gibi uyuşuğuz. Bizim ahlaki değerlerimize saldırıyorlar, inancımızla oynuyorlar. Yalan ve iftiralarla iktidarını zayıflatıp ve kanaat önderlerimizi öyle lanse diyorlar ki, sen onları kötü bilirsin. Abdülhamit Han’a korkak demediler mi? Menderes’e hırsız demediler mi? Özal’ı zehirleyip, dönüm kalp krizinden öldü demediler mi? Yalan neşriyatla toplumu öyle yönlendiriyorlar ki büyük bir çoğunluğu arkalarında koşturabiliyorlar. Azıcık milli ve dini değerlere sahip birisi olursan da hepsi birden onu halkın gözünde hırsız ve çapsız diye küçük düşürüyorlar. Demek ki karşılarında uyuşuk bir yığın görünce güçlüsü güç sahibi, mevki makam sahipleri güç sahibi, parası olanda güç sahibi olabiliyor. Güçlü olmalarının en büyük olanı da yalan yayıp büyük kitleleri arkalarından koşturmalarıdır
Onların güçlü silahları yalan haberler ve malum basın yayın. Buna karşılık nerede bir ucuz, basit, korkak, sünepe, çapsız, hain varsa onu göklere çıkarıp kahraman ilan ediyorlar. Kalem suresinde Allah din düşmanlarıyla nasıl mücadele edileceğini, nasıl sabır gösterileceğini sabrın mükafatının cennet olduğunu, verilen nimetlere karşı şükretmeyi ve nankörlük etmemeyi tembihle. Biz kalemi kağıdı bıraktık. Onlar yazıyor biz onların yazılarını okuyoruz. TV’ lerini seyrediyoruz. Onlar konuşuyor biz dinliyoruz. Ne zaman bizim aydınlarımızda kalemi kağıdı eline alıp yazıp çizeceğiz ne zaman TV aynalarında onların yalanlarını yüzlerine vuracağız. Elbette kış uykusundan uyanıp uyuşukluğumuz gidince.
Müslümanlar! Dünya çapında baskı altındasınız. Tüm yazılı ve görsel basın, yayın, medya ile baskı altındasınız. Uyanın artık. Titreyin kendinize gelin. Ez cümle: Bir zalime küfretmek, bir şerefsize şerlenmek, havlayan köpeğe sus demek elbette haktır, ancak, asil gündemin korunması, tali sebeplerle geriye itilmemesi, unutturulmaması, süfli olanla değiştirilmemesi için, fazilet ve asalet sahiplerinin bu sıfatlarına uygun bir tepki göstermeleri zorunludur. Anlayacağız ,anlatacağız, ve kabullendireceğiz.
=====================================AR=======================================
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.