- 320 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Edep Yahu!
Özellikle siyasi paylaşımlardaki yorumların gösterdiği şeylerden biri; insanoğlunun konuşma adabını yerle bir ettiğidir.
Elbette kimse kimsenin görüşünü kabul etmek zorunda değildir.
Ama küfür ve hakaret ile üstünlük sağlamayı huy edinmek de, büyük bir edep eksikliğidir.
İnsanlar; konuşarak ve dinleyerek anlaşabiliyorlarsa, neden böğürerek küfür ve hakaret etmeyi seçiyoruz?
İletişim uzmanları bunun da bir iletişim yolu olduğunu söyleyebilir. Benden hepsine selam olsun.
Ben buna "iletişememek" diyorum.
Bu seçenek üstünlük sağlayamadığı gibi, iletinizi de nakavt ile ringin dışına taşımaktadır.
Öylesine harala gürele raydan çıkıyoruz ki, hesap edebilirsen et bakalım ziyanı. Gerçi bunu huy edinen, düşünür mü ziyanı?
İnsanı insan eden; güzel edebidir.
Hepimiz; büyüklerimizi temsil ederken, küçüklerimizin de örnekler aldığı kişiler oluyoruz.
Hiç bir ana baba "evladım büyüyünce edepsiz olsun" diye çocuk doğurmadı.
Hiç bir çocuk da "benim anam babam edepsiz olsun" diye dilekte bulunmadı.
Bu sadece siyasi görüşlerimizi dile getirmekle ilgili değildir.
Sen yazı seversin, ben kışı.
Sen şehri seversin, ben köyü.
Sen siyahı seversin, ben beyazı...
Biri de çıkıp der ki: Hişt oğlum, siz birbirinizi yiyip durun da, ben de renk körüyüm!
Ne olacak şimdi?
Haydi, horoz gibi kabartalım kanatlarımızı ve başlayalım etrafa saçmaya gelişmiş lügatımızı.
Mesele çözülecek ya, onlara göre hiç küfürsüz olur mu yahu!
Hakaret, küfür ve aşağılama sorunu çözecekse, TDK acilen ağır hakaret ve küfür sözlüğü çıkartıp bedava dağıtmalı. Hatta hatta ana kucağındayken eğitimlere başlanmalı.
Çocuğunuzun ilk kelimesini düşünün!
Çocuk "baba" diyeceğine dere tepe düz gidiyor.
Siz de "gurur duydum çok yaşa. Bu küfrünle memleket meseleleri tez vakitte çözülecektir" diyorsunuz.
Yahu, çocuk daha çişini tutamıyor!
Bir dip not olarak özellikle şunu belirtmek istiyorum ki; bu yazıda istisnalardan bahsetmiyorum yani provakatörlerden.
Konumuza dönersek:
Aynı anne babadan doğmuş, aynı okullara gitmiş, aynı mesleği yapan kardeşler fikir ayrılığı yaşarken; farklı yaşam ve kültüre sahip insanların fikir ayrılığı yaşaması tuhaf değildir.
Tuhaf olan şey; bıkıp usanmadan küfür edip aşağılayarak korku psikolojisi yaratıp sindirmeye ve üstünlük sağlamaya çalışmaktır. Emin olun bu bir üstünlük değildir.
Ne güzel demiş Mevlana: Edepli edebinden susar, edepsiz ben susturdum sanır.
Evet, hepimizin hayat kavgaları var. Kendimizle, dostlarımızla, işimizle, ailemizle, parayla, pulla, futbolla, siyasetle, sevgiliyle, hatta evlatlarımızla ama kavganın bile bir âdabı vardır yahu!
Mevlâna Celaleddin-i Rumi yine demiş ki : Dünya gecesini aydınIatacak şemaIarın en güzeli ve parIağı : Edeptir.
Mustafa Kemal Atatürk de demiş ki: Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir.
Güven; tamiri pek mümkün olmayan bir penceredir. Hele ki bunu tehdit, aşağılama ve edepsizlikle kırdıysanız artık o âlemi sıcak tutamazsınız.
" Ahh ahh, nerede o eski edep abidesi asil insanlar" demiyorum tabi ki, çünkü çok şükür, asalet hala mevcut.
Kısacası diyorum ki:
Edep yahu, edep yahu!
Ve edep ile alabileceksen boy ölçüsü, koşabildiğin kadar koş yahu!
Serpil Çavuşoğlu