- 344 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
BİRLEŞİK KRALLIK – PARLAMENTO – WHIP
DEVLET YÖNETİM ŞEKLİ – PARLAMENTO YAPISI
İngiltere, parlamenter sistemin ilk uygulandığı ülke olması hasebiyle demokrasinin beşiği kabul edilir ancak Birleşik Krallık’ın yönetim şekli demokrasi değil, monarşidir.
Kral veya kraliçe devlet başkanıdır.
Yürütme yani hükümet etme görevini Başbakan üstlenir. Başbakana görevi Kraliyet teslim eder veya geri alır.
Yasama faaliyeti ise Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasından teşkil olan parlamentoya aittir.
Makenizmanın üçüncü ayağı bildiğiniz gibi yargıdır.
Bir hukuk devletinde yazılı anayasa bulunması gerektiği hâlde, Birleşik Krallık’ta siyasal gelenekten kaynaklanan bir uygulama vardır.
Devletin temel kurumlarının işleyişinin hukuki dayanaklarını siyasal gelenekler, mahkeme kararları ve içtihatlar oluşturmaktadır.
İngiltere’de siyasal partilerin grup versiyonu şeklinde ilk ortaya çıkışı 18. yüzyıldadır. Kral II. Charles’’a muhalif olan “Whig”ler ve taraftar olan “Tory”ler…
Tory’ler toprak sahibi aristokrasiyi temsil ederken, Whig’ler ise tüccarları ve imalâtçıları temsil ediyorlardı.
Bu gruplar 19. yüzyılda iki partili bir sistem meydana getirdi.
Whig’ler zamanla tabana yayılarak Liberal Parti’ye,
Tory’ler ise Muhafazakâr Parti’ye dönüştü.
Mevcut İngiliz Parlamentosu, Lordlar Kamarası ve Avam Kamarası olarak ikiye ayrılır.
Ancak kamara ve parti sıfatları ne olursa olsun, parlamenterler sıradan insanlar değildir.
Lordlar Kamarası, miras yoluyla bu unvanı edinmiş asilzadelerden, Avam Kamarası da yüksek sınıftan, arazi sahiplerinden ve zengin insanlardan oluşur.
Bu iki Kamaranın toplanma yeri Westminster Sarayı’dır.
İNGİLTERE PARLAMENTOSU’NU OLUŞTURAN PARLAMENTERLER NASIL SEÇİLİR?
LORDLAR KAMARASI
Lordlar Kamarası, Birleşik Krallık parlamentosunun üst kamarasıdır. Lord unvanını taşırlar. Atamaları Kraliyet ailesi veya aileye bağlı partiler tarafından yapılmaktadır.
Üyelikler evvelce olduğu gibi babadan oğula geçen asilzadelerden oluşmasına rağmen, günümüzde, aslında bir çeşit hanedanlık olan bu durum atama kelimesiyle kamufle edilmeye çalışılmıştır.
Lordlar Kamarasının günümüz tarihiyle 797 üyesi bulunmaktadır.
Lordlar Kamarasının en kalabalık grubunu, 681 üyeyle, Kraliyet tarafından ömür boyu süre ile atanmış olan “Life Peers” asilzadeleri oluşturmaktadır.
26 üyeden ibaret "Ruhani Lordlar" yani “Lords Spiritual” grubu da yine Kraliyet tarafından atanmış olan Anglikan Kilisesinin ileri gelenlerinden;
75 lord, Kraliyete bağlı Tory gelenekten gelen siyasi parti yönetimleri tarafından;
15 lord ise Lordlar Kamarası üyelerinin oylarıyla işbaşına getirilir.
"Ruhani Lordlar" dışında kalan ve üyelikleri babadan oğula geçen "Dünyevi Lordlar", yani “Lords Temporal” asilzadelerinin bir kısmı, 1999 yılında yapılan reformlarla Kamara dışında bırakılmışlarsa da, dük, düşes, marki, markiz, kont, kontes, vikont, vikontes, baron, barones gibi asalet unvanlarıyla yönetimdeki etkilerini ve ağırlıklarını rahatlıkla sürdürmektedirler.
AVAM KAMARASI
Avam Kamarası, Birleşik Krallık Parlamentosu’nun alt meclisidir ve halkın seçimiyle iş başına gelir. Başkanlık makamı Avam Kamarası’nın en yüksek otoritesidir. Başkan kendi partisi ile olan ilişkilerini, aday gösterildiği anda keser. Kendi seçim bölgesinde tek adaydır. O bölgede Kamaranın diğer parti üyeleri kendi adaylıklarını koyamaz.
Seçilen başkan, Avam Kamarası Komisyonu’na, Bağımsız Parlamento Standartları Otoritesi Konuşmacı Komitesi’ne, Seçim Komisyonu Konuşmacı Komitesi’ne de başkanlık eder. Ayrıca, Özel Konsey’in (yani Birleşik Krallık hükümdarının Resmî Danışma Konseyi’nin) bir parçasıdır ve direkt olarak Monark’a yani Kraliyete bağlıdır. Başkan, Westminster Sarayı’ndaki Başkanlık Konutunda ikamet etmek zorundadır.
Avam Kamarası 650 üyeden oluşmasına rağmen Kamara salonunda 427 adet oturma yeri mevcuttur. Yine geleneğe dayalı olarak, Avam Kamarası üyeleri kendi partilerini desteklemek zorunda değildir.
WHIP KONTROL SİSTEMİ
Tarihî İngiliz Parlamentosu whip kontrol sistemini geliştirmiştir.
Parlamentonun işlemesiyle ilgili yasama faaliyeti sırasında etkin rol oynayan “whip” kurumunun kelime açılımı “grup başkanvekili” şeklindedir. Seçimle değil, atamayla iş başına gelir. Halkın egemenliği demek olan demokrasi ilkesiyle hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır.
Etimolojisi… Whip kelimesi “whipper-in”den gelmektedir ve bir avcılık terimidir. Tilki avı sırasında avcının taşıdığı kırbaçla av köpeklerini bir arada tutmaya çalışmasını ifade eder.
İngiliz Parlamentosundaki kullanımı ise, önemli oylamalarda partinin bütün milletvekillerinin oylamada bulunmasını sağlamaya çalışan parti üyesi anlamına gelmektedir.
Birleşik Krallık’ın demokratik parlamenter sistemine verilen isim olan Westminster modeli whip uygulamasını;
Birleşik Krallık (İngiltere) ve ona bağlı olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın haricinde, Avustralya, Kanada, Hindistan, Güney İrlanda, Malezya, Yeni Zelanda da ve Westminster sistemi dışında kalmasına rağmen Güney Afrika, Tayvan ve ABD’de de görebiliriz.
SONUÇ:
Demokrasinin tanımına bakalım şimdi.
“Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halk tarafından özgürce seçilen temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun bütün yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimine demokrasi denir.”
Dünyaya “demokrasinin beşiği” olarak takdim edilen Birleşik Krallık’ta;
1- Parlamentodaki Lordlar ve Avam kamaralarının, ekonomik durumu halkla eşit olmayan asilzadelerden ve zengin sınıfından oluştuğunu,
2- Halkın sadece, seçime giren ve Parlamentoda azınlığı teşkil eden Avam Kamarası üyelerini seçebildiğini,
3- Seçimi kazanan başkanın Kraliyet tarafından onaylandıktan sonra başbakanlık görevini üstlenebildiğini, doğrudan doğruya Kraliyete bağlı olduğunu görüyoruz.
Bu da demektir ki; Birleşik Krallık demokrasi ile değil, siyasal gücün kral veya kraliçenin elinde bulunduğu saltanatla, yani monarşi ile yönetilmektedir.
Mücella Pakdemir
YORUMLAR
İngiltere uzun zamandır ön planda görünmez. Gerek savaşlarda, gerek dünyada meydana gelen çalkantılı olaylarda, derin araştırılırsa birçoklarında uzaktan kumandaları, parmakları olduğu ortaya çıkar. Kraliçe gitmiş, kral gelmiş, hiç bir şey değişemez, devlet politikaları her zaman sömürü üzerine kurulmuştur velev ki başa gelen bunun aksine hareket etmeye kalksın, Amerikan Başkanı Kennedy'ye yaptıkları gibi kısa zamanda yok ederler. Durum budur. Kutlarım Sayın Pakdemir...
Paylasim icin Tesekkür ederiz
Demokrasi aldatmaca münafik vari bir sistemdir.Daha acik bir ifadeyle 51 cahilin 49 bilgini yönettigi bir sistem
Ingilizler cikarlarina göre her havaya girebilen millettir ,Geleneksel Monarsi teokrasi karmasi birazda sos olarak demokrasi.. bizde evrensel degerlerden olusan Kuran hükümleri uygulansin demek bile, yari aydin ingiliz usaklarini kudurtmaya yeter..