Benzer, birbiriyle örtüşür bir hikaye. Bir imza ve mühür meselesi. Doğrusu damgayı basacaksınız imzayı çakacaksınız. Bir işiniz için bir belge istenir. Bu belge ya bir nüfus kaydıdır veya mezuniyettir. Bir yere kayıt olmanız gerektiğinde getir, getir ki görelim denilir.
...

Günümüzde kolaylaştı bu iş. İlgili kişi aslını görüyor, sistemden taratıyor ve yerine koyuyor. Öncesinde farklıydı bu işler. Mutlak belge olur ve o da klasöre girer, arşive kaldırılırdı. En iyi korunacak yer orasıdır ama eğer arşiv arşiv gibi kurum kurum gibiyse. Yoksa değil kırk yıl dört yıl öncesinin evrakını bile bulamazsınız. Nitekim karşılaştım böyle bir meseleyle. Üç ayrı ille yazıştım. Hizmetimi çıkarın dedim. Her üçünden de olumsuz yazı geldi. Aradan üç beş yıl geçti ve tekrar yazdım olur ya belki yönetim değişmiştir yeni bir anlayış gelişmiştir arar bulurlar diye. Bu kez bir yerden bir evrak geldi. Aramışlar anlaşıyor bu ancak istediğim değil hiç bilgi sahibi olmadığım bir evrak. Diğer iki kurumdan gelen yazı ise yine olumsuzdu.
...

Burası ayrı bir yazı konusuydu ama olsun burada zikredilmiş oldu. En azından değinildi.
...

Yakında yeni kayıt için benden diploma veya benzeri bir belge istiyor üniversite. Nereden bulabilirim kırk küsür yıl önce mezun olduğum okul diplomasını. Zaten bu diploma olmasa ben sınav müracatı yapamazdım. ÖSYM sistemden çekiyor alıyor ve müracatı onaylıyor. Bu fiili bir durumken niçin istenir tekrar diploma. Üstelik daha önce iki üniversite bitirilmiş. Kayıtta el konulan ve arşive kaldırılan diplomamı nereden bulabilirim ben. Neyse ki fotokopisi varmış. Mühürlettik imzalattık onaylattık verdik.
...

İşte o ilk kayıtta askerlikle ilgili bir belge isteniyor. Kendimce düşünüyorum ve askerliği yaptım ne gerek var buna diyorum. Askerliğini yapmayandan istenir bu diye düşünüyorum ve aslını değil fotokopisini alıyorum yine de yanıma. Tüm belgelerimle kayıt salonundayım. Memur inceliyor bir bir tüm evrakları ve askerlikle olanın aslını istiyor. Durumu anlatmaya izah etmeye çalışıyorum ama olmaz mümkün değil bu diyor. Tüm belgelerin kalsın burda, sen git al gel memleketiden diyor. Kaydı yapıp belgeyi istese sorun yok. Ancak onda da direniyor.
...

İşiniz olacaksa oluyor bazen. Alıyorum tüm evrakları ve üniversitenin bulunduğu ilin askerlik şubesine gidiyorum. Muayene veya sevkiyat olmalıki kuyruk ilerlemiş. Vakit sıkışık. Aradan nasıl sıyrılıyorum bilemiyorum kendimi şubenin içerisinde buluyorum. Komutan eratı tersliyor. Zılgıtı yiyen erat topuk selamını verdiğiyle dönüp gittiği bir oluyor. Komutan gergin ama cevval, iş bitirecek birisi. Fotokopiye bir mühür bir imza istiyorum. Anında talimat veriyor. Oğlum asker, mührü vur imzaya getir diyor ve basıyor imzayı. Koşarak gidiyor beşe beş kala yetişiyor ve kaydı yaptırıyorum. Memur hayretler içerisinde kalıyor. Tebrikler diyor.


Kemal GÜL
08.09.2022