Yitiriş
Bu ülkeye ait hissetmiyorum bazen.
Ben yapım gereği düşünürüm ve düşüncelerimi aktarmak isterim.
Karşımdakinin düşüncelerini de duymak isterim.
Ama düşüncelerimi susturmaktan sıkıldım.
Her şey yasak.
Düşünmek yasak.
Konuşmak yasak.
Sevmek yasak..
Sıkıldım artık iyice.
Niye doğu sorunu açıkça tartışamıyoruz?
Niye dinlemeden insanların kötü olduklarına kanaat getiriyoruz.
Niye dinlemiyoruz?
Niye konuşmuyoruz.
Rahatsızlıklarımız bizim de varsa niye uygun bir dille dile getiremiyoruz?
Ben Türk’üm. Antalya doğumluyum, Antalya’da okudum, Antalya’da büyüdüm. Ama ülkemde böyle bir sorun(doğu sorunu) olmasından rahatsızım.
Niye bu konuya eğildim? Köşe yazılarını okuyorum ve bir önyargı olduğunu görüyorum. Adam hiç muhatabına kendini savunma izni vermemiş, yargılıyor. Öyle kesin konuşuyor ki, yaslandığı temele ve nedenlere ise değinmiyor. Kısas-a kısas gibi kestiriyor atıyor.
Önce sor: "Bir derdin mi var?
Ben samimiyetsizlik seziyorum.
Peki bu insanlar niye muhafazakar? Hiç sordun mu? Aynı kısır döngü.
Çözebileceğimiz sorunlar bastırıldıkça bastırılıyor. Büyüdükçe büyüyor. Sonra çığ oluyor can yakıyor.
Sanata düşmanız.
Aşka düşman..
İşsizsem bunun bir sebebi var. Niye dinlemiyorsun?
Niye çözmek için bir şeyler yapmaya en azından niyet etmiyorsun?
Sen benim babam değil misin?
Annem değil misin?
Sen benim kardeşim değil misin?
Çünkü işsiz olmam gerçekten benim suçum değil. Yarısı değerimi görmeyen işyeri yönetiminin yarısı da cehalete kapılmış iş arkadaşlarımın. Bana işte rahat vermiyorlar ki. Canıma tak ediyor. Artık işe girmeye korkar oldum.
Dediğim gibi ait hissetmiyorum. Ben böyle değilim. Kimseyi susturmam.
Herkes düşüncelerini açıklamakta özgürdür. Bu ülke ise yasaklar ülkesi. Farklıyız. Neden? Bu benim de ülkem. Niye fikrim sorulmuyor. Niye temsil edilmiyorum?
Kimse okumuyor, öğrenmiyor. Bilmeden konuşuyor hatta diretiyor. Onun gibi düşünmek zorundasın. Bundan da rahatsızım.
Okumayan bir toplum tabi geri kalır. Ama zihniyeti bozuk toplumsa yok değerindedir.
Valla evde kumanda asla benim elimde değil. Eve de arkadaşlarımın girmesi hatta kapıya gelmeleri bile yasak. Hatta arkadaşım olsun istenmiyor. Yasak! Yasak! Yasak!
Her zaman onların dediğini yapmak zorundayım. Onları sevmek zorundayım. Onlardan başka kimsem olmasın isteniyor. Dayatıyorlar. Samimiyetsizlik seziyorum.
Ben özgür bir insanım. İstediğimi severim. Bir şeyden rahatsızsam dile getiririm. Konuşmak istersen seni dinlerim. Kimsenin kölesi olamam. Çözemesek bile her sorunu en azından çözüm adına bir şans vermiş olur, medeni davranmış oluruz.
Benim gibi düşünmek zorunda değilsin. Sen de özgürsün. Ama dinlemelisin. Ve karşıysan hiç değilse kendi sebeplerini duymak isterim.
Ülkemin günden güne böyle yitip gittiğini görmek istemiyorum.
YORUMLAR
Hele ki hele ki kız çocuğu olarak dünyaya geldiyseniz.
Baskı ve kurallar ilk gün itibari ile biçimlenen.
Yasak-savar bir silah olsa keşke elimizde ama öldürmeyen sadece düşünmeye sevk eden ve özgür kılan.
Sizi çok iyi anlıyorum çünkü bunun daha da beterini yaşadım bir ömür devamı da gelmekte hani.
Sevgi ile büyüyen bir çocuk ve de korumacı ise ailesi.
Elbette kurallar olacak ama bizlerim sevme özgürlüğü dahi yok ki sevilmeyi çoktan geçtim.
Bu yüzden sessizce yaşıyor v e uzaktan seviyorum insanları.
Yaşamda saklı olan şeyler var:
Misal kıskançlık duygusu başarıyı çekememe daha da beteri sevgiyi dışlayan sevmek akıllarından dahi geçmezken bizler hep sevdik hep sevdik insanları.
Kendimizden önce başkalarına öncelik ve değer verdik.
Her birey ayrı dünya ve her birimiz biriciğiz.
Parmak izimiz farklı ve ruh hali ve yaşam standartları o yüzden kimse kimseye benzemek zorunda değil ve insan kendini geliştirmeli kendini sevmeli ki gelişim bir ömür süregelen bir süreç.
Eğitim illa ki ve empati ve temiz bir yürek ve iyi niyet.
Ait olmak paylaşmak değer vermek değer görmek adına.
Var olun değerli dost şairim.
Çok içten bir paylaşımdı.
Günün sözüne takıldı da gözüm:
İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır: Kendisi
İyi de biz zaten bunun farkında hayatımızı da bu doğrutuda biçimlendirdik.
Her birey öncelikle kendinden sorumlu.
Ve birilerinde kusur arayacağına kendini sorgulasın önce.
EĞİTİM İLLA Kİ EĞİTİM VE EMPATİ.
Tebrik ederim yürek dolusu.
En içten selam ve saygılarımla
Ahmylrm
Zor yaşamınız adına üzgünüm. Ben her şeyi anlatmadım. Konuyu dağıtmamak ve gereksiz deşmemek için.
Ama hayat zor değil bizler için olmalı.
Herkes sevse sevilse.
Sevmiyorsa saygı duyulsa.
Güvenebilsek..
Olmuyor, adeta hayat düşman bana.
Gerçek düşman olan kendilerine kendileri.. Bir görseler..
Saygıyla..
Samimi ve içten düşünceler bunlar.
Ötekileştirilmeden, okuyup dinlenmeli gençler...
Taze fikirler taze umuttur hep.
Bir ülkede gençlerin gelecek kuşku ve korkusu ile yaşamaları, utanılacak bir durumdur. Onları dinlemeye, anlamaya çalışın derim.
Sevgiler şair...
Ahmylrm
Güzel bir serzeniş, iç doküş. Haklılık payı yüksek. Böyle yazılari okuduğumda çözümün de içinde saklandigini görüyorum. Düşünceye sevk eden kaleminize sağlık.....
Ahmylrm
Aidiyet duygusu ve ait olma..Aidiyet duygusu;insanın kendisini diğerine güvenli bir şekilde bırakabilmesidir.Aynı zamanda bir yere bağlı olmak da bunu beraberinde getirir.
Güven duymak güvende olmak istenilen bir durumdur.Durumlar çabalar ile geliştirilir.İçinde bulunulan şartlar insanı yıldırmamalı..Öfke yerine anlayış ve elden geldiğince çözüme yönelme, anlayış huzurun kapısını aralar.Düşüncelerdeki karmaşayı giderir ve ruhu dingin hale getirir ve aidiyet bağını kuvvetlendirir.
Bu Ülke bizim..Bu Ülkeye aitiz.Köklerimiz burada toprağa salmış.Her şeyi düzeltmek bizlerin üzerine düşen görevleri yapmakla mümkün.Kaleminiz daim olsun..Sağlıcakla..Saygıyla..