- 220 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANDRE GİDE.
ANDRE GİDE KİMDİR?
Andre Gide, 22 Kasım 1869 tarihinde Paris, Fransa‘da sert, muhafazakar, dine son derece bağlı bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Tam adı André Paul Guillaume Gide’dır. Babası Paul Gide, Hukuk Fakültesinde profesördü ve Katolikti. Annesi ise Fransa’nın tanınmış protestan ailelerinden birinin kızıydı. Küçük Andre, anne ve babasının birbirine zıt dini inanışları arasında bocalamış, her iki tarafın da etkisi altında kalmıştı. Andre Gide, henüz 11 yaşındayken (1880) Paris Üniversitesi’nde hukuk profesörü olan babasını kaybetti. Ailedeki kadınların etkisi ve annesinin katı otoritesi altında büyüdü. 8 yaşında Paris‘te Alsace Okulu’na gönderildi. Sık sık hastalandığı için öğrenimi kesintiye uğradı.
Andre Gide, düzensiz öğrenimine rağmen, 1889 yılında Alsacienne Lisesi’nde bakalorya imtİmtihanlar bittikten sonra bir piyano alıp evine kapandı. Yaşamını yazarak geçirmeye karar verdi. Yazı hayatına 1891’de 21 yaşındayken yayımladığı André Walter’in Günlükleri (Les Cahiers d’André Walter) ve Narsis Üstüne İnceleme ile başladı. Ama ikisi de başarısız bulundu. Frederic Chopin‘in sihirli müziği onun yegane ilham kaynağıydı. 1893 yılında «Les Nourritures Terrestres» (Dünya Nimetleri)’ni yayınladı.
1893 yılında Kuzey Afrika gezisine çıktı. Arap dünyasının tümüyle farklı değerleriyle tanıştı. Fransa‘ya döndüğünde oradaki katı Victorya dönemi yaşantısının olumsuzluklarından rahatsız oldu. 1894 yılında tekrar Kuzey Afrika’ya gitti. Burada Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas‘la tanıştı. Onların yüreklendittuğu eşcinselliğini kabul etti. Annesi hastalanınca Fransa’ya döndü.
Andre Gide, 1896 yılında Normandiya’da bir komüne belediye başkanı oldu.
Andre Gide, 20. yüzyılın başında dini inançlarına kesin bir yön verememişti. Bir yandan atesistlerin fikirlerini benimserken, bir yandan da Hırıstiyanlığa inanıyordu. Yaşama sevgisi sonsuzdu. Hayatı bir tanrı gibi seviyor, ona tapıyordu. Yazarın bu karışık ruh hali 1902 yılında yazdığı «L’Immoraliste»/ Ayrı Yol adındaki eserinde belirli bir şekilde görülür. Gide, bu eserini yayınladıktan sonra bir süre hiçbir şey yazmadı.
1908 yılında bazı seçkin yazarlarla birlikte Nouvelle Revue Française adında bir edebiyat dergisi kurdu. 1916 yılında 16 yaşındaki Marc Allégret ile sevgili oldu. Marc Allegret ile eşcinsel ilişkisi ailesinde huzursuzluk yarattı.
Andre Gide bundan sonra çeşitli etkiler altında kaldı. 1924 yılında bir takım aykırı duyguları savunan «Corydon» / Sapık Sevgi adındaki eserini yayınladı. Dini çevreler yazarın artık işi adamakıllı azıttığını ileri sürüyorlardı. Andre Gide ya susturulmalı ya da toplumu zehirleyici yayından vazgeçmeliydi. Yazar, bir süre ortadan kaybolup bir kenara çekilmeyi tasarladı. Uzun bir yolculuğa çıktı. 1925‘te Fransız Ekvator Afrikası’na gitti. Burada gördüklerinden de etkilendi. Dönüşünde sömürgeciliği eleştiren yazılar yazdı. Hem yeni bir eser yazmak için kendine malzeme toplayacak, hem de biraz dinlenecekti. 1925 yılında yazdığı «Les Faux Monnayeurs» (Kalpazanlar) adındaki eseri bu yolculuğun mahsulüdür. 1926 yılında otobiyografik eser olan “Si le grain ne meurt”/ Tohum Ölmezse yayımladı. Andre Gide bu defa da marksizme doğru yöneliyordu.
I. Dünya Savaşı yıllarında Kızılhaç ile gönüllü insani kuruluşlarda çalıştı. 1923 yılında ilk feministlerden ünlü Elizabeth van Byyselberghe ile olan yasak ilişkisinden tek çocuğu kızı Catherine doğdu.
1924 yılında Corydon adlı homoseksüelliği savunan bir kitap yayımladı, fakat eser ilk etapta kınandı.
1932 yılında komünizmi kabul ettiğini açıkladıysa da bir Rusya yolculuğu sonunda, ne kadar yanılmış olduğunu anladı. 1936’da büyük umutlarla gittiği Sovyetler Birliği’nden hayal kırıklığı ile döndü. Artık komünizmin baş düşmanıydı.
II. Dünya Savaşı‘nın başlamasından sonra 1942 yılında tekrar Kuzey Afrika’ya gitti. Savaşın sonuna kadar burada yaşadı. 1947 yılında Oxford Üniversitesi‘nden “Edebiyat Doktoru” unvanı aldı. Aynı yıl Kasım ayında da Nobel Edebiyat Ödülü‘nün sahibi oldu. 1947 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı.
Andre Gide çağdaş Fransız edebiyatının en ünlü simalarındandır. Kendi hayatından parçalar alarak yazdığı eserlerde çocukluk günleri ile sonraki hayatı arasındaki geniş uçurumlar açık bir şekilde hissedilir. Kendi eserleri yanında Rabindranath Tagore ve William Shakespeare‘den yaptığı çeviriler de büyük bir edebi kıymet taşır.
«Symphonie Pastorale» (Kır Senfonisi) adlı eseri filme de alınmıştır.
Andre Gide, 1895 yılında kuzeni Madeleine Rondeaux Gide ile evlendi. Catherine Gide (d.1923- ö.2013) adında 1938 yılında öldü.
Andre Gide, 19 Şubat 1951 tarihinde Paris, Fransa‘da 82 yaşında ölmüştür.
Yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu. Edebi, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı hoşgörülü bir tutum benimsedi. Genel ahlak anlayışının karşısında bireysel özgürlüklerin savunucusu oldu. Ama aynı zamanda 17’inci Yüzyıl Fransız edebiyatının en önemli hümanist ve ahlakçı yazarı olarak tanındı. Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyumla Fransız edebiyatının saygın isimleri arasında yer aldı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.