Kayıp iki türlüdür. Birisi tarladan anbara gelinceye kadar bir diğeri hamken mamül oluncaya oradan sofraya ulaşıncaya ve israf edilinceye kadardır. Topraktan ürün kaldırılıncaya dek kurda kuşa, haşerata, ota çöpe kaptırılır. Ne yapsanız sonuç vermez ve mutlak zayiat olur. Bu kimi zaman az kimi zaman fazladır ama genelde üretilen ürünün yüzde otuzu otuzbeşi neredeyse üçte biridir.
...

İş bununla kalmaz. Kayıp, elde edilen ürünle devam eder. Harcamanın yani maliyetin masrafın, emek ve çabanın neticesinde elde edilen ürün ciddi zayiata uğrar. Biraz doğal yolla biraz da insan unsurunca kayıp katlanır. Sofradan mideye düşünceye kadar artarak devam eder.
...

Zikredilen bu kayıplar önlendiği taktirde ürettiğimiz ürün hayvansal olsun bitkisel olsun yani et süt yumurta, buğday arpa mercimek, yaş sebze ve meyve rahatlıkla bizi besler tüm Anadolu’yu doyurur. Kalanı ise bulamayanlara bunlardan mahrum olanlara ulaştırılır.


Kemal SEYFİ
05.09.2022