Başlıktaki soru artırılabilir, sinema ve tiyatrodaki sualler spor sanat ve edebiyata teşmil edilebilir aynı minvalde basketbol ve futbola taraftarlık sorgulanabilir. Kimi okuyor kimlerden uzak duruyor merak edilebilir, ne tür mimariden hoşlanıyor, hangi tip müzik dinliyor bunlara bakılabilir oradan kişinin entelektüel olup olmadığına gelinebilir. Entelektüelliği elitlikle soylulukla karıştırmayalım ayrı ayrı şeylerdir bunlar. Bu düşünsellikten yani ideolojik yaklaşımdan da farklı bir şeydir.
...

Günümüzde yoktur ama eskiden oldukça yaygın bir yaklaşım olan Nazım Hikmet’in karşısına Necip Fazıl’ı konuçlandırmak; Barış’ın karşısına Cem’i; Cüneytin’kine Yılmaz Güney’i, Yaşar Kemal’ in Livaneli’nin karşısına bu cenahtan birilerini oturtmak kaçınılmazdı. Aşıldı çok şükür bunlar. Üzerinde duran da yok konu edinen de bunları. Tartışan birbirini üzen kıran da yok.
...

Konu başlığı bunlardan farklı şeyleri ifade etmektedir. Vurgulanmak istenen şudur. Üslübunuz, tarzınız stiliniz, tercihlerinizin neye yönelik olduguna ilişkindir. Yani diyorsanız ki ben tiyatroyu hem de küfürlüsünü severim derseniz kusura bakmayın konumlanacağınız bir yer yoktur. Öyle gelmiş öyle gidersiniz. İki arada bir derede kalırsınız. Bu sizi ne Eski Yunan ne Antik Roma tiyatrolarının ihtiraslı bir savunucusu yapmaz, buradan entelektüellik de çıkmaz. Ancak sinemaseversiniz, sinemayı bilerek isteyerek bir tutkuya dönüştürmüşseniz bu size kulvar atlatabilir, bulunduğunuz yerden bir çıta yükseltebilir.
...

Konu derin. Mukayeseli tartışılabilir. Farklı farklı örneklerle genişletilebilir. Tiyotroyla basketbol, sinema ile futbol cenahı aynıdır. Birbiryle pareleldir.



Kemal GÜL
04.09.2022