- 327 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
RASİM AMCA
Bizim mahallenin en yaşlı insanıydı
Rasim amca
Beyaz sakallı ak saçlı yiğit mi yiğit ti
Yüzlerinde yılların bıraktığı derin izler
Yüreğinde anlatmakla bitmeyecek
Uzun mu uzun hikayeler vardı
Bakışlarında sanki büyük bir enkaz saklıyor
Geçmişinden hiç bahsetmek istemiyordu
Her sabah erkenden kalkar bir süre kaybolur du
Nereye gittiğini kimse bilmez
Kimselere de söylemezdi
Gel zaman git zaman
Güzel bir pazar sabahı şık bir elbise giymiş
Süslenmiş bir vaziyette çıktı evden
Bu kez nereye gidiyor öğrenecektim
Uzunca bir yol yürüyerek mezarlığa geldi
Rasim amca
Çeşmeden biraz su alarak
İki mezarın yanı başına oturdu
Orda yatanlar yıllar önce trafik kazasında
Hayatını kaybeden oğlu ve karısıydı
Ve o gün oğlunun doğum günüydü
Koca yürekli Rasim amca
Tıpkı bir çocuk gibi nasılda küçülmüştü
Onların ölümünden kendini sorumlu tutuyor
Kendini hiç affetmeyeceğini haykırıyordu
Ne kadarda ağır bir yük taşıyordu bedeni
İşte bü yüzden o günden sonra anladımki
Kimin ne yaşadığını yüzünden değil
Yüreğinde ne yaşattıklarını bilirsen anlarsın ancak
Erkan ŞEREMET