DİPLOMALI CAHİLLER YÜZÜNDEN
’’ Hayat bir yarıştır’’ dediler.İnandık çaresiz.Girdik biz de bu yarışın içine .Yükümüz ağırdı doğrusu bir çok ders... sadece bir yıl.Ama sınav üç saat.Bu süre soruları çözmeye yeter de adayın doğru insan olduğunu anlamaya yeter mi tartışılır doğrusu.Sistem değişsin diyemeyiz ama bu gençliği bir şekilde yönlendirmek için,doğru insanları doğru yere getirmek için birşeylerin daha sistemli yapılması gerektiği kanaatindeyim.çünkü o kadar kuru bilgili insanlar var ki insan söylenenlere inanmaya korkuyor.Bu gün bile bir çok profesör aynı dersi farklı şekillerde işlerine geldiği gibi aktarmaktalar ve sınavlarda da kendi verdikleri bilgileri yalnış olduğunu bile bile istemektedirler.Sizce de buna bir dur demek gerekmez mi?
işte bu kadar büyük yanlışların olduğu bir ülkede sadece sorulan sorulara cevap vererek bir yere gelen ve insanlığı bir felakete sürükleyecek bilgi yüklü ama boş kişilerle aynı havayı teneffüs edip,geleceğime korkulu gözlerle bakıyorum.Evet kaygılıyım çünkü kültürlü insanın sadece üniversite bitiren değil İNSAN olan insanın olduğuna inanmaktayım.
YORUMLAR
Aydın insan !!
Boş insan !!
Boş insan nasıl bir tabir yada düşüncenizde nasıl bir tabire boş dediniz anlamadım..!!
ama yaşam şartlarını göz ardı etmemek gerek..kültür deyimi için...ama prof..lar kültürsün diyorsan o konu beni aşar ?
nede olsa prof. olmuşlar..aydın prof.lar..!! nasıl kültürsüz olurlar bilmem ...
.Evet kaygılıyım çünkü kültürlü insanın sadece üniversite bitiren değil İNSAN olan insanın olduğuna inanmaktayım.
"AYDIN" insan yetiştirememe sorununu ne güzel yerleştrimişsiniz yazınızın sonuna geniş anlamda.evet ortad böyle bir sorun var.çözüm ışık aramak değil mumdan ışığa doru yükselebilmekten geçiyor.bu da sizin elinizde...kolay gelsin..tebrikler...