GÖREVİMİZİ YAPARSAK

• 3 Eylül 2022 Cumartesi 09:16:13

GÖREVİMİZİ YAPARSAK

İçinde bulunduğumuz durum ekonominin iflas durumdur.AKP hükümetinin uyguladığı yanlış ekonomik politikalarla durumun düzelmesi konusunda ışık görülmüyor. Aksine her gün bilinmez karanlığa doğru hep birlikte sürükleniyoruz. Siyasilere düşün görev çözüm bulmalarıdır. Bunun için millet vekalet vererek milletvekili seçiyor. Seçtiklerimiz aynadaki yansımalarımız oluyor haliyle.

Elbette vatandaş olarak bize düşen görevler vardır. Yurttaş olarak sadece gidip oy kullanmak yetmiyor. Oylarımızı verirken iyi düşünmeliyiz. Pişman olabilecek güvensiz vekilleri değil, görevin layıkıyla yerine getirecek vekilleri seçmeliyiz. Bunu yapabilirsek ülkemizi krizden kurtarabiliriz.

Şimdi gelelim altı muhalif lidere, 29 Mayıs 2022 tarihinde alınan karar gereği altılı masada yer alan muhalefet partilerinin temsilcilerinden oluşan ’’Kurumsal Reformlar Komisyonu’’ iktidara gelinmesi halinde izlenecek ekonomi politikalarına ilişkin raporunu ortak basın toplantısıyla açıkladı.

CHP Ekonomi Politikaları ve İşveren Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Devletin köklü kurumları tahrip olmuş, liyakat sahibi, tecrübeli bürokratlar tasfiye edilmiş, kritik makamlara, hükümete sadakati esas alan, ehliyetsiz atamalar yapılmıştır. Türkiye, kuralsızlık yerine kuralın, keyfilik yerine hesap verebilirliğin hakim olacağı yeni bir dönemin şafağındadır. “ dedi.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz,“Merkez Bankası’nın temel görevlerini, araç bağımsızlığını ve üst düzey atamalarını ilgilendiren yasal değişiklikler TBMM’de nitelikli çoğunlukla gerçekleştirilecektir. Başkan ve üst düzey yönetimin atanma süreçleri şeffaflık, ehliyet, liyakat ve ortak aklı esas alan bir zeminde yeniden tasarlanacak, Başkan, Başkan Yardımcıları ve Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri beş yıllık süre için atanacaktır. Merkez Bankası Kanunu’nda süre tamamlanmadan görevden almaya izin veren haller açıkça belirlenerek, Başkan, Başkan Yardımcısı ve Kurul üyelerinin TCMB Kanunu dışındaki bir düzenlemeye dayalı olarak görevden alınamaması temin edilecektir.” dedi.

Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin, partisinin ev sahipliğinde çalışmalarını yürüten komisyonun tam mutabakatla raporunu hazırladığını belirtti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinin ardından özellikle ekonomi alanında liyakatın, güvenilirliğin yok edildiğini belirten Bilgin, “Hedefimiz ekonomiyi içinde bulunduğu ağır bunalımdan çıkarmaktır. Bütün bu çalışmalarımızın ve bundan sonra yapılacak çalışmaların özü, ‘dünya beşten büyüktür’ diyenlere ‘Türkiye de birden büyüktür’ diye seslenmektir. Halkımızaysa yandaşlarla değil paydaşlarla çalışacağımızın taahhüdüdür.”

Saadet Partisi Ekonomik İşler Başkanı Sabri Tekir raporun kısa özetini açıkladı. “Dört yıldır tecrübe etiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin modelinin yanlışlığını, eksikliğini tüm çıplaklığıyla raporumuz ortaya koymuştur” diyen Tekir, “Usulsüz ve keyfi uygulamalar nedeniyle” meydana gelen kamusal zarar ve risklerin, sağlıklı verilerin hızla tespit ederek raporlanacağını da ifade etti.
Demokrat Parti Ekonomik İşler Başkanı Bülent Şahinalp Altılı Masanın, “Ekonomik ve Sosyal Konsey’e İşlevsellik Kazandırılması” kararını açıkladı. Başkan yardımcılarının bir yıl süreyle ve dönüşümlü olarak görev yapacağını belirten altılı masa, konseyde ilgili bakanlar, müsteşarlar, başkanlar, işçi, işveren ve memur sendikaları konfederasyonunun başkanları, dernek başkanları, öğretim üyeleri, kadın, dernek ve dezavantajlı grupların temsilcileri ve cumhurbaşkanı- başbakan tarafından belirlenecek diğer kamu görevlileri ile STK başkanlarından oluşacağı belirtildi.

DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı “Ucube” olarak nitelenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrasında “günübirlik, hesapsız, veri ve analize dayanmayan, kurumlar arası iş birliğinden uzak politika geliştirme ve karar alma yaklaşımının” yerine, kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programlara dayalı, kurumlar arası koordinasyonu esas alan bir yönetim anlayışına geçilmesinin önemli olduğunu belirten Çanakçı Strateji ve Planlama Teşkilatı’nı ivedilikle kurulacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kasımda seçim’ diyorlar ama seçimin tarihi bellidir” ifadeleriyle 2023 Haziran’ı işaret ettiği hatırlatıldı. Erdoğan’ın altılı masaya dair, “Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar, kendi içlerinde adaylık yarışındalar, bizim öyle bir derdimiz yok” sözlerini nasıl değerlendirdikleri altılı masa kurmaylarına soruldu.

İYİ Partili Durmuş Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Zamanında veya baskın bir seçimde aday belirlemeyle ilgili olarak sayın genel başkanlar bu konunun muhatabı ve bu sorunun cevabını veriyorlar. Bu konuda bir sorun yok. Onlar seçim tarihini açıkladıkları gün bu sorunun cevabını alacaklar” ifadelerini kullandı.

CHP’li Faik Öztrak ise, “Bu çalışmalar sırasındaki büyük uyum önümüzdeki dönemde kurgulanacak olan politikaların ne kadar etkili olacağını da ortaya koydu. Sayın Erdoğan merak etmesin. Bizim yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diye konuştu.

Sonuç olarak şunlar söylenebilinir;

1 - Türkiye zor günlerden geçiyor, ’’iğneden ipliğe’’ gelen zamlar dar gelirliler için hayat yaşanılmaz bir hal alıyor.

2 - Çıkarılan ’’kur korumalı mevduat hesabı’’ sermaye sahiplerini ve bankacıların sermayesine sermaye katarken, zengin ve yoksul arasındaki makas her geçen gün açılıyor.

3 - Uygulanan yanlış politikalar Türkiye’yi her geçen gün istikrarsızlığa sürüklüyor.

4 - Yurtiçi ve Yurtdışı sermaye sahipleri güvenilir ve istikrarsızlık nedeniyle gerekli yatırımları yapmıyor. Var olan sermayelerini yurtdışına çıkarıyor.

5 - Altı muhalif lidere düşen görev kendi aralarındaki kişisel anlaşmazlıkları bırakarak birlik sağlamalılar.

6 - Altı muhalif liderin bir araya gelmesi de yetmiyor. Diğer sol muhaliflerle anlaşarak erken veya zamanında yapılacak seçimde iktidara gelmeyi başarmalılar.

7 - Ülkemizi krizden kurtarmanın yolu muhalif liderleri birlik içinde hareket etmeye zorlamaktan geçer. Bir başka görevimiz, seçim zamanı oyumuzu kullanmadan evvel ’’elimiz kırılsaydı da oy vermeseydim’’ dememekten geçer. Bunu yapabilirsek görevimizi yapmış oluruz diye düşünüyorum.