- 289 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEREDE KALDINIZ? GELECEĞİNİZİ BİLİYORDUM (KOSOVALI ANNEMİZİN SORUSU)
NEREDE KALDINIZ? GELECEĞİNİZİ BİLİYORDUM
(KOSOVALI ANNEMİZİN SORUSU)
ülkelerin bulunduğu konum ile ülkenin toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasal durumunu ve bunların getirisi olarak askeri, iç ve dış politikasını anlatma ve ifade eden dil yoğunluğu ve dil genişliğinin coğrafyalardaki etkili kullanımı.
Dilin en geniş çerçevesi ile tanımlanmış bir coğrafyayı belirgin hale getirdiğini görüyoruz. Bu bağlamda Ukrayna Rusya, Uygur’dan tutda Afganistan Pakistan Arap yarımadasından Kuzey Afrika’ya hatta balkanlara kadar Kafkasya’yı da içine alan geniş bir coğrafyaya hitap etmektedir. Bu çok geniş coğrafya ile Türkiye ve Türkçe doğrudan ilişkilidir. Bu kadar geniş coğrafyaya etki eder bir dilin ve kültürün etkileri bazılarını rahatsız ettiği gibi bu geniş coğrafyadan doğan sorunlarında Türkiye’yi etkilemesi de kaçınılmaz olur.
Bu çok geniş coğrafyada ortaya çıkan krizlerin menfi yansımalarını en fazla hisseden ülke Türkiye olduğu görülüyor. Bu durumda Türkiye’nin hareket noktası dili, dini ve kültürüyle beraber, askeri gücü olmalı. Bu geniş coğrafyada Türkçe kullanılıyor, kültürümüz yaşanıyor. Türkiye dışında yaşayan tüm mazlum ülkeler ve Türk diyarları; Bize gıpta ile bakarken bizi de görün diyorlar. Türkiye’nin çevresine kayıtsız kalma gibi bir lüksü olamaz. Cidde kızıl deniz kenarında gezinirken Endonezyalı bir gurup kadın beni görüp bayrağımızı fark edince adeta yalvarırcasına resim çektirmek istemeleri beni çok çok mutlu etmişti. Zira Türk bayrağı demekki en uzak coğrafyalarda bile tanınıyor. Coğrafi konumu, kültürel ve beşerî bağları itibarıyla Türkiye’nin bu geniş coğrafyaya sırtını dönme lüksünün olmadığı son derece önemlidir.
Coğrafî genişlikle birlikte Türkiye’nin bakış açısının izah edilmesi önemlidir. Bunlar birer gerekçedir ve yeni bir merkez anlayışına işaret eder. Nasrettin hocaya sormuşlar dünyanın merkezi neresidir? Dikildiği yeri göstererek burası demiş. Beyler hiç tereddüdüm yok ki dünyanın merkezi; Dilimiz, dinimiz, kültürümüz ve bayrağımızla bu coğrafyadır. Yani Türküye’dir. Türkiye’nin Kudüs, Filistin, Irak ve Türkistan ile ilgilenmesinin tarih, kültür ve değerlerinin bir sonucu olduğu da açıkça görülmektedir. Ben ölürsem defin işimi bir Türk yapsın diyen bir Balkan Türk’ünün duygusu nasıl bir duygudur ki karşısında diz çökmemek mümkün değil.
Yine balkanlarda yalnız yaşadığı dağ evinde karşısında bir gurup yardım sever Türk’ü görünce nerede kaldınız kırk yıldır sizi bekliyorum diyen bir annenin önünde gelde diz çökme Türk müsünüz Nerde kaldınız kırk yıldır sizi bekliyorum geleceğinizden emindim deyipte göz yaşı sel gibi akan bir ecdadın bıraktığı coğrafyadayız şükür.
Miyammardan Arnavutluk’a Kafkaslardan Güney Afrika’ya Bosna Hersek’ten Ukrayna’ ya Macaristan’dan Mısır’a kadar Birinin ayağına tiken batsa bize dönerler ve bizden yardım isterler. Bize dua ederler. Türkiye bulunduğu coğrafyanın merkezindedir ve olumlu olumsuz gelişmelerden doğrudan etkilenmesi gayet tabiî bir durumdur.
Türkiye, sadece kendi coğrafyasının merkezinde değildir. Doğu ve Batı ekseninde meydana gelen hadiseler de Türkiye’yi yakından ilgilendirir. Kosova’da bir cami yakınında ezan beklerken Eskişehir sporu anlatan masaya yaklaştım siz nerelisiniz dedim Kosovalıyız dediler. Onlar bana sordular. Bende Türkiye’den geldim, Türküm deyince elime ayağıma sarıldılar ve biz evladı Fatiha’nız dediler. ağlamamak mümkün mü? Kırıma gittiğimizde birbirimizle Türkçe konuşurken bir bayanın yanımıza yaklaşıp Türk müsünüz dediği ve ağlayarak bizi evine davet ettiğine yürek dayanmaz. Türkiye ABD’nin Irak’ı işgali ile başlayan yeni dönemde Batı Avrupa ülkelerinin eskilerde kaldığı düşünülen kolonyalist yayılmacı politikalarından da doğrudan etkilenmiştir. Eğer Arap Baharı sonrasında yeni dönemin tehditleri zamanında görülmeseydi, fark edilmeseydi telafisi mümkün olmayan sorunlar ortaya çıkabilirdi. Ukrayna savaşı için de benzer bir durumdan bahsedebiliriz.
Bunlar Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel gelişmelerden doğrudan etkilendiğini gösterir. Bize düşen bu ata yadigarı cennet bahçesi ülkemizi ve milletimizi tüm olumsuz gelişmelerden korumak ve uzak tutmaktır. Tabi bu mümkün olursa zira çok zor bir durum. Bazı gelişmeleri ve olayları lehimize çevirme gibi bir düşüncemizin olması en doğru olan bir hareket olacaktır. Türkiye’nin merkezî konumunu olumsuz gelişmelerle sınırlandırmamak gerekir. İmkânları da ortaya çıkarabiliriz. Sadece dilimiz açısından düşündüğümüzde Türkçe’nin jeopolitik değeri fark edilir. Aynı anda Çin, Hint, Fars, Arap, Latin, Germen, Slav ve Moğollarla temas hâlinde olan başka bir dilden bahsedilemez. Bu durum din, kültür, medeniyet ve kıtalar için de geçerlidir. Dolayısıyla coğrafyaya sırtımızı dönme lüksümüzün olmamasını sadece sorunlar bağlamında düşünmemek gerekir.
Türkiye’nin tutumunu “dış ve onların güdümündeki iç güçler” in yaptığı gibi herhangi bir ideolojik çerçeve ile sınırlandırmak doğru olmaz. geniş hatlarıyla ifade ettiği coğrafî alanda dışarıdan ve içeriden müdahalelerle oluşturulan krizlerin çözümü için Türkiye’nin aktif tutum takınması gerektiğinin altı çizilmelidir. Çok önemli ve dikkat edilmesi gereken şey yeniden toprağa dayalı istila döneminin başladığını gösteren emarelerin oluşmaya başlamasıdır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geçerli olan hegemonyada iktisadî araçlar ve kaynaklar üzerindeki hâkimiyet daha belirgindi. Aradan yüz yıl geçtikten sonra tekrar toprağa dayalı bir yayılmacılık döneminin başında olduğumuzu söyleyebiliriz Dünyanın merkezi olarak bize düşen etrafımızı görüp gözetmek ve müdahale etmemiz gerektiğinde askeri güç ve çevre şartlarını kullanarak yok etmek zamanı gelmiştir... Bu da Türkiye’nin niçin tutum değiştirmek zorunda kaldığını anlamamızı sağlar.
Küresel ve bölgesel değişimlerin kalıcı sonuçlarını görmek için Ukrayna savaşı toprağa dayalı bir savaş, Yunanistan’ın adalara silah yığması toprağa dayalı bir savaşa hazırlanması Suriye’de toprak kazanmak isteyen PKK hangi yöne baksak evet toprak kazanmaya dayalı savaş dönemi kapımızı çalmak üzere.
=======================AR===================================
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.