EDEP YAHU BİRAZ UTAN
BİR (AZ) SAYGI AZ (AR ) IYORUZ

Ne aymazlık, ne hayasızlık... Sert giriş yaptım biliyorum fakat ifffet dediğimiz ar dediğimiz hasletlere, olgulara ne oldu? Bir takım hissiyatlar biliniyor diye akla gelen herşey ulu orta yaşanmalı mi? İnsan ve hayvanı birbirinden ayırt eden nedir? Akıl , düşünce, irade. İyi ve kötüyü ayırt edemiyor iradeni kullanamıyorsan insan vasfı taşımıyorsun demek ki... Yanlışlar silsilesini kendine ilke edinmiş adına medeniyet yakıştırmış, kendi inanmış başkalarınında inanması gerektiğine inanan zavallılar. Evliliğine saygısı olmayan, beraber yıllarca yol almış hayat arkadaşına her sıkıntısını sıkıntısı bilmiş,
evli iken ilişkisi başladı diyenler mi?
Evliliğe karşı olanların, öte yandan evli olmadığı halde duygusal ilişki yaşadığı arkadaşına, karım ya da kocam diye hitap edenler mi? Evliliğin mahremeyeti kalmadı. Haram helâl karıştırıldı, madem evliliğe karşısın evlilik terimlerini neden kullanırsın? Evlilik kutsaldır! kendi bedenin gibi, kendi benliğin gibi, kendi beynin gibi, kendi sözün gibi. Namus, iffet, ar öyle bir parça etten ibaret değil. Yani sizin bildiğiniz gibi değil.

Bir grup çok eşliliğe karşı amenna aynı fikirdeyim ve fakat hergün bir başka ilişki yaşamanın adı nedir? Açıklaması var mıdır? Bana göre aynı şey, bunun adı da çok eşlilik. Akid olunca çok eşlilik, akid olmayınca adı çok eşlilik olmuyor mu? Kendinizi kandırmaktan ve kendinize göre fetvalar, bahaneler uydurmayı bırakın. Bırakın gönülleri harap, etmeyi kalp kırmayı, güven yıkmayı. Ve tabii gözden düşmeyi. Bu davranış ve düşünce sizden çok şey götürür, değer kaybettirir, kendinize gelemezsiniz gelseniz bile psikolojiniz tamir edilemez, derin yaralar açarsınız ruhunuzda. Maneviyatınız harabeye döner, kendinize bunu yapmayın bari kendinize dürüst olun.

Çocuk gelinlere karşı olanlara ne demeli? Kesinlikle sonuna kadar sizinle ve destekleyicinizim. Lâkin bir taraftan pankartlar açıp bas bas bağırırken, diğer tarafta henüz ilkokul yaşındaki kızı ya da oğlu için sevgili yapmış diye övünen, gurur duyan ebeveynler . Malesef anlayış ve medeniyet adına sokaklar çocuk annelerle doldu. Üzülerek söylemek isterimki hergün sayısı artan, gazetelerde, televizyonlarda, bir ağaç altında hastane köşelerinde, camii önünde yeni doğmuş bebekler bırakılıyor!!! Ölüme terkediliyor! Kim! kimler verecek bu masum bebeklerin hesabını. Hiç mi vicdanınız sizi rahatsız etmiyor? Nasıl huzur bulup hayatınıza rahat devam ediyorsunuz?

Sokaklarda nerdeyse giyinmiş insan bulmak zorlaştı. Kıyafet almaya gidiyoruz aklı başında bir insanın giyineceği kıyafet yok denecek kadar az... Şimdi trend Crop giymek, tabii bizde özgüven tavan ne yapar eder gireriz o Cropun içine... İnancı bırakın bir kenara, göz var nizam var, yakışan yakışmayan her gördüğünü bedenine giydirmeye çalışıyor. Yapayın göz zevkimizi bozmaya çevre kirliliği oluşturmaya ne hakkınız var? Medeniyet diye diye ilkel çağa döndük . Üstümüzde elbise yok, iletişim en az seviyede, bireysellik bencillik önplan da, ruhumuz çıplak ve aç! Aklımız başkalarının yönetiminde, taklitçilik kopyala yapıştır. Fikir üretmiyor üretemiyoruz, hep hazırcılık ve rehabet içindeyiz.

Kadın erkek cinsiyeti eşitlik adına adaletsiz bir yaşam biçmi almaya başladı. Hâlâ kadını küçümseyen, yok sayan, kadın iş gücünden ve bedeninden faydalanan güruh bir grup insan var. Bana göre ayrışımcılık tam anlamıyla kışkırtıcılıktır. Bu da insanlık namına büyük bir ayıptır. İnsana yakışan adaletli olmak .
özgüven ve arsızlık anlam kargaşası yaşıyor. Henüz iki üç yaşında çocuk ebeveynlerine bilinçsiz konuşmaları nerdeyse ödüllendiriliyor. Ergen deyip her dediği yerine getirilen olağanüstü sonu gelmez istekler, genç delikanlı aman taşkınlık çıkarmasın diye her dediğine eyvallah diyen ebeveynler çocuğunuzun kişiliği oturdu gözünüz aydın! Telafisi olmayan "KOR" topu gibi özgüvenli değil (ar) sız doyumsuz, narsist bir evladınız oldu!
Nereye gidiyor bu millet? Hiç mi utanmaz bu insanlar?
Unutma insan yaşadığı gibi ölür, öldüğü gibi anılır! Peki tüm bu modernize edilmiş yaşanan arsızlıklar, umursamazlıklar, inançsızlık ve ahlâkî değerlerin çöküşü cezasız mı? kalıyor sanıyorsunuz... İklim değişiklikleri, toplu ölümlerin çoğalması " sel felaketleri, sel ve sağanak yağışın farklı böcek ve haşere oluşumuna sebebiyeti, depremler, kuraklıklar, hastalıklar (Covit, maymun çiçeği, Hiv virüsü) vs vs artması bizlere ceza olmasın ve dahi uyarı! Uyanış olmalı uyanış bu gafletten uyanmak gerekmiyor mu? Okumuş olanlarınız muhakkak vardır. Lut kavmi helakı için emir veren Yaradana melekler ; Ya Rab gecenin bir vaktinde hâlâ sana ibadet edenler var onlarda mı helak olacak ? Allah-u talâ onlarda yaşanan tüm sapkınlıklara sessiz kaldığı için helak olacaklar diye buyurur!!!

Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, dediler ilim geride, illa edep illa edep”
Yunus Emre

Anlamı: Bir kişi ilimden önce ahlakı, edebi, terbiyeyi öğrenmelidir. İyi insan olmayı bilmelidir.
Bilim insanı önce etik olmalıdır. Etik meslek ahlakıdır.
Allah hepimizi hidayet ve adaletli kılsın.

Radiye DİRİ
Şair- Yazar